Sondaki yazıyı okuyun lütfen. Önemli!
Arabadaki sessizlik kendini korurken yanımdaki yakışıklı kocama baktım. Yine sert yüz hatları ile 'ben tehlikeyim' diyordu. Artık tehlikeli haline bile alışmıştım. İlk zamanlar elinden kurtulmak için fırsat kollarken şimdi içimde 'beni bırakırsa ölürüm' hissiyatı var. Seviyorum ben Kocamı. Zaten o bana karşı eski Bulut değildi. Eskiden sürekli kızar sürekli çatık kaşlarla bakardı bana ama şimdi o insanlardan sürekli sakladığı harika gülümsemesi ile bakıyor.
Aslında gülmemesi benim için çok iyi çünkü bu haliyle bile bir sürü kız peşindeydi. Eğer herkese gülse millet gülüşüne ayrı kendine ayrı aşık olurdu. Kendi kendime gülümsedim. Kafamı yanımdaki cama çevirince yansımasını izlemeye başladım. Alamıyorum kendimi ondan.
"Azra benim eve geçmem gerekiyor. Bulut beni müsait bir yerde bırakabilir misin?" Diye sorduğunda arkamı hafif dönüp yüzüne baktım. Solgundu hemde bu zamana kadar hiç böyle görmediğim kadar. Daha fazla bunaltmamak için gülümsedim. "Olur canım ama biz bırakalım seni." Deyip Bulut'a 'olur mu?' Gibisinden bir bakış attım.
Bulut başıyla onaylarken Hilal, "Gerek yoktu." Diye mırıldandı. Oğuzhan'ın da kendi kendine homurdandığını duyunca göz devirdim. Bugün arkadaşımı fazlasıyla üzmüştü. Bulut bu durumun beni gerdiğini görse de ikisi arasına girmiyordu. Zaten ona göre onlar yakinda sevgili olacaktı.
Bulut en yakın yerden U dönüşü yaparak Hilal'in evine doğru sürmeye başladı. Anılar göz önüme gelirken başımı Bulut'a çevirdim. Oda hatırlamış olacak ki başını çevirip bana baktı. Anlamadığım birşey yüzünden kocamla kavga edip evi terketmiştim. Tabi onun bana 'defol git' demesi de ayrı bir olaydı.
Arabanın durmasıyla emniyet kemerimi çıkarıp bende Hilal'le beraber indim. Yanıma gelince kollarını bana saran arkadaşımın sırtını sıvazladım. "Kendini üzme. Ben senin nasıl biri olduğunu biliyorum. O bilmese de olur." Deyip kendimden ayırdığımda o güzel gözlerinin yine kızardığını gördüm. "Geçmiş peşimi bırakmıyor Azra. Bu benim canımı çok yakıyor." Dediğinde gülümsedim.
"Eğer geçmişimiz bizi bırakırsa biz yine aynı hataları yaparız canım. Buda bizim sınavımız." Dedim. Bu sefer o gülümsedi. "Sen olmasan ben napardım." Dedi. "Hadi gir artık içeri." Dediğimde arabaya bakıp, "Siz de gelsenize bugün pasta almıştım çayla beraber yeriz." Dediğinde karnımdan gelen hareketler ile kaşlarımı çatarak gülümsedim. "Anlaşılan geleceğiz." Deyip arabaya yöneldim.
Ön kapıyı açıp Bulut'a baktığımda oda bana 'ne isticeksin?' Der gibi bakıyordu. Dudaklarımı büzüp, "Çay molası mı versen?" Dediğimde yine acıktığımı anlayıp arkada oturan Oğuzhan'a baktı. Ondan da onay almış olacak ki arabadan inip yanıma geldi. Bulut elimi tutarken Hilal önden ilerleyerek kapıyı açtı. Bizde peşinden gidiyorduk.
Hilal kapıyı açıp önümüze terlik koyduğunda Bulut benden alışkın olduğu için ayakkabılarını çıkarıp terlikleri giyerken Oğuzhan Bulut'u inceleyip daha sonra kendi de yaptı. Bu çocuk gün geçtikçe benim gözümden düşüyor. Hep beraber içeri girdiğimizde Hilal güler yüzle derin bir nefes alıp, "Hoşgeldiniz." Dedi Bulut başını sallarken Oğuzhan sadece yüzüne baktı.
Hilal'le beraber mutfağa geçip servis tabaklarına pasta, börek, poğaça, kurabiye ve adını bilmediğim çikolatalı toplardan koyarak tepsilere dizdik. Hilal tabakları ben çayları alarak içeriye girdik. Ortadaki sehpaya yiyecekleri koyup ikimizde yerimize oturduk. Oğuzhan pufun üzerinde duran seccadeye bakerken Hilal'in değişmesine inanamıyor gibi bir hali vardı.
Herşeyin hayırlısı...
•••
Arabadan inip eve doğru giderken Bulut ve Oğuzhan'ı arkamda bıraktım. Bu çocuk haddini çok aşmıştı. Bu sefer sadece ben değil Bulut da sinirlenip 'kes sesini artık.' Diyerek tepkisini ortaya koymuştu. Çayımızı içerken bir anda Hilal'e 'bu evde erkek arkadaşınla yaşıyorsun diye biliyordum.' Demişti. Gerçekten patavatsız bir insan olduğunu bugün hem görüp hem duymuştum.
Kapıyı açıp içeri girdiğimde rotam direk salon olmuştu ve kendimi direk koltuğa atmıştım. Zaten yorgun olduğum için uzanır uzanmaz gözlerim kapanmaya başladı.
Kapının kapanma sesi geldiğinde Bulut gelip yanıma oturdu. Görür görmez uykumun kaçmasına içimden kahkahalar ile gülerken yattığım yerden doğrularak oturur pozisyona geçtim. Bulut kollarını belime dolayıp boynumu öptü.
"Oğuzhan'la konuştum cümlelerine dikkat edecek." Dediğinde güldüm. "Teşekkür ederim." Dedim. "Hadi uyuyalım." Dediğimde bu sefer kucağına almasına birşey demedim. Yukarı çıkamayacak kadar yorgundum.
•••
Bölüm sonu... biraz kısa oldu ama idare edin lütfen.
Hayırlı kandiller olsun. Yeni kitabıma bakmayan kaldı mı? Hadi bir bakalım ozaman. KARANLIK HAYALLER. profilimden bulabilirsiniz.
Hepinizi çok seviyorum. Attığınız mesajlar beni çok mutlu ediyor. Yorumlarınıza tek tek dönemesem bile hepsini okuyup hatta arkadaşlarımla bile paylaşıyorum.
Bir açıklama yapacağım. Şimdi diyeceksiniz ki bu yazar delirdi mi? Aslında delirmedim sadece vaktimi biraz daha iyi degerlendirmek istiyorum. Yeni bir kitaba daha başlamayı düşünüyorum. Tabi ne zaman olur bilmiyorum. Belki bu aksam belki bidaha ki ay.
Lütfen okuyan herkes oy atsın. Çok zor değil şurda ki küçük yıldıza basmanız yeterli. Düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
![](https://img.wattpad.com/cover/98699470-288-k939129.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİMBERA
Spiritueel"Biriniz benim asistanlığımı yapacak." Diyen Bulut'a sınıfta ben hariç bütün kızlar el kaldırdı. Ay bu kızlar görmesinler yakışıklı biri hemen atlıyorlar. Bulut sınıfta göz gezdirip parmağı ile beni gösterdi. Beni.! BENİ! NEDEMEK BEN! "Ders çıkış...