Murat, Ece ve Sıla dışarı da buluştular. Sıla epey gergin gözüküyordu, Murat ve Ece de telaşlıydılar. Bugün Sezin Yasemin'e Sılayla olan ilişkisinden bahsedecekti. Yasemin'in en hafif tepkiyle olayı geçiştirmesini umuyorlardı. Her türlü iyi bir tepki vermeyeceği kesindi, kendisinden saklanan bu durum için Sezin'e kızacaktı. Birkaç saat sonra Sezin ve Yasemin çıkageldi. Yasemin'in suratında herhangi bir kızgınlık emaresi yoktu. İkisi sakince koltuklara oturdu. Herkes soran gözlerle bakıyordu. Yasemin dayanamayıp konuştu.
-Sezin'e kızgınım ama seninle çıktığı için değil, Sıla. Birbiriniz için biçilmiş kaftan gibisiniz sahiden. Murat ve Ece'yi gülme krizi aldı. Sıla yanında ki Murat'ı dürttü. Yasemin de suratında oluşan gülümsemeyi gizlemeye çalıştı.
-Bu konuyu bu kadar zaman saklaması beni üzdü. Her kötü olduğunda sebebinin bu olduğunu bilseydim, belki yine bir şeyler yapamazdım ama onun yanında olduğunu bilmesine izin verirdim. Yalnız olduğunu hissetmezdi. Sezin'in gözleri ayakkabısındaydı. Yasemin'in haklı olduğunu biliyordu ama duygularından emin olamayışı ve onun ne tepki vereceğini bilemediği için söylemedi. "Bir hafta yüzüne bakmayacağım, cezam bu. Sakın affedin diye yanıma gelmeyin." Herkes gülmeye başladı, kimse cezadan şikayetçi değildi. Olan Sezin'e olmuştu.
Uyuşturucu konusu
Sıla Sezin'e söyleyip söylememe konusunda kararsızdı. Bir ilişki içinde olduğu insana anlatması gerektiğini söylüyordu, iç sesi. Herkesin yanındayken onun kulağına fısıldadı. "Seninle bir şey konuşmalıyım." Sezin anlamamış gibi ona baktı. Sıla ayağa kalktı ve kafasıyla gelmesini işaret etti. Sezin de yerinden kalktı ve ardı sıra Sıla'yı takip etmeye başladı. Sıla boş bir alan bulunca durdu ve aniden arkasına döndü. Sezin şaşkınlıkla ona bakıyordu. Nasıl giriş yapacağına karar verememişti. Sezin yanına gelip yanağını okşayınca kendini kötü hissetti. Nasıl söyleyecekti, bu durumu?
"İyi misin?" Sezin dikkatlice kendisini izliyordu. Bakışı kendisini heyecanlandırıyor, ne diyeceğini şaşırıyordu. Onu kendinden uzaklaştırdı, Sezin ise olayı anlamaya çalışıyordu.
-Kaybolduğum dönem var ya? Sezin bir kaşını kaldırmıştı, olayla ilgilendiğini gösteriyordu. Sıla'ya daha da yakınlaştı. "Rehabilitasyona gittim, o dönem." Sezin denilen şeyi düşünmeye başladı. Aklından hemen bir şeyler geçiverdi. "Uyuşturucu mu?" Sıla kafa sallamakla yetindi. Anlatacak gücü yoktu, Sevdiği kişiye eski benliğini anlatmak zoruna gidiyordu. Kendisinin de hoşuna gitmeyen şeyler yapmıştı ve bunları kabullenmek epey zamanını almıştı. Ya sevdiği kişi nasıl tepki verecekti? Sezin kendisine daha da yakınlaştı, çevresine bakındı. Kimsenin olmadığına kanaat getirince Sıla'yı dudaklarından öptü. Geri çekildiğinde gözleri yaşlı Sıla'yla karşılaştı. Yaşları silmek için hareketlendi.
-Biliyorsun değil mi? Artık yalnız değilsin. Murat, Yasemin hatta Ece ve ben varım. Bunları gülümseyerek söylüyordu. Sıla aniden Sezin'e sarıldı, onu sıkı sıkı sardı. Sezin de ona karşılık verdi. El ele arkadaşlarının yanına döneceklerken Sezin, Mert'i gördü. Onunla ilgili olan şeylerin haberini Ece'den almıştı. Ona gülümseyerek baktı ve bakışıyla el ele tutuşmuş hallerini gösterdi. Mert gözlerini, birbirine kenetlenmiş ellere götürdü, onları görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Birkaç saniye sonra şaşkınlığını üstünden attı, gülümseyerek geri çekildi. Yasemin onları mutlu görünce sevindi. Murat'ta Yasemin'in baktığı yöne bakınca ikisini görüp ayağa kalktı.
-Eee düğün ne zaman düğün? Sezin kızardı, Sıla ise Murat'ın sırtına vurdu. Hep birlikte kahkaha attılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Zamanın Hikayesi GirlxGirl
Teen FictionTamamlandı. Sezin etrafa bakınıyordu. O burada mıydı? Yanındaki kızların konuştuklarını duydu. Yan tarafında oturan çocuk da o tarafa dikkat kesilmişti. Bölümün belki de fakültenin en güzel kızı mekandan içeri girmişti. Gözler üstünden ayrılmıyordu...