Arabadan inip Bulut'un yanına gittim. Elini elime kenetleyip yürürken gerilmesine anlam veremedim. Diğer elinde poşetleri tutarken bir yandan da beni çekiştiriyordu. Bizim evimize benzeyen evin bahçesinden içeri girip kapıya geldiğimizde Bulut'un elleri dolu olduğu için zile ben bastım.Birkaç dakika içinde açılan kapıyla gülümsedim. Karşımda, lacivert bel yerlerinde krem rengi harika işlemeleri olan başında da ona uygun krem rengi şalıyla Hilal duruyordu. Beni görünce derin bir nefes alıp kollarını boynuma doladı. Bu hareketine buruk bir şekilde gülümseyip Bulut'dan elimi çektim. Ellerimi sırtına koyup sıvazlarken böyle tatlı heycanlar yaşamadığım için içten içe üzüldüm.
Bulut'un neden gerildiğini şimdi anlamıştım. Burda Hilal'e özenerek üzüleceğimi düşünüyordu. Aslında haklı olabilirdi ama eğer yanımda o olmasaydı. Bulut yanımda olunca birşeye üzülesim gelmiyordu. Aksine onun bana bakışları bile beni mutlu ediyor. Yerden beş santim yukarda yürümemi sağlıyordu.
Hilal benden ayrılınca kenara çekilip içeri geçmemizi söyledi. Bulut'a dönüp, "Hoşgeldin Bulut." Dedi. Bulut başıyla onaylayıp sahte ama bir okadar samimi bir tebessümle, "Hoşbulduk baldız." Dedi. Aralarının iyi olduğunu görmek beni mutlu ederken ayakta dikilmenin bir faydası olmadığını anlayıp salona geçtik. Girer girmez altmışlı yaşlarda saçlarının hafif dökülmüş ve yaşının getirdiği hafif kilosu ile tekli koltukta oturan adam çarptı gözüme. Onun yanında oturan siyah bileklere kadar eteği aynı şekilde siyah bluzu ve siyah eşarbıyla oturan kadın vardı.
Ayak seslerinden dolayı ikisinin de bakışları bizi bulurken gergin bir şekilde gülümsedim. Benim aksime onlar sıcacık şekilde gülümseyerek ayağa kalktı. Adının Adem olduğunu öğrendiğim adam sıcacık şekilde sarılmadan, "Hoşgeldin kızım." Dedi. Aynı şekilde gülümseyip, "Hoşbulduk efendim." Dedim. Ardımdan Bulut'a yönelince bende ismini henüz òğrenemedigim kadının elini öpüp sıkıca sarıldım. Aynı şekilde anne şefkatiyle kollarını bana dolayıp kulağıma,
"Kızımı doğru yola çeken melek sensin demek. Allah ömründe önüne engel çıkarmasın yavrum." Deyince gülümseyerek geri çekildim. "Allah razı olsun." Dediğimde ellerimi tutup gülümsedi. "Benim adım Ayşe, bana anne diyebilirsin kızım." Dediğinde beklenti ile bakan gözlerine karşı tereddütle gülümsedim. "Peki... anne." Dediğimde bu 4 harfi nekadar özlediğimi anladım.
Gözleri dolan kadın bana gülümsediğinde bukadar duygusallığın fazla olduğunu düşünerek kocamın yanına oturdum. Evde sürekli elim karnımda durduğum için burda da elimi karnıma koyma ihtiyacı duyuyorum fakat hem ben milletin içinde bebeğimi göz önüne sermeyi sevmiyorum hemde Bulut kızıyor.
Ah! Benim kocam neden herşeye kızıyor ya?!
Kendi aramızda sohbet ederken çalan zille Hilal heycanla ama bir okadar sakin şekilde ayağa kalktı. Babasına saygısızlık yapmak istemediği belliydi. Adem amca ve Ayşe teyze de ayağa kalkınca Bulut ve ben oturmayı tercih ettik. Onlar kapıya doğru giderken ayşe teyze bana dönüp, "Hemen geliriz kızım keyfinize bakın." Dediğinde gülümseyerek başımla onayladım.
Onlar odadan çıkar çıkmaz Bulut beni belimden tutarak kendine çekti. Dudaklarını kısa süre dudaklarıma bastırıp geri çekilince yumruk yaptığım elimi omzuna vurdum. "Napıyosun ya?!" Dediğimde gülüp elini ağzıma kapattı. "Şşş güzelim duymasınlar." Diyerek göz kırptı. Uyuz şey! Daha sonra geri çekilmesiyle içeriye bir ordu girmesi bir oldu. Gözlerim şaşkınlıktan açılırken Bulut'un gözlerini kapatmak istedim. Bune yahu!?
Hilal elindeki çiçek ve çikolatayı salondaki masanın üzerine bırakıp gelen görücülere tek tek gülümseyerek 'hoşgeldiniz' dedi. Ama ben hala içeriye giren beş genç kızı süzüyorum. Onlarsa Bulut'u!! Hani şu benim kocam olan! Bebeğimin babası olan! Parmağında benim adımın yazdığı yüzüğü taşıyan! Sertçe gülümseyip ayağa kalktım. Umarım hamile halimle benden dayak yemezlerdi. Bulut benden önce ayağa kalkmış ve içeri giren erkeklere erkekçe selamlaştı. Kızların tarafına bakmadan eski yerine oturunca bende kadınlarla selamlaşıp kızları es geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİMBERA
Spiritualité"Biriniz benim asistanlığımı yapacak." Diyen Bulut'a sınıfta ben hariç bütün kızlar el kaldırdı. Ay bu kızlar görmesinler yakışıklı biri hemen atlıyorlar. Bulut sınıfta göz gezdirip parmağı ile beni gösterdi. Beni.! BENİ! NEDEMEK BEN! "Ders çıkış...