Parti zamanı

1.6K 80 5
                                    

Akşam Sezin ve Yasemin evlerinde parti yapmayı birkaç gün önce kararlaştırmıştılar. Bütün malzemeler alınmıştı, ek olarak Yasemin ve Murat yemekte yapmıştı. Sezin, Sıla'yı aramaya gitti. Ece'ye yardım ederken buldu, onu. Onları izlemeye koyuldu, oturma odasında daha geniş ortam oluşsun diye kanepeyi en arka tarafa, pencerenin önüne çektiler. Zorlandıkları anda Sezin yanlarında bitti, kanepeyi ortasından tutup, onlara yardım etti. "Kanepeniz cidden ağırmış." dedi Ece. Sezin güldü, Sıla yanına geldi ve yanağına öpücük kondurdu. Sezin hala birilerinin yanında bu tarz şeyleri yapmaya alışık değildi, bu yüzden hemen kızarıyordu. Bunu Sıla her gördüğünde, daha da zevkle yapıyordu.

Ece gülümseyerek yanlarından ayrıldı. Sezin onun mutfağa gittiği görünce Sıla'ya sarıldı. "Finallerden önce böyle eğlenmek psikolojik olarak kötü hissettiriyor." dedi, Sezin. Sıla ise konuşmak yerine onu yanaklarından öpüyordu, Sezin kahkaha atmaya başladı. "Moralimi düzeltmeyi iyi biliyorsun." dedi, Sezin. Sıla da hemen yanıtladı. "Öpücüklerimi çok sevdiğini biliyorum." Sezin anında kızarmıştı, bu kızın her defasında kendisini böyle utandırabilmesini hayretle seyrediyordu. Kendisi bunu başarabilmiş miydi, acaba?

Mutfaktan çıkıp gelen Murat, ikiliyi birbirlerine sarılı şekilde görünce gülümsedi. Sezin de Sıla'yı son kez öptü, Murat yanlarına gelince ayrıldılar. "Valla kıskanıyorum, ha." dedi, Murat. Sıla Murat'ın gözlerinin içine bakarak konuştu.

-Eminim bulacaksın, birini. Hatta büyük ihtimal sen bizden önce evleneceksin.

-Daha aday bile yokken mi? Sıla kafa salladı, Sezin hiçbir şey söylemedi. Murat üzülerek arkasına dönecekken Sıla konuştu.

-Bulunca bırakmayacaksın, çünkü. Sezin ve Sıla kahkaha atmaya başladı. Murat suratını ekşiterek söylendi. "Çok komik. Hahaha." Odada boş boş dolandı, Sıla'yla muhattap olmamak için. Sıla, Murat'ın alındığını düşünerek onun yanına gitti. Sezin de mutfakta işler nasıl gidiyor, diye kontrol etmek için oraya doğru hareketlendi. Mutfaktan ses çıkmıyordu, içeri girdiğinde soğukluğu hissedebiliyordunuz. Sezin yutkundu, sanki bu ortamda bir şey derse çiğ çiğ yenileceğini düşünüyordu. Boğazını temizledi, "İşler nasıl?" diye söylendi. İkisi de arkasına baktığında, ilk Ece önüne döndü. Yasemin onun bu hareketini görünce, konuşma işini kendisine bıraktığını düşünerek cevapladı. "Bitti, gibi. Birazdan insanlar gelir. Bu kadar şey yeter mi sence?" Sezin, Yasemin'in yanına gidip yapılanları kontrol etti, sonra arkasında ki masanın üstündekileri baktı ve kafa salladı. "Yeter bunlar çok fazla bile." Yasemin'in bu tarz işlerde rahatlatılmaya ihtiyacı vardı. Sezin onun yanına gidip yanağından öptü. Yasemin bu sürpriz saldırıya karşı elindeki kaşığı Sezin'e gösterdi. "Ani hareketlerden hoşlanmadığımı biliyorsun." dedi, Yasemin.

-İyi gelmedi mi yani? Bak birden eski tehditkar haline büründün. Sezin Ece'ye baktı, hiç bu tarafa ilgisi yokmuş gibiydi. Onları yalnız bırakmak doğru bir karar mıydı? Yasemin derin bir iç çekerek söylendi.

-Şimdi daha iyiyim, haklısın. Teşekkür ederim Sezin hanım.

-Benim için zevkti, Yasemin hanım. Oradan memnun bir halde ayrıldı, Sezin. Ece oyalandığı işten başını kaldırıp Yasemin'e baktı.

-Hakkında yeni bir şey daha öğrendim ve bu benim hoşuma gitti. Yasemin uğraştığı işe geri döndü. Ece'ye ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu.

-Sence bu iş uzamadı mı? Şaka olarak başladı, artık bitmeli gibi. Sezin artık o kadar çıldırmıyor, zevki falan kalmadı. Yasemin dile getirmek istediğini söyleyince bir rahatlık hissetti. Ece gözlerini önüne çevirdi, başını öne eğdi. "Haklısın, artık pek bir anlamı kalmadı." Başını tekrar yukarı kaldırdı. "Numara bile olsa seninle takılmak hoşuma gitmişti." Yasemin yerinde durakladı, Ece elindekileri içeriye götüreceğinden bahsetti. Yasemin Ece'nin neden böyle davrandığını anlayamıyordu, kafasını karıştırmasını istemiyordu. Kafasını karıştırması bile ayrı meseleyken, bu sözler cidden kendisini etkiliyordu. Her şey birden gelişiyordu, bu karmakarışık duygular neyin nesiydi?

Ece elindekileri içeride ki masaya bırakınca pencerenin önündeki kanepeye oturdu. Muratta onun yanına oturdu, birbirlerine bakarak gülümsediler. Evin zili çalmıştı, Sezin zıplaya zıplaya kapıya doğru koştu. Kapıyı açtığında karşısında sınıfından arkadaşları vardı. Gülümseyerek onları içeri aldı ve yavaş yavaş insanlar gelmeye başlamıştı.

Ece, dörtlünün tanımadığı insanlarla takılıyordu. Parti biraz fazla kalabalıklaşmıştı. Yasemin ve Sezin birbirlerine bakarak her şeyin yeteceğinden emin olmak istediler ama, ikisi de kararsızdı. Yasemin durumu boş vererek kendini içmeye verdi. Murat onu izliyordu, yine kafasında bir şeylerin oluştuğunu anlaması kısa sürdü. "Yine ne derdi, vardı bu kızın?"

Sılave Sezin okuldan arkadaşlarıyla konuşuyorlardı. İkisi de parti başladığındanberi konuşamamıştı. Duvara yaslanmış Sıla önündeki boşluktan Sezin'iizleyebiliyordu. Sezin daha kendisini izlediğinden habersizdi. Sezin'ingözlerini kendi tarafına çevirmesini istiyordu, şuan onunla gözlerininbirleşmesini istiyordu. Sezin kafasını çevirip etrafına bakınacakken, kendiüzerinde ki gözleri fark etti. Sıla'nın gözlerine rastladı, onun gözlerinigörünce rahatladığını hissetti. Demin oluşan bütün gerginliği üstünden atmıştı,insanlar sürekli yalnız mısın, sorularını soruyordu. Ne cevap vereceğinden emindeğildi, Sıla'nın sevgilisi olduğunu söylemek ne gibi sonuçları doğuracağınıbilmediği için böyle bir hamle yapmaktan vazgeçmişlerdi. Şimdi onun gözleri,kendi gözlerinde birleşmişti ve herkese şuan söylemek istiyordu. "o benimle.Benim gibi biriyle. O tanrıça ve benimle." Bağırmak istiyordu ama gerçekler onututuyordu. İkisi de birbirlerini anlamışçasına hüzünlü bir şekildegülümsediler.     

Geçmiş Zamanın Hikayesi GirlxGirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin