BÖLÜM 2

543 10 0
                                    

Güneşin yüzüme yansımasıyla uyandım. Havalar ısınmaya başlamıştı bile. Kalktım ve elimi yüzümü yıkadım.

Dün olanlar çok şiddet içerse de bi o kadar da komikti. Adamı linç ettiler. Alışmıştık. Dövmelerine ve o dövme işini abartmalarına.

Seviyordum bu grubu. Hiç ayrılmasını istemiyorum. Ki inşallah ayrılmaz.

Duygu dün anlattıklarımıza normal olarak şaşırmamıştı. Dedim ya alıştık. Duygunun sesini duyunca kahvaltıya çağırdığını anlamıştım. Bu gün pazardı. Ondan okula gidilmiyordu. Cumartesi günleri olurdu. Ama o da bazen.

Aşağıya indim. Günaydın dedikten sonra masaya oturdum. Kahvaltımı etmeye başladım. Babamın telefonu çalınca görüşürüz diyip gitti. Toplantısı vardı heralde.

- Melek. Bugün kulübe gidelim mi? Ne zamandır gitmiyoruz bizim tayfalarla.

- Olur. Tamam.

--------------

-Ne gerek var ki kızım .
-Ya hadi ama . Doğru düzgün gece elbisen yok senin. Bak. Bu daha güzel. Daha seksi.
- Heh işte bende onu diyorum. Çok açık bu . Totomu zor kapatır.

Onu alıp yatağa attı. Dolaba yönelip başka bi kıyafet baktık.

- Bu güzel.
Dedi.

Bende onayladım. Dizime kadar gelen siyah bi kıyafetti. Hoştu. Onu giyindim. Duygu geldi ve saçlarımı düzleştirdi. Koyu bir makyaj yapınca sinirle baktım. Dikkat çekmeyi sevmediğimi biliyordu.

- Neeee?
- Bidaha seninle çıkarsam iki olsun.

Güldü. Ayağa kalktım ve topuklularımı giydim. Aşağı indiğimde ege ve selim babamla maç sohbeti yapıyodu.

- Siz ne ara geldiniz?
- Az önce.
- İyi hadi kalkın gidelim. E artık sizde sohbetinizi başka bir güne erteleyin.

Onlar tokalaşırken bizde arabaların önünde bekleyedurduk. Selim çıkınca bir ıslık çaldı.

-Erdem amcanın yanında söyleyemedim ama afet olmuşsunuz kızlar.

Dedi selim.

-Mersi canım mersi.
Dedim . Güldük ve arabaya bindik.

Kulübe vardığımızda kulaklarım yine ve yeniden ağrımaya başladı. Her kulübe gelişimde böyle olurdu. İçeri girince doğal olarak kokan içkiler terli insanlar ve .... Neyse anladınız siz . Boş bir locaya oturduk. Ege gidip içkileri sipariş etti. Selim zorladığı için kalkıp dans etmeye başladım. Bi yandan votkamı yudumlarken diğer yandan çılgınlar gibi oynuyordum. Selime döndüğümde onun burda olmadığını farkettim. Gözlerimi gezdirirken o adamı gördüm. Bu hastanedeki çocuğun abisiydi. Vicdansız piskopat . Kardeşine bile merhametsizdi. Onu gördüğüm an bana bakarken yakaladım. Umursamadım. Selim görüş açıma girince gülümsedim ve kafayı bulana kadar içmeye karar verdim. Bugün eğlence günüydü.

Bende şöyle birşey vardı. Sarhoş olsam bile yaşadığım hiçbirşeyi unutmam.

Belimdeki elin selim olduğunu sanarak eğlenceme devam ettim. Fakat selimi ve Egeyi önümde görünce belimdeki elin sahibine döndüm. Tanımıyordum . Adamın pis sırıtışı sinirimi bozmuştu.

Onu yerde görünce vuranın selim olduğunu düşündüm. Ki düşündüğüm şey aksi değildi. Arkadan bir kaç adam geldi. Yaklaşık 8 kişi. Arkasıydı galiba adamın.(çetesi) Ortalık karışacaktı. Belliydi. Sarhoş değildim ve herşeyin farkındaydım. Adamlar selim ve egeye yürüyüp saldırmaya başladılar.
Aghhh! Yine benim yüzümden kavga ediyorlardı. Arkamdan gür bir ses geldi. Tanıyordum onu. Bu az önce Vicdansız piskopat diye içimden geçirdiğim hastanede refakatçisi olduğum çocuğun abisi ve kendini bişey sanıpta bana para vermeye çalışan adamdı.

- Çekilin lan!...

Herkes herşey ve zamanda buna dahil olmuşcasına durmuştu.
Arkama döndüm. Gözlerime bakıyordu. Bende ona. Yüzümdeki ıslaklığı yeni farketmiştim. İlk defa Ege ve Selimin kavgasına ağlıyordum. Şaşırmıştım doğrusu.

- Hayırdır? Noldu? Bi durum mu var abisi? Gel seni de kaşıyalım.
Diyince burnumdan soludum.

- Eşkıya mısınız lan siz? 9 a karşı 2 .
Adam mısınız siz lan adam mısınız ? Diyip birinin burnunu kıracak kadar sert bir yumruk atmıştım. Bir anda silahlar patlayınca karnımda bi acı hissettim. Canım çok yanıyordu. Dizlerimin üstüne düştüm. O adamlar kaçıyorlardı. Selim ege ve duygu beni tutmaya çalışıyorlardı. O adam da gelmişti. Telaş ediyorlardı . Gözlerim ağır ağır kapanırken son olarak duyduğum "Dayan" diye çığıran selimin sesi olmuştu.

Selim'den

Tamı tamına 7 gün geçti. 7 gündür bitap ve çaresizlik içerisindeydik. Onsuz ben yaşayamazdım. Güzel yüzüne ,çilek gibi kokusuna ,gülüşüne , elma gibi yanaklarına, o minicik burnuna hasret kaldım. Özlemiştim. Şu bir hafta içinde toplasan 5-6 saatlik uykuyla idare ediyordum. Ağzıma iki parça ekmek sokmuyordum. Sanki yesem meleğime ihanet etmişim gibi olacak diyorum. Duygu ve ege de bitikti. Karnından vurulmasına rağmen kurşun ciddi bir hasar vermiş. Hastaneye giderken nabzı atmıyordu. 8-9 kez krize girmiştim. Şu anda yoğunbakım odasındaydı.

Şimdi siz bu neden meleğim falan diyor diyeceksiniz . Ben meleğe aşığım. Onu canımdan çok seviyorum. Böyle bir an da söyledim de yani bu 2 yada 3 gündür olan birşey değil. Onu ilk gördüğüm günden beri seviyordum. Ne o nede duygu bunu biliyordu. Ancak ege biliyordu. Ege de saklıyordu.

Size sevmek nedir anlatayım mı? Sevmek; canını verecek kadar önemsemektir. Onu yanındayken bile özlemektir. Kıskanmaktır. Herşeye rağmen yanında olmaktır. Dünyayı düşünün, hep güneşin etrafındadır. Hiç ayrılmaz yanından, yörüngesinden.
Ağlama dersin ağlar ya ciğerin kanar . Kalbin yaralanır.

Ben mecnundum . O leylaydı. Ama leyla mecnunun kendisini sevdiğini bilmiyordu. Mecnun ölümüne seviyordu leylayı. Leyla can çekişiyordu. Fakat mecnun hiçbirşey yapamıyordu.

Doktordan izin alarak meleğimin yanına girdim özel kıyafetlerle. Yanına gidip oturdum. Gözümden bir damla yaş aktı.
Tuttum elini. İçim titredi bir an .

- Meleğim. Hadi uyan bak kankin geldi. Lan özledim seni. Vallahi bak. Kokunu özledim. Sana sarılmayı özledim. Sesini özledim. Kısacası seni özledim. Aç o güzelim gözlerini. Hadi bak bana. Kıpırda lütfen umudumuzu yitirttirme. Seni seviyorum.

- Efendim vakit doldu.

Diyen hemşireye bişey diyemedim. Usulca başımı salladım. Ayağa kalktım ve kapıya doğru yürüdüm.

-Selim.
-He?
-Seliiim.
-He heeee ne var?
Diyip ona döndüm. O..o uyanmıştı.

- Melek?!
Dedim. Hemen kapıya koştum ve hemşireyi çağırdım. Hemşire gelince kenara geçtim. Durumu iyiymiş.

Şükürler olsun . Teşekkür ederim Allahım teşekkür ederim...



BENİM KOCAM MAFYA!(Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin