BENİM PSİKOPAT MAFYAM(DÜZENLENİYOR)

BEKLENEN İNTİKAM GÜNÜ GELDİ

İyi okumalar;

Defne 'nin anlatımı;

Doğumuma sayılı günlerim kalmıştı. Heyecanlıydim, dünden bugüne ne kadar şey değişti. Ne zorlukların üstesinden geldik. Bebeğim gayet iyiydi. Karnımda baya büyümüştü. Ama benim tedavim hiç iyi değildi. Yavrumun ismini şimdiden düşünmüş ve karar vermiştik. Kızımızın adı Yağmur olacaktı. Meyra 'nin oğlu nun ismi de Alp olacaktı. Ben doğum yaptıktan bir hafta sonra o doğum yapacaktı. İkimizde çok heyecanlıydık. Şuanda evde oturmuş bitki çayımı yudumluyordum. Bugün herşeyin güzel geçmesini istiyordum. Mutfağa hiç girme vaktim olmadığı için ayağa kalkıp mutfağa ilerledim. Hamile olduğumdan beri sevgili kocama yemek yapamamıştim. Buzdolabının kapağını açıp içinden bişeyler aramaya başladım. Ama hiçbir şey yoktu. Tek çare alışverişe çıkmaktı. Fırat beni her defasında dışarı çıkmamam için uyarmıştı. Onu arayıp izin almak en doğrusu bence. Telefonum odamda olduğu için yavaş adımlarla merdivenden yukarı çıktım. Odanın kapısını açıp içeri girdim. Telefonumu komidinin üzerinden alacakken bir not gözüme çarptı. Yatağımda ki notu elime alıp okumaya başladım.

Not;
Beklenen intikam günü geldi. Hazır mısın Defne Kuzey.!

Notun nerden geldiğini, yada nasıl benim odama girdiğine dair hiçbir fikrim yok. Ama notu dikkate alacak değildim. Bu bir şakada olabilir ama benim de yapacağım şeyleri kimse bilmeyecek. Sinsi sinsi gülümseyip odamdan çıktım. Hazırladığımız bebek odasının kapısını açık görünce bi anlığına ürkmedim değil. Çünkü ben bu kapıyı kapadığımi hatırlıyorum. Yavaş adımlarla içeriye girdim. Pencerenin açık olması sebebiyle rüzgar açmış olabilir diye düşündüm. Bebek odasını Amerika 'ya gorumcemin yanına gitmeden önce düzenlemiştik. Pembe bir beşik, küçük bir dolap, duvarlara asılmalik fotoğraflar, yerlerde ki peluş oyuncaklar hepsi bir harikaydı. Dolabın kapağını kaydırıp minik kızımızın kıyafetlerine baktım. Hepsi çok güzeldi, yengem ve Sibel anne beğenmişti çoğunu, doğum için hazırladığım çantaya bir kez daha göz gezdirdim. Herşeyimiz tamdı. Aşağıdan gelen takur tukur sesler ile içime bir ürperti düştü. Yavaş adımlarla merdivenden inmeye başladım. Mutfaktan sesler gelmeye devam edince yönümü mutfağa çevirdim o sırada elime vazo alıp mutfağa girdim. Tam kafasına vuracakken arkasına dönmesi ile derin nefes aldım. Rahatlamıştim.

"Fırat sen miydin? Korkuttun beni seni kalas."

Bana doğru yaklaşıp kucağına aldı. Beni tezgahın üzerine oturtup alınlarımızı birleştirdi.

"Seni korkuttuysam özür dilerim hatunum."

"Bunu bir şartla affedebilirim bayım."