"Hadi ama anneciğim, ağlamaktan ses tellerine zarar gelecek." Diye söylenirken bir yandan da odada volta atıyordum. Gecede bu yana sadece ve sadece 4 saatçik uyuyan bebeğim uyumamaya adeta yemin etmiş gibiydi.Kapının açılmasıyla gelen kişiye gözlerim parlayarak baktım. Yanına yaklaşıp Kuzey'i hızlı ama bir okadar dikkatli şekilde kucağına verdim. "Lütfen Bulut, uykusuzluktan ayakta duramıyorum biraz ilgilen yarım saat sonra kalkarım." Dediğimde o inci gibi dişleriyle güldü. Bir elini belime atıp kendine çekerken diğer eliyle de bebeği güvenli şekilde tutuyordu.
Bu adam bir harika!
"Yat uyu güzelim biz Oğlumla baba oğul saati yaparız." Dedi. Minnetle gülümseyip hızlıca yanağından öptüm. Ardından yatağa kendimi çabucak atıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
•••
Gözlerimi açtığımda yanımda kimsenin olmaması önce biraz afallamama sebep olsa da çabucak toparlanıp üzerime peluş hırkamı alıp aşağıya indim. Evde rahat rahat gezmemin sebebi misafirlerimizin gitmiş olması.
Aşağıya indiğimde Bulut ve Kuzey uyuyordu!
Bulut&Kuzey uyuyordu!
Bulut&Kuzey uyuyordu!
Bulut&Kuzey uyuyordu!
Ellerimle yüzümü ovalayıp battaniye almak için tekrar yukarı çıktım. Bebeğimizi gayet güzel şekilde örten kocam kendi üzerine birşey almayi akıl edememiş!
Tekrar aşağıya inip battaniyeyi üzerine örteceğim sırada gözlerini açtı. Gülümseyip elimi saçlarına koydum. Çok güzeldi. Bileğimi tutup kendine çekmesiyle ağzıma gelen çığlığımı son anda yuttum. Başımı ona çevirip, "Napıyosun?" Diye fısıldadım. Gayet rahat bir şekilde, "Karımla uyuyacağım." Dedi.
Yanına uzandığımda gram uykum olmaması hayatın bana göz kırpmasıydı. Saçlarıyla oynayıp uyumasını sağladıktan sonra yavaşça yanından kalkıp mutfağa gittim. Güzel bir kahvaltı herkese iyi gelecekti.
Çay suyunu ocağa koyup dolapta olan malzemelerle birşeyler hazırlamaya başladım. Sonra aklıma Bulut'un dün akşam aldığı yufkalar gelince gülümsedim. Patatesli böreğe bayılıyordu.
Patatesleri soyup rendeledim ardından baharatlarını karıştırıp kısa bir sürede böreği fırına attım. İşte bu kadardı.
Telefonumu elime alıp saate baktığımda henüz 10.23 olduğunu gördüm. Birkaç bişey daha hazırlayıp masayı hazır ettiğimde salona doğru gidip Bulut'un yanına oturdum.
Gözlerim ona değer değmez yüzümde tebessüm oluştu. Sol elimi yumuşacık saçlarına koyup yavaşça okşadım. Uyanmasın istiyorum bir ömür ben ona böyle bakayım oda böyle dizimin dibinde dursun. Kimseler görmesin.
Bazen düşünüyorum ki, hayatını boş boş yaşayan biriydim. Anne babasından sevgi görmeyen değersiz bir insandım. Sonra hayatıma öküzün teki girdi. Başlarda korkudan tir tir titresemde sonradan bu adama aşık oldum. Yüzüm asık olsa mutlu etmek için elinden geleni yapan mükemmel bir koca olmuştu.
Gerçekten ömrüm boyunca ettiğim duaların karışıklığı Bulut ve Kuzey olmuştu. İkisi de hayatımın merkezi canım ciğerim olmuştu. İkisi için de gözümü kırpmadan canımı verirdim.
Tiz bir sesin kulağıma dolmasıyla, ne ara aktığını bilmediğim yaşlarımı silip yerimden kalktım. Oğlumu kucağıma alıp sakinleştirirken Bulut çoktan yerinden kalkmıştı.
"Hadi Bulut kahvaltıya gel." Deyip mutfağa doğru yürüdüm.
Kahvaltı masasına oturup Kuzey'i mutfakta duran ana kucağına yatırıp otomatik salıncağı çalıştırdım. En azından biz kahvaltı yapana kadar bu onu oyalardı.
Çayları servis edip yerime otururken Bulut mutfağa yeni girmişti. Göz yanılması olduğunu düşünüp bakışlarımı tekrar vücuduna çevirdiğimde cidden (!) çıplak olduğunu anladım.
Boynuma ona göre küçük bana göre büyük bir öpücük bırakıp yerine oturdu. Kahvaltımızı neşeli bir sohbet eşliğinde bitirdik.
•••
Bulut puseti kucağına alıp aşağıya inerken bende hızlıca üzerime feracemi alıp peşlerinden gittim. Hilal'le gidiyoruz!
Bugün müstakbel kayınvalidesi, müstakbel gelinini görmeye gelecekti. Tabi bu stresi tek başına kaldıramayacağını düşünen arkadaşım hemen acil bir telefonla beni yollara düşürmüştü.
Bir yandan da sevinmiştim çünkü Bulut işe gidince evde tek kalıyorum ve canım sıkılıyor. Tabi bundan Bulut'un haberi yok. Derdimi dert eden bir kocam olduğu için herşeyi söyleyemiyorum.
Arabaya biner binmez susan oğluma hayretler içinde bakıyorum doğrusu. Sabahın ilk ışıklarında uyanır ve asla annesine uyku uyutmaz. Ama babası onu arabaya koyduğu anda biri kapama düğmesine basmış gibi susuyor.
İç çekerek direksiyon koltuğunda oturan kocama baktım. Anahtarı yerine takıp arabayi çalıştırınca havadan sudan sohbet ederek yola devam ettik.
Bir tanım Vera'yı sormak istese de Bulut, benim bu işe burnumu sokmamam gerektiğini söylemişti. Ama böyle olunca da içime sinmiyor. Vera giderken, geldiği zamankinden daha iyiydi.
Sanırım bu arkadaşlar arasında kızları alıkoymak gelenek haline geldi. İlk başlarda Bulut'da beni alıkoymuştu.
"Bulut?" Dediğimde aynadan bana kısa bir bakış atıp, "Hı?" Dedi. Gözlerimi gözlerinden çekip, "Vera'dan haberin var mı?" Diye sordum. Sorum daha onun kulağına ulaşmadan, "Hayır." Diye net bir cevap aldım.
Hö?
Daha fazla konuyu uzatmadım çünkü nasıl olsa ağzından laf alacaktım. Şimdi durduk yere keyfimizi kaçırmanın bir anlamı yok.
Araba durunca feraceme dikkat ederek arabadan indi. Ben ayakta dikilirken Bulut puseti alıp oğlunu bir güzel öptü.
E hani bana?
Şen bir kahkaha duyduktan sonra, "Seni de öperim güzelim." Dedi. "Sesli mi düşündüm?" Derken yüzümün domatesle yarıştığınî biliyordum.
Yanıma gelip kısaca etrafına baktıktan sonra hızlıca yanağıma öpücük bıraktı. Ardından puseti elime vererek, "Akşam gelmeden ararım." Dediğinde başımla onayladım.
Bebeğimle beraber eve yürürken Allah'a tekrar tekrar şükür ediyordum...
•••
Evet 'sonunda!' Dediğinizi biliyorum. Evet çok aksattım farkındayım. Ama inanin hiçbir zaman elime alıp bölüm yazacak kadar vaktim olmadı.
Bölüm kısa olsa da kusura bakmayın. Şimdi size bana saldıracağınız bir haber daha vereceğim Vera ve Liya silinecek. Lütfen silinmesin gibi yorumlar mesajlar atmayın bu sefer kesin silinecek. Yerine yeni bir kitap tabiki yazacağım.
Herkese faydası olacak bir kitap olmasını umarak başlayacağım...
Allah'a emanet olun sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİMBERA
Espiritual"Biriniz benim asistanlığımı yapacak." Diyen Bulut'a sınıfta ben hariç bütün kızlar el kaldırdı. Ay bu kızlar görmesinler yakışıklı biri hemen atlıyorlar. Bulut sınıfta göz gezdirip parmağı ile beni gösterdi. Beni.! BENİ! NEDEMEK BEN! "Ders çıkış...