Giriş

3.6K 158 48
                                    



''Lara'' Annemin yumuşak sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Bu tatlı sesle uyanmak güne neşeli başlamamı sağlıyordu. Ve ardından telefonumun klasik alarm müziğini duymamla bir günlük neşe 5 dakidan fazla sürmüyordu. Elimle komidinimi yoklayıp telefonumu aldım.Alarmi kapattıp biraz kestirmeye devam ettim. Yaklaşık 20 dakika önceki annemin o tatlı ve yumuşak sesi yerini,öfkeye ve endişeye bırakmıştı ''Hadi ama uyan artık,yoksa sınava geç kalmak mı istiyorsun!'' Saate bakmamla yataktan fırlamam bir oldu . Hazırlanmam 1 saatten fazla sürerdi ve şu an kahvaltıda olmam gerekiyordu. Banyodaki işimi hallettikten sonra üstümü giyinmek üzere odama girdim. Altıma skinny jean üstünede siyah salaş bir t-shirt giydim. Dama desenli Vans'lerimi geçirdikten sonra kumral ve dağınık saçlarımı taradım. Beyaz tenim yüzümdeki bütün sivilceleri ortaya çıkarıyordu.Kapatmak için tonlarca krem ve pudra kullanıyordum.Kahverengi,büyük gözlerimin altında geceden kalan kalem ve rimel parçaları duruyordu.Temizledikten sonra kirpiklerime çok az rimel sürdüm . Sarı ve kısa oldukları için rimelsiz dışarı çıkmazdım.Ufak tefek şeylerle görünüşümü tamamladım ve kahvaltı için mutfağa geçtim. Sofrada oluşan sessizlikten anladığım şey annem ve babamın yine kavga etmiş olmasıydı. Her seferinde tartışıp tekrar barışıyorlardı. Ve ben artık aklımı onlara vermeme kararı almıştım. Çünkü yalnızca moral bozuyorlardı.

Sınava girmek üzere evden çıktım. Şuan özel bir okul için yetenek sınavına girmekteydim. Liseye başaldığımdan beri Part-time işlerden çalıştığım paraları üniversite harcım için biriktiyordum.Zamanın nasıl geçtiği anlaşılmamıştı. Hiç bir imkanım yoktu ama yinede bütün vaktimi bunun için harcamıştım. Hayallerime kavuşabilmem için tek şansım buydu.

Sonuçlar açıklanmak üzeydi. Heyecanla bekliyordum. Aklımdan binlerce düşünce geçiyor, aynı anda birçok duyguyu hissediyordum.Sanki başaramazsam dünyam alt üst olacakmış gibi davranıyordum. Halbuki daha yaşım çok gençti . Önümde uzun bir ömür varken defalarca bunu deneyebilirdim.Ama belki de bu tek şansımdı.Sınav toplam beş aşamadan oluşuyordu ve her birinde 100er kişiyi eliyorlardı. Yalnızca 10 öğrenci alma sınırı vardı ve ben bu sınıra çok yaklaşmıştım. İsimler okundukça insanlar tek tek salona girmeye başladı.Ellerimin titremeye başlayordu.Kalbim çarparcasına atarken sanki o an ölecekmişim gibi hissetmeye başlıyordum.Sanırım yine panik atak geçiriyordum.Sonlara yaklaşıldıkça daha da heyecanlanmaya başladım.Yaklaşık 20 kişi kadar kalmıştık. Yavaşça isimler azalmaya başladı . Bir sonraki seçmelere katılacak öğrenci sayısı 30 idi. Ve bunların 24ü seçilmişti bile. Geri kalan 6 kişiden biri ben olmalıydım.Bunu herkesten daha çok ben hak ediyordum. en yetenekli ve başarılıları ben olmasam da seçilmesi gereken bendim. Bencilce düşündüğümü farkındayım ama bütün ömrüm boyunca yalnızca bunun hayalini kurup bunun için çalışmıştım.Sayılar azaldıkça daha çok heycanlanıyor ve titremeye başlıyordum. Ve son 1 isim kaldığında yüzüm ağlamaklı bir hal almıştı.Nefesimi tuttum ve bekledim...

***

Eve gelene kadar hissetiğim baş ağrısı daha da artmaya başladı. Bir tablet Arveles aramaya başladım.Dolaptan çıkardığım suyu yudumlarken ağrı kesici hapımdan da bir tane almıştım . Sanki beynimin içine bir marangozhane kurmuşlar gibi sürekli sesli gürültülü bir biçimde ağrılar duymama neden oluyordu. Kriz geçirdikten sonra her seferinde başıma böyle bir ağrı girer, parmak uçlarım karıncalaşır ve vücudum üşümeye başlardı. Hala şoku atlatamamıştım.Kendimi beğenmişliğim ve bencilliğim yüzünden onca yıl ki emeğim toz olup uçmuştu.Hayallerime yaklaşmama 1 kişi kadar yakındım.Tam sevinmeye hazırlanırken duyduğum şey beni yerle bir etmişti. Panikatak krizim tutmuş ağlamaklı suratım buz gibi kesilmişti.Annemin dokunuşuyla birazda olsa kendime gelmeye çalışmıştım.Ağladığımı ancak o zaman fark edebilmiştim. Evet çok duygusal biri olduğum söylenebilir ama asla başkalarını gözü önünde ağlamazdım.Oysa o an tamamen kendimi kaybetmiştim.Babam,beni toparlamaya çalışmıştı.Annemle koluma girerek yürümeme yardımcı olmuşlardı.Sonra salondan çıkıp arabaya doğru yürümeye başladık. O anki durumumla arabada bir süreliğinine uykuya dalmıştım.Ve sonra araba durdu,uyandım ve tekrar üzülmeye devam ettim. Aklıma geldikçe daha çok moralim bozuluyor.Ama yalnızca kendime kızıyorum.Şeçmenlerin önünde sergilediğim muhteşem yeteneğimin üstüne bir de duble muhteşem ukalalığım vardı. En iyi ukâla yarışmasını kazanabilirdim kesinlikle.Zaten tüm kaybettiklerim tuhaf davranışlarım yüzünden oluyordu.Belkide babam beni bu yüzden terk etmişti.Hal ve hareketlerimden sıkılmış daha fazla dayanamayıp gitmişti.Ben henüz iki yaşındayken. Onu neredeyse hiç görmemiştim.Yalnızca arada bir büyükkannemi ziyarete geldiğini biliyordum.Resimlerden hatırladığım kadarıyla uzun boylu,yapılı bir adamdı.Koyu renk saçlara ve buz mavisi gözlere sahipti.Onun babam olduğuna inanmakta güçlük çekiyordum. Fiziksel olarak hiçbir bağlantımız yoktu.Sanırım tamamı ile anneme benziyordum.Tek fark annem benden daha güzel bir kadındı.Hatta belkide dünyanın en güzel kadını olabilirdi. Babam ile gerçekten çok yakışıyorlarmış.Sanki iki muhteşem güzellikte manken bir araya gelmiş gibilerdi.Büyükannem onun çok zeki bir adam olduğunu ama aynı zamanda da koca bir aptal olduğunu düşünürdü.Hayatında hep yanlış kararlar verir ve sonrasında pişmanlık duyar ama asla geriye bakmazmış.Sanırım hatalarından biride bendim.

***

Gecenin bir yarısında çalan lanet telefonumun melodisini fark ederken, ağlamaklı suratımı temizliyordum. Arayan İngiltere'de yaşayan kuzenim Samantha'ydı. Evet ismi yabancı çünkü babası bir İngiliz. Babam ve halam üniversite yıllarını İngiltere'de geçirmişler. Eğitimleri bitince babam geri dönmüş ama halam eniştemle tanışmış ve birbirlerine aşık olmuşlar. Bu yüzden orda kalmayı tercih etmiş. Neredeyse 20 yıldır orada yaşıyor. Babamı görmesem bile ailesiyle sürekli görüşüyorum. En azından onlar beni terk etmediler değil mi?

''Üçüncü arayışım seni salak. Neden cevap vermiyorsun ?''

''Üzgünüm Sam gerçekten kendimde değilim. Ne var ne yok ?''

''Benden iyi. Seni merak ettim. Kaçıncı oldunuğu merak ettim aslında. Seni görünce ne dediler ? Eminim ki ağızları açık kalmıştır? '' Evet Sam gerçekten ağızları açık kaldı . Tabi karşılarında dünyanın en küstah kızı duyorken normal. ''Geçemedim.'' 10 saniyelik sessizlikten sonra sevgili Sammy konuşmaya devam etti.Makine gibi. ''Şaka yapıyor olmalısın!'' Böyle bi tepki vermesini beklemiyordum aslınd. Tamam güçlü bir altoyum,iyi bir rol yeteneğimde var ama aynı zamanda ''Bayan Ego'' olarakta başarılıyım.''Şaka yapıyor olmayı çok isterdim ama yapmıyorum. Çünkü sevgili kardeşim, Bayan Ego görevi devraldı.Herşey mükemmel gitmişti. Chicago'dan bir parça söylüyordum. Gerçekten onları etkilediğimi düşünüyordum.Şarkımı bitirdim ve konuşmaya başladım.Herkesten daha yetenekli olduğumu söyleyip durdum. Hatta jüriden bile. Zamanın çoğunu kendimi ve yeteneğimi övmekle geçirdim tabi.Kendimi tutamayıp tiz bir şarkı söylemeye başladım ve detone oldum .Ve ne dediler biliyor musun.Fazla özgüven.Başaramayacağın işlerin altına girmemelisin.''

''Aman Tanrım.Gerçekten çok üzgünüm dostum. Hey ama diğer sene deneyebilirsin ha?

''Bir daha o kadar para bulabileceğimi sanmıyorum Sam.Sanırım gerçek hayata dönmeliyim. Akşam yola çıkıyorum.İki güne orda olurum.''

Alto(En kalın kadın sesi) Chicago(2002 Amerikan yapımı müzikal film)Multimedyada Lara'nın söylediği şarkı var.İsterseniz dinleyebilirsiniz canımcımlarım :) Bu daha ilk hikayem yani yorumlara gercekten cok ihtiyacım var bir sonraki bölümde görüşmek üzere x

Hayaller Çocuklar İçindirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin