BENİM PSİKOPAT MAFYAM(DÜZENLENİYOR)

MAVİ SAÇLI ÇEMCÜK AĞIZLI

Havanın mis gibi toprak kokusunu içime çektim. Canım Türkiyem benim elin gevur yerinde böyle güzellik nerde bulunur hiçbir yer benim canım Türkiyem gibi olamaz. Sıcak çorbamdan bi yudum alıp küçük sehpayı önümden çektim. Sabahtan beri içtiğim bu kaçıncı çorba ya yengem gevur doktorun yazdığı listeye göre yemek veriyor abur cubur deseniz yasak yiyemiyorum. Kapımın birden pat diye açılması ile gözlerimi camdan çekip kapıya baktım gelen bizim meyra idi. Şimdi siz diceksiniz ki Meyra sizde mi kaldı diye soracaksınız siz sormadan ben söylim. Dün hani şu havalaninda davetsiz misafir pelin varya ben ona pelin değil mavi saçlı çemçuk ağızlı diyorum. İşte her neyse benim hasta olduğumu duyunca hep birlikte yengemlere geldiler oturdular yemek yedik falan ama yemek boyunca hatta gidecekleri saate kadar buğra meyra ile ilgilenmedi bile çemçuk ağızlı pelin le bi hararetli sohbetler yapıyorlar bi görseniz ama nasıl göreceksiniz ki her neyse işte sonra ben yorgun olduğum için Meriç beni kucağına alıp yukarı çıkartı. O sırada Meyra da ben bugün burda defne nin yanında kalıyorum diyince buğra gözlerini pelin den ayırıp meyra ya kızgın bi şekilde baktı. Hayır olmaz kalamazsın falan dedi ama Meyra dinler mi tabi ki de dinlemedi o da bizimle yukarı çıktı. Aferin bu kıza benim yolumda ilerliyor aynı ben. Neyse duru da kalmak istedi ama ben ona yarın gelirsin yine falan diyince gitmek zorunda kaldı. Fırat desen o da önemli bi işi olduğu için gitti.

? Kızı kendine bile benzettin ya helal olsun sana.

! Aa benim iç sesim gelmiş bende kaç zamandır yoksun diye öldün de bende senden kurtuldum zannediyordum.

İç sesimi kovup gerçek hayatıma döndüm. Meyra bana birden bağırınca bütün düşüncelerimden ayrılıp bütün bedenimi ona çevirdim.

"Yavaş açsana kapıyı"

"Of boşver şimdi kapıyı buğra 'yi arıyorum ama açmıyor"

"Belki önemli bir işi vardır."

"Ne işmiş bu defne."

"O mavi saçlı çemçuk ağızlı pelin ile önemli işleri varsa."

Meyra bana sinirli yaklaşmaya başlayınca geri geri gitmeye başladım. Duvara bedenim yapışınca olduğum yerde kalakaldım. Meyra bana yaklaşıp.

"Öldürürüm seni defne"

Tavana kuvvet diyip odanın içinde koşturmaya başladık. Meyra arkamda beni nasıl haince öldürecek planlarını bana söylerken ben koşmaya devam ediyordum.

"Kaçma defne canını yakmıcam sadece seni geberticem."

Birden başım dönmeyi başlayınca yatağıma tutunmaya başladım. Kendimi fazla yormamam ve koşamam lazımdı daha iyi olmamıştım. Gözlerimin önünü bulaniklaşinca derin derin nefes aldım. Meyra yanıma telaşla gelip.

"Defne iyi misin."

"Iyiyim geçti biseyim yok."

Dedim ve ona yalancı bi gülümse yaptım. Su doldurup bana getirince ağzıma alıp bi dikiste içtim. Su nerden geldi derseniz çorbamin yanında ki su.