KORUYUCU

11.4K 237 76
                                    

(Multi: Gece Şahin )

Üşüdüğümü hissediyordum. Son kez mezarların başında durup her birine birer papatya bıraktım. Hava sabah olmasına rağmen kapalı ve hafif rüzgar esiyordu. Mezarlıktan uzaklaşıp yürümeye başladım.

Dayımı arayıp bana bir araba almasını söylemeliydim. Yürüyerek okula gitmem neredeyse bir saatimi alıyordu. Bir aydır her sabah mezarlığa uğrayıp oradan okula geçiyordum. Ailemi kaybettiğimden beri tek başıma yaşıyordum. Yalnızlığın Nasıl bir şey olduğunu düşünerek okulun bahçesine girdiğimde Beril koşarak yanıma geldi. Mezarlıktan geldiğimi bildiği için bana sıkıca sarılıp yanağımdan öptü. Zar zor tebessüm ettim.

"Yeni öğrenci gelmiş bizim sınıfa."
diye konuştu.

Pek önemsemedim. Hatta sınıfta çoğu insanı tanımıyordum bile. Bir şey demeyince koluma girip merdivenleri çıkmaya başlarken
"Çok yakışıklı bir çocuk diyorlar. Şanslısın."dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Nedenmiş o?" Dediğimde gülerek "Sınıfta tek boş yer senin yanın Gece. Çocuk ayakta duracak değil ya hani.."dedi.

Dudağımı dişleyip
"Çöp kovasının üstüne oturabilir." dediğimde sınıfa girmiştik.

Beril benden ayrılıp sırasına geçtiğinde bende her zaman ki gibi cam kenarındaki yerime oturdum. Zil çaldığında öğretmenimiz yanında bir çocukla geldi. Kafamı kaldırıp bakmadım bile. Ama sınıfta bir uğultu olduğunda merakıma yenik düşüp başımı kaldırdım. Oda bana bakıyordu. Gözlerimi ondan çekip öğretmene baktığımda gülümsediğini fark ettim. Ben bu çocuğu bir yerden tanıyordum ama nerden? Beynime hatırlamadığı için küfürler ederken

"Arkadaşınız daha önce de bu okuldaydı ama bir sene okulu dondurduğu için şimdi tekrar başladı. Kendini tanıt ve boş bulduğun yere otur." Dedi öğretmen.

Sanki bir sürü boş yer varmış gibi. Hala onun kim olduğunu hatırlamaya çalışırken konuştu.

"Azat Aksungur. 19 yaşındayım."

Dediğinde şaşkın şaşkın ona baktım.

Aksungur.. Aksungur holding.. Azat Aksungur..

Tabii ya derken içimden bana bakıp tekrar gülümsedi. Babam Aksungur holdingde   çalışıyordu. Levent amcanın sağ kolu gibi bir şeydi. Ve Azat.. Levent amcanın oğluydu.
En son cenazede gördüğümü hatırlayıp başımı salladım. Bana doğru yaklaşıp yanıma oturdu. Beril karşı sıradan bana göz kırparken oflamıştım. Önüme dönüp dersi dinleyip not aldım. Zil çaldığında derin bir nefes alıp telefonumu çantamdan çıkardığımda

"Neydi?.. Imm.. Gece."dedi bana dönerek.

Kafamı kaldırıp ona baktım. Gözlerime bakarak gülümsedi.

"Gülünecek bi şey mi var?"diye sordum.

Tekrar gülümseyip
"Bence sende somurtana kadar gülmelisin.. Hayat kısa.." dedi.

Kaşlarımı çatıp "Bir ay önce tıpkı bende senin gibi gülümseyebiliyordum Azat bey. Sizin kadar umursamaz değilim." dedim.

Bu sefer ciddi bir ifadeyle bana bakıp
"Babanı en az senin kadar seven birine böyle konuşmamalısın."Dedi.

Beril yanımıza gelip "Selam."derken bana söylediğini sanmıştım ama o elini Azat'a uzattı. Azat gülümseyip elini sıktı ve "Ben Beril."diye kendini tanıttı. Çocuk sınıfa geleli bir saat olmadan ona mı yavşıyordu. Yuh artık. Başımı önüme eğip telefonumu kurcalarken yanımıza bir kaç kız daha gelip Azatla tanıştılar. Bu vıcık vıcık ortamda durmak istemediğim için ayaklandım. Fakat Azatı kaldırmadan çıkmam mümkün değildi. Arkadaki sıranın üstüne çıkıp atladığımda

GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin