Kapının zilini duydu, yataktan kalkmak istemiyordu. Yine kim gelmişti? İsteksizlikle yataktan kalktı, yorganı vücuduna sararak kapıya doğru yöneldi. Gözleri bulanıklaşmıştı, kapı koluna elini uzattı. Kapıyı açtığında karşısında Murat duruyordu. En son isteyeceği kişi kapıdaydı.
-Ben geldim, yine. Bu sefer sana iyi gelecek şeyler de getirdim. Elindeki poşetleri göstererek içeri adım attı. Sezin kötü olmadığını söyleyerek kendini kanepeye bıraktı. Daha fazla ayakta durabilecek enerjisi yoktu. Murat da inanmış gibi kafa salladı.
-Bir de iyi mi kötü mü karar veremedim ama Sıla'ya hasta olduğunu söyledim. Sezin telaşlı bir surat ifadesiyle Murat'a baktı.
-O da hemen geleceğini söyledi. Sezin bir şeyler demek istedi ama ağzından kelimeler dökülmüyordu. Gözlerini Murattan çekti, başka yöne çevirdi. Derin bir sessizliğe gömüldü. Yarım saat sonra Murat elinde çorbayla mutfaktan çıkageldi. Kokuyu alan Sezin başını hemen o yöne çevirdi.
-Al sana hastalıkların birebir çorbası; tarhana. Önüne sehpayı çekti ve tepsiyi önüne koydu. Sezin büyük bir minnetle Murat'a bakıyordu. Kaç gündür doğru düzgün bir şey yiyemiyordu. Sakin sakin çorbasını içti, Murat ise televizyonu açtı, bitirmesini bekledi. Sezin arkasına yaslandığında Murat televizyonu kapattı.
-Şimdi daha iyi misin?
-Boğazımdan sıcak şeyler geçeli uzun zaman olmuş gibi. Son günlerde iştahım yoktu, şimdi daha iyi gibiyim. Çok teşekkür ederim. Bu arada seni alan cidden yaşadı. Sezin kahkaha attı, kendini daha iyi hissediyordu. Muratla aralarında ki gerilim kalmamış, gibiydi.
-Yine aynı espri mi? Sizin gibi düşünen yok valla. Baksana hala bekarım. Murat ortamı daha da rahatlatmaya çalışıyordu. Sezin'i gereksiz yere üzdüğünü düşünüyordu.
-Valla aklımda biri var ama bende kalsa daha iyi gibi şu sıralar. Murat şüpheli gözlerle Sezin'i baktı.
-Aklında ki kişiyi şuan bende tahmin edebiliyorum ama öyle bir şeyin olamayacağını bilmen lazım.
-Neden?
-Onunla arkadaşız. Öyle şeyler düşünerek bizi garip durumlara sokacak şeyler istemiyorum. Sezin daha fazla konuşmak istemese de aklında geçen düşüncesini sesli dile getirdi:
-Ya sen ona ilk görüşte aşık olsaydın ve o bunun farkında bile olmasaydı. Yanında geçirdiğin her vakit hislerinin kuvvetlendiğini bildiğin halde ondan saklanarak geçirseydin, zamanı. Murat konunun kendinden geçtiğini anlamıştı.
-Ben daha ne yapacağımı bilmiyorum. Onun yanında birilerini gördükçe onu benim yanımdan birileri aldıkça buna katlanamayacağım. Murat ne yapacağım, ben? Murat ses çıkarmadan onu dinliyordu.
-Sıla'yı kimseyle paylaşmak istemiyorum. Ona karşı hislerimi daha ne kadar saklayabilirim? Bedeni tamamen Murat'a dönüktü, başını Murat'ın omzuna dayadı. Ağlamaya başladı, hıçkırıklarını bastıramıyordu. Rahatladığını hissediyordu, bu zamana kadar içinde kalan onca şeyi dile getirebildiği için mutluydu. Murat derin bir nefes aldı:
-Yani anlamıştım, seçeneklerimin arasında bu şık da vardı. Sezin başını kaldırarak Murat'a baktı. Murat da ona dönerek gülümsedi, Sezin eliyle gözyaşlarını sildi. Murat'a sırıtarak baktı.
-Yalan söylüyorsun. Murat anlamamış gibi davranıyordu, Sezin'in bakışlarına daha fazla dayanamayıp:
-O kadar belli mi?
-Yalan işinde iyi değilsin.
-Cidden kötüyüm, ha...
-Evet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Zamanın Hikayesi GirlxGirl
Teen FictionTamamlandı. Sezin etrafa bakınıyordu. O burada mıydı? Yanındaki kızların konuştuklarını duydu. Yan tarafında oturan çocuk da o tarafa dikkat kesilmişti. Bölümün belki de fakültenin en güzel kızı mekandan içeri girmişti. Gözler üstünden ayrılmıyordu...