Doğum Günü Öncesi 2

1.8K 93 4
                                    

İçinde oluşan sıkıntıyı ne Murat ne de Yasemin halledebilirdi ki şu sıralar çok meşgul gözüküyorlardı. -kendisinden bir şey sakladıkları o kadar belliydi ki- o da en başından beridir, grubuyla ilgili olduğunu söyleyen kişiyi aradı, Ece'yi.

-Aramana şaşırdığımı söylemem gerek. Sıla sadece gülümsedi. Kendisi bile Ece'yle konuşabilmesine anlam veremiyordu. İçinden onu aramak gelmişti, bazı konular hakkında objektif olabileceğini düşünüyordu. En azından kendi duygularını anlamasına yardımcı olabilirdi. Sıla nasıl konuya gireceğini bilmiyordu. Her şey bir anda gelişmişti. Ece onun bu telaşlı halini zevkle izliyordu, kafasında ki düşünceleri ne zaman önüne koyacaktı? Ece siparişi vermek için garsonu çağırdı, o sıra da Sıla da siparişini söyledi. Ece daha fazla dayanamayacağını hissetti, gerilimli anları sevmiyordu.

-Ay yeter. Cidden bu halinle beni zıvanadan çıkartıyorsun. Çıkar ağzındaki baklayı. Kendisine ani çıkış yapan kıza baktı. Bir an için rahatladığını düşündü, masanın üstünde ki ellerine baktı. Onları masanın altına çektikten sonra konuşmaya başladı.

-Yani diyorsun ki insanlara çabuk güveniyorsun ve kırılıyorsun. İyi de bu senin hatan değil mi? Sürekli aynı hataları tekrarlayıp durmuşsun. Sıla bu kızın açık sözlülüğüne alışamamıştı ama bu tavrı nedense hoşuna gitmeye başlamıştı. Hayatında böyle birine ihtiyacı vardı, belki de.

-Grubunu sevdiğimi defalarca söylemiş, olabilirim. Çünkü inanılmaz bir şekilde yakınlaştınız, yani hiçbir sebep yokken diyordum ama insanlara çabuk güvendiğini söyledin ve şimdi neden bu kadar kısa süre de birleşebildiğinizi anlıyorum. Bir nevi patron sensin, senin istediğin kişilerle vakit geçiriyorsunuz ama bir şey var ki gözümden kaçmadı. Sıla bir şeyler söyleme hevesini kaybetti, Ece kendi sorularını cevaplıyor, konuşmasına imkan vermiyordu ama son söylediği sözlere kulaklarını kabarttı.

-Güven problemin var ve bunu bana anlatıyorsun. Yoksa bana da mı bu kadar kısa sürede güvendin? Oysaki birkaç gün önce beni gözlerinle boğabilirdin. Ece kahkaha atmaya başladı, ellerini masanın üstüne koydu.

-Senin şuan ki asıl sorunun Sezin değil mi? Sıla yutkundu, kızın çoğu şeyi sadece gözlemleyerek anlamasının imkanı yoktu.

-Bu kadar kafanda kurma. Hep Sezin'in etrafındayken çekilmez oluyorsun. Onu paylaşmaya niyetin olmadığını bu kadar belli etmesen keşke. Bu sefer Sıla gülmeye başladı, Ece onu izliyordu. Daha ne kadar onu zorlayabileceğini düşünüyordu ve aklına bir fikir geldi. Sıla çayını yudumlarken Ece ona yakınlaştı:

-Biliyor musun çok gizli bir şey söyleyeceğim. Sıla dikkat kesildi, çay bardağını bıraktı. İlgisini Ece'ye yönlendirdi.

-Sezin'le seni acayip derecede yakıştırıyorum. Sıla boğazında bir şeylerin yandığını hissetti ve aniden öksürmeye başladı. Anlamsız ve soran gözlerle Ece'ye baktı. Ece zafer kazandığının farkındaydı, Sıla'nın aklına bu fikri sokmuştu.

-Aranızda ki çekim fark edilmeyecek gibi değil. Benim gibi iyi bir gözlemci değilse, kimse bunu fark edemez. Gururlu bir şekilde kahve fincanına uzandı, yavaşça ağzına götürdü ve yudumunu aldı. Sıla hala anlamsız gözlerle bakıyordu.

-O zaman ayrıntısıyla sana anlatayım. Onu Murat'a ayarlamak istemen, ama sonunda sadece onu kendine ayırman, beni gördüğünde suratının bir anda düşmesi. Sonra ki gün buluştuğumuzda beni görünce suratının aldığı şekil. –ki bu çok hayal kırıklığıydı, söyleyeyim.- En önemlisi onunla birkaç kez el ele tutuşmanız. Sıla onu durdurdu, çok şaşkındı. Böyle düşüncelere sahip biriyle karşılaştığına inanamıyordu.

-O benim yakın arkadaşım ve ayrıca bunları nereden biliyorsun, bilmiyorum. Başta ki bütün sempatikliğini üstünden attın ve şuan bir sapık olduğunu düşünmeye başlıyorum.

-Oooo dur dur. Sanırım çok pot kırdım, üzgünüm ama gördüklerimi söylemem gerekiyordu.

-Bizi gözetliyor muydun? Ece kafasını kaşıdı. Daha fazla konuşursa batacağını düşünüyordu, derin bir nefes alıp ne olursa olsuna bağladı ve konuşmaya başladı.

-Aslında bir konuda yalan söylüyordum. Ben grubunuzun hayranı değilim. Sıla sonunda gerçekleri duyacağı için mutluydu, bu kız neler saklıyordu ve bu şeyleri nereden biliyordu; öğrenmek istiyordu. Ece el hareketleri yapıyor ama ağzını kıpırdatmıyordu. Parmaklarıyla masaya vurmaya başladı. Onda ki bu değişimi gören Sıla endişelenmeye başladı. Aklı başında bir kızla konuşacağını sanıyordu ama bu kız tamamen bambaşka bir dünyaydı. Buradan gitmek istediğini fark etti.

-Ben ikinizin hayranıyım. Sıla ağzı açık bir şekilde ona bakıyordu.

-İkinizin aranızda ki çekim öyle güzel ki. Aranıza giren hiç kimse o ilişkiyi bozamaz. Sadece siz istemezseniz, biter. İkinizin de birbirinize ihtiyacı var. Sen onsuz mutsuzsun ve bu duygularının sebebi ona karşı hissettiğin şeylerin farkında olmaman. Bu çok acı verici değil mi? Sıla sinirle yerinden kalktı ve çantasını alıp oradan çıktı. Ece masada tek başına kahvesini yudumluyordu.

-Zaferin tadı bu herhalde.

Yasemin ve Murat Sıla'nın doğum günü için planlarını uygulamaya başlamıştı. Hangi kulüpte partiyi kutlayacaklarına karar vermişlerdi. Gelecek insanlar için gizli bir sayfa açtılar, her şey sürpriz olacaktı.


Resimdeki Ece. :)

Geçmiş Zamanın Hikayesi GirlxGirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin