BENİM PSİKOPAT MAFYAM(DÜZENLENİYOR)

DEFNE 'YE DOĞUM GÜNÜ SUPRİZİ

Kapının açılması ile biz daha çok korkmaya başladık. Tabi ben bunu belli etmiyorum. Fırat 'in sesi duyulunca hepimiz bi 'oh' çektik. Banyo kapısının önündekileri çekip banyo dan çıktık. Ben koşarak Fırat 'in boynuna sarıldım o da beni belimden kavrayıp kendine çekip dudağını dudağıma sürttu. Ve bu beni huylandırıyordu. Meriç 'in sahte öksürük sesi ile birbirimizden ayrıldık.

Meriç;
"Burda aile var dimi."

Leyla;
"Meriç karışmasana."

Meriç;
"Ne demek karışma defne daha Fırat ile evli değil o yüzden karışırım."

Ben;
"Kavga etmeyi bırakın biz zaten evlenicez."

Benim bu lafım üzerine herkes bi şok yaşadı tabi Fırat da buna dahil.

Meriç;
"Bunlar bizden önce evlenemezler."

Ben;
"Ben sizinle konuşmuyorum."

Duru;
"Yeter be bi susun yaa vır vır vır defne çikolatam ne zaman düğününüz."

Fırat;
"Hemen yarın halledelim bu işi."

Ben;
"Psikopat sevgilim bu ne acele."

Fırat;
"Ne kadar acele o kadar iyi sevgilim."

Ben Fırat 'a dil çıkarıp Meyra 'nin koluna girdim onu itikleyerek odadan çıktık. Bugün bu kadar ekşın fazla diyip duru nun evinden çıktık. Ben Fırat 'in arabasına binecektim ama vazgeçtim. Çünkü ortada araba yok. Arabanın camları hep kurşun yemiş kapıları falan her neyse işte tarif etmeye gerek yok anlayın işte başım zonklayinca dengemi kaybeder oldum gözlerim bulanık görünce elimi kaldırıp başıma koydum elime kırmızı bi sıvı gelince elimi inceledim bu neydi şimdi birden hatta yavaş yavaş diz çöker bi hal aldım. Meyra ve buğra 'yi bulanık görüyordum. Gözlerimden yaş gelince dahada bulanıklaşıyordu. Gözlerimi yavaş yavaş kapanırken birinin çığlık sesini duydum. Ve etraf bulanıklıktan çıkmış karanlığa bürünmüştü.

"Defne kızım."

"Anne"

"Burdayım bitanem aç gözlerini sen dayanıklı bi kızsın."

"Olmuyor anne yapamıyorum."

"Bırakma kendini güzel kızım."

"Baba"

"Burdayız güzel kızım."

"Bırakmayın beni baba."

"Hiçbir yere gitmiyoruz kızım."

"Baba gitme, anne gitme bırakmayın beni."

×××××××××

FIRAT'IN AĞZINDAN;

Defne bizi bırakıp daha doğrusu trip atıp meyra nin koluna girdi. Ve dışarı çıktılar. Bizde sap gibi kalakaldık. Birden bağırma sesi gelince direk aşağı koştum meyra bağırıyordu.

Ben;
"Noldu ne bağırıyorsun."

Meyra sadece ağlıyordu. Eli ile benim arabamın önünde baygın yatan defne 'yi gösterince olduğum yerde kalakaldım. Murat ve duru da yanıma gelmiş olmalı ki hatta bunu farkedecek bi durumda değilim defne öyleyken ben nasıl burda onları düşünebilirim ki hemen yanına koşup eğildim. Buğra yı kenara itikleyip defne nin başından tutup dizime yatırdım başından kırmızı sıvı geliyordu. Defne nin başı kanıyordu. Hemde fazlasıyla kanıyordu yerler kan olmuştu.