SANA YÜK OLUYORUM FIRAT!

2K 67 1
                                    

İyi okumalar;

Defne 'nin anlatımı;

Ne konuşabiliyorum, ne yürüyebiliyorum. Sadece yaşamak istemiyorum. Ölmek bu acıyı bu yükü kimseye yaşatmak istemiyorum. Bedenimi hissedemiyorum. Hala rüyanın etkisindeyim. Annem ile babamı görmüştüm. Bana güç vermişlerdi. Ama yine yok olup gitmişlerdi. Bu sadece bi rüyaydı. Ve ben ise o rüyanın etkisinden çıkamayan biriyim. Herneyse bugün taburcu oluyordum. Son kontrollerim yapılmış şimdi ise hazırlanıyordum. Ah daha doğrusu hazırlıyorlardi. Ayağa bile kalkamıyorum ki nasıl kendim giyicem ki. Yengem üstümdekileri çıkartmıştı. Utanıyordum hemde çok utanıyordum.

Yengem;
"Utanma benden kızım hadi bırakta üstünü giydireyim."

Ne yapacaktım ki utansam bile yengem napar ne eder beni giydirirdi. Üstüme like yazan beyaz bisiklet yaka tişörtümü giydirmişti. Meyra da altıma siyah şort eşofmanımi giydirmişti. Ayağıma da beyaz çorap giydirmişti. Yengem elinde ki tarak ile dağınık olan saçımı tarayıp mısır örgüsü yapmıştı. Ne kadar banyo yapmak istesemde bunu onlara dememiştim. Kötü kokuyordum. Ama belli edemiyordum.

Meyra;
"Eve gidince sana güzel bi duş aldırırız."

Kafamı olumsuz anlamada sallayınca yengem hemen konuştu.

Yengem;
"Itiraz etme gibi bir hakkın olduğunu düşünmüyorum. Yengenim ben senin benden utanmana hiç gerek yok."

Haklıydı yengem ama napabilirim ki utanıyordum işte. Meriç, amcam ve Fırat içeri girince yüzümü onlara çevirdim.

Amcam;
"Nasılmış benim prensesim."

Amcama sahte bir gülüş gönderip gözümü tavana dikmiştim.

Meriç;
"Anladım bu kız yine huysuzlaşmiş. De bakalım yine ne istiyorsun."

Sinsice gülümsedim. Çikolata istiyordum.

Fırat;
"Abur cubur aklının ucundan sakın geçmesin çünkü yasak."

Hemen gözlerimi devirdim. Bundan başka ne isteyebilirim ki.

Fırat;
"Neyse biz çıkış işlemlerini hallettik. Artık taburcu olabilir. Gerekli ilaçları da eczaneden aldık. Bi doktor ile konuştuk. Bir hafta sonra tedavisi başlayacakmış."

Tedavi olmak istemiyordum. Çünkü eminim iyilesemicektim. Eskisi gibi yürüyemicektim. Onlara yük oluyorum hemde fazlasıyla. Bu acı beni zaten mahvediyor. Fırat yanıma gelip bir elini  belimden tutup diğer eli ileyse bacaklarımı kavradi sonra ise kucağına almıştı. Onu göğsünden bırakması için itiriyordum.

"Rahat dur ki düşmeyesin. Ama benim ellerimden düşeceğini de zannetmiyorum."

Pes etmiştim. Hayata karşı da pes etmiştim ya zaten. Sustum. Odadan çıkmıştık. Sonra ise merdivenlerden inmek yerine asansöre binmiştik. Hastane çok büyüktü. Zemin kata gelince indik ve hastaneden çıktık. Bu havayı bile solumak istemiyordum. Bu hava da bana haramdı. Beni bu kadar sevmesini haketmiyorum. Çünkü bu haldeyken ona sevgimi veremezdim gösteremezdim. Sadece yük olurdum ona. Beni arabaya bindirince emniyet kemerimi bağladı. Kendisi de şoför koltuğuna geçince kapıları kilitleyip gaza bastı. Ona bakmak istemiyorum ama bakacaktım yüzümü ona çevirdim ve yüzünü inceledim. Hafif sakalları çıkmıştı. Çokta yakışıklı duruyordu. Yani sakal yakışmıştı. Saçları az çok dağınık olsa bile yakışıklılığı her haliyle ortadaydı. Seviyorum seni ama diyemiyorum. Çünkü içimden gelmiyordu demek. Susuyordum sadece önüme bakıyordum. Birden radyoyu açınca gözlerimi ona çevirdim. Sana ne kadar ihtiyacım olsa bile ben sana sadece bir yüktüm Fırat koca bir yük. Radyodan gelen sese dikkat kesildim.  Buray sen sevda mısın çalıyordu. Bunu klibi gibidik bizde. Şarkı bizi anımsatıyordu. Birden ağlamaya başladım. Yapamıyordum işte Fırat 'ın bana acıyarak bakmasına dayanamıyordum. Ölmek yaşamak istemiyordum. Fırat beni farketmis olacakki arabayı durdurdu.

BENİM PSİKOPAT MAFYAM(DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin