----İYİ OKUMALAR----
Yazar 'in anlatımı;
Bugün Defne 'nin cenazesi defnedilecekti. Herkes üzgün bir şekilde mezarlıkta toplanmışlardi. Fırat hala ortalıkta yoktu. Herkes, Fırat 'in kendine bişey yapmış olabileceğini düşünüyordu. Defne 'nin cenazesi mezarlığa gelince;
Meriç, Buğra, Murat , Çınar ve tanıdık aile dostlarının oğulları cenazeyi taşımaya koyuldular. Bütün aile perişan bir vaziyette öylece bakıyorlardi kara toprağa. Kardeşine yeni kavuşmuş ama ayrılmak zorunda kalmış olan Meyra dayanmakta zorluk çekiyordu. Duru ise birgun arkadaşını, kardeşini, can dostunu kaybedeceğini düşünmüyordu bile. Meyra birden bağırıp kendini Defne 'nin tabutunun yanına attı. Gözündeki yaşlar birbir akıyordu."Lütfen kalk ayağa Defnem sen bu hale gelecek biri değildin. Sen kolay kolay bizden vazgeçip gidemezsin. Sen güçlü biriydin, dayanabilirdin. Bizim için, Fırat için, bebeğin için dayanmalıydın. Sen gittikten sonra küçük kızın ne olacak bunu hiç düşündün mü? Ben ona senin gibi annelelik nasıl yapabilirim bunu hiç düşündün mü? Ben daha anne ve babamın sevgisini tadamazken senin bana karşı olan sevgini tattım peki senin küçük meleğin o da mı bizim gibi annesiz kalacak. Defnem uyan güzelim yalvarırım uyan aç şu lanet gözlerini 'ben ölmedim' desene 'ben yaşıyorum' de ama lütfen kalk yapamam ben sensiz. Kardeşim beni aileni bırakıp gitme."
Meyra hem ağlıyor hemde tabutuna sarılıyordu. Buğra ile Meriç bir kolundan tutup onu kaldırmaya çalışıyorlardı. Ama Meyra bırakmamak için direniyordu. Buğra, Meyra 'yı kucağına alıp tabuttan olduğunca uzaklaştırdı.
"Kendine gel Meyra. İzin ver de yengemi ait olduğu yere defnedelim. O artık öldü, onu öldürdüler anladın mı beni."
Meyra dayanamıyordu. Ama onu ait olduğu yere defnetmek zorundaydılar. Sakince kafasını sallayıp, Duru 'nun olduğu yere yürümeye koyuldu. Buğra ise hala abisinin gelmediğini farkedince onu aramaya koyuldu. Kaç kere arasada abisi açmamışti. İyice şüphelensede kimseye belli etmemek için cenazenin oraya yürüdü.
Fırat iskelenin soğuk zemininde uyuyakalmışti. Çalan telefonu ile sessizce mırıldanip gözlerini açtı. Başını tutarak ayağa kalkmaya çalıştı. Ama heryeri tutulmuş ve kalkmakta zorlanmışti.
"Ha siktir heryerim tutulmuş."
Fırat soğuk zeminde durmadan çalan telefonunu eline alıp arayan kişiye baktı. Bugün Defne 'nin cenazesinin kaldırılacağıni hatırlayınca hızla ayağa kalktı. Hala rüyadaymis gibi hissediyordu. Hemen kendini toparlayıp arabasına doğru koştu. Ellerini ceplerinde gezdirip anahtarı bulmaya çalıştı. Üstünü değiştirecek vakti olmadığı için hemen arabasını açıp bindi. Hala başı dönüyor, midesi bulanıyordu. Havanın birden kararması ile trafik dolup taşmıştı. Fırat trafiğin yoğun olduğunu görünce arabadan inip hızlı adımlarla koşmaya başladı. Caddeye gelince soluklanmak için elleri dizlerinde derin derin nefes almaya başladı. Yorulmuştu, ama nolursa olsun yine de sevdiği kadının cenazesine yetişecekti. Başını kaldırıp etrafına baktı. Bir çiçekçi dükkanınin önünde durduğunu farkedince hemen içeri girdi. İçeri girer girmez beyaz ve kırmızı güllere baktı. Defnesi gülleri çok seviyordu. Gülümseyerek kırmızı gülleri eline alacakken kadının biri yanında belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM PSİKOPAT MAFYAM(DÜZENLENİYOR)
ChickLitBazen Ufak Bir Mucize Olsun İsteriz Ama Mucizeler Sadece Masallardan İbaretti Gerçek Hayatta Pek Mümkün Olmazdı Zengin Bir Ailenin Kızı Olsada Ailesini Kaybettikten Sonra Tüm Enerjisini Kaybetmişti Defne. Onun için Para Veya Mal Mülk Sahibi Olmak Ö...