Sıla ve Murat ellerinde pizza paketleriyle Sezin'in evine gittiler. Yasemin gelen kişileri görünce gülümsedi ve içeri aldı. Pizzaları görünce ufak bir sevinç krizine girdi. Sıla'nın gözleri Sezin'i arıyordu, onun bu halini anlayan Murat onu bu durumdan kurtarmak için Yasemin'e sordu.
-Sezin nerede? Yasemin paketleri mutfağa götürürken cevapladı.
-Odasında. Bir şeyler daha ekleyecekti ama Sıla Sezin'in odasına, o sözleri dinlemeden daldı. Sezin'in odasında başka birini görünce suratında ki gülümseme kayboldu. Sezin aniden açılan kapısında Sıla'nın suratını görünce içini sevinç kapladı. Ayağa kalktı ve ona doğru yürüdü, Sıla mutsuz bir şekilde kendisine gelen kıza bakıyordu. Bu içini kaplayan his niye bu kadar acı vericiydi?
Sezin Sıla'nın suratında ki ifadeden bir şeylerin yolunda gitmediğini anladı. Arkasına dönüp arkadaşıyla konuştu:
-Bugünlük burada bitirelim mi? Sandalye de oturan kız kafa salladı. Ayağa kalktı ve eşyalarını çantasına yerleştirmeye başladı. Çantasını alıp oturma odasına geçti, gelen kişilere baktı. Murat karşısında ki güzelliğe tepkisini içtiği suyu yutamamasıyla gösterdi. Ağzından taşan suyu elinin kenarıyla sildi. Sezin de onun ardından geldi.
-Bu arkadaşım, Ece. Birlikte sunum yapacağız. Bu kişilerde...
-Ahaa tanıyorum, ikisini de. Murat'a bakarak gülümsedi, Murat Sıla'ya baktı. Sıla kanepeye pusmuş, oturuyordu. Herhangi bir kıskanma belirtisi yoktu, sessiz sakin duruyordu. Bu tabloyu hayra yoramadı, Murat da kıza gülümseyerek karşılık verdi.
-Adımız bizden önce mi ulaşıyor insanlara?
-Epey meşhursunuz, fakülte de. Sinsi sinsi gülümsüyordu. 'Sanırım öyle.' dedi Murat da.
Pizza kokusunu alan Sezin koşa koşa mutfağa gitti, Yasemin de hala oradaydı. Birkaç dakika sonra ellerinde tabaklar ve bardaklarla çıkageldiler. Sezin Ece'ye seslendi:
-Sende kal, burada çok var. 'Yok ben gideyim.' diye diretti. Sezin çok üstelememesi gerektiğini biliyordu, onu yolculamak için kapıya kadar eşlik etti.
-İlk izlenimim hiç iyi değildi, üzgünüm bunun için. Sezin anlamayan gözlerle Ece'ye baktı.
"Yarın haberleşiyoruz, değil mi?" deyip Sezin'i yanaklarından öperken Sıla'ya baktı ve onun bu sahneyi izlediğinden emin oldu. Sıla bu meydan okumayı anlamıştı. Kapı kapandıktan sonra Sıla kanepeden kalktı ve masaya doğru döndü. Zıplaya zıplaya gelen Sezin'i görünce kahkahasını gizleyemedi. "Bu kız niye böyleydi?"
"Valla çok acıkmıştım, iyi ki de geldiniz." Yasemin de kafasını sallayarak bu durumu onayladı. Konuşmaya kendisi devam etti.
"Biliyorsunuz, Sezin'in yemek yapma konusunda pek de bir becerisi yok." Sezin yanında ki Yasemin'e dirseğiyle dokundu, masada ki herkes kahkahaya boğuldu.
Ertesi gün
Sıla uyandığı saatten beri telaşlı bir şekilde akşamın olmasını bekliyordu. Ece denen kızın hallerini kendine yedirememişti. Eli sürekli telefona gidip geliyordu, Sezin'i aramak ve neler yaptığını öğrenmek istiyordu, şuan o kızlaydı. Bu kız kendisini çok endişelendiriyordu, Sezin'i kaybetme korkusu içine yerleşmişti. Savaşacaktı, en azından Sezin'in, birlikteyken iyi vakit geçirdiğinden emin olacaktı. Onu sıkmayacak ve kendi düşünceleriyle boğmayacaktı. Telefonu eline aldı ve mesaj çekti.
"Akşam müsaitsen, ikimiz buluşalım mı?" Birkaç dakika sonra cevap geldi.
"Tamam, nerede?" Cevabı görünce içten içe sevindi, birlikte vakit geçirmeyeli epey zaman olmuştu. Akşama sekize doğru avm'nin önünde buluşacaklardı. Heyecandan erken gelmişti, Sezin'e geldiğine dair mesaj attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Zamanın Hikayesi GirlxGirl
JugendliteraturTamamlandı. Sezin etrafa bakınıyordu. O burada mıydı? Yanındaki kızların konuştuklarını duydu. Yan tarafında oturan çocuk da o tarafa dikkat kesilmişti. Bölümün belki de fakültenin en güzel kızı mekandan içeri girmişti. Gözler üstünden ayrılmıyordu...