ZG- Şansın Boşluğuna Düşmek ♥

232 45 30
                                    

MEDİA: İSABELLA

ISABELLA

Lily kendinden emin bir şekilde görevlilerin yanına doğru gitti. Ben de kuyruk gibi peşinden gittim. Görevliler ilk önce bizi bir güzel süzdüler. Kendimi şimdiden aşağılanmış hissediyordum. Evet arkadaşlar, resmen gecem burada sona ermiş bulunuyordu. Kaslı ızbandutlardan biri bize dönerek:

-Bayanlar, siz buraya girmek için biraz küçük değil misiniz?, dedi. Lily hemen söze atladı. Eyvah, kesin bu işten sağ çıkamayacağız. Neden her zaman lafa Lily atlıyor onu da anlamış değilim.

-Küçük mü? Ahahaha, hiç sanmıyorum yakışıklı, dedi. Lily cilve yapmaya çalışsa da bir bok yapamıyordu. Resmen kendimi okulun top 10 listesindeki sürtüklerden biriymişim gibi hissediyordum. Bir adam geldi ve görevlilerin kulağına bir şeyler fısıldadı. Biz ise Lily'le sadece  görevlilere bakıyorduk. Bara girmeye çalışan sürtükler gibi… Aynen de öyle. Artık Charlie’nin neler hissettiğini biliyordum. Ve bazı insanlar bu durumda zevk alıyordu. İnanabiliyor musunuz? Rahatsız olan bir şeyden zevk almak… İlginç. Izbandut yine konuşunca ağzım bir karış açık kalmıştı. 

-Buyurun hanımlar. Buradan, diyince görevli Lily"le birbirimize baktık. Bir şey çaktırmamak için hemen içeri girdik. Bizi neden bir anda içeri aldılar, hiç aklım almıyordu. Acaba, az önceki adam yüzünden olabilir miydi? Hmm, hiç sanmıyorum.

-Ne oldu öyle ya? Galiba güzelliğim karşısında büyülendiler, diye bağırdı Lily. Hiç gülesim yoktu gerçekten. Tamam, Lily benden güzeldi. Altın sarısı saçları, koyu mavi gözleri onu daha da çekici yapıyor. Ama yüz hatları onu biraz daha çocuksu yanını gösteriyor. 17 yaşındaki biri gibi değil de 15 yaşındaki bir ergen gibi…

-Hiç sanmıyorum canım. Az önceki adama borçlandık, dediğimde Lily güldü. İçeriye girince girmez olsaydım keşke dedim. Fazlasıyla gürültü ve iğrenç bir müzik vardı. Lily'nin gülüşünü bile zor duyuyordum o derece. Çok berbat olan bir koku vardı. Resmen burun kıllarımı etkisiz hale getirdiler. Ter, içki, sigara ve bok kokusu vardı resmen. Burnum hassastır da. Dans eden sürtükler ve onlarla eğlenen erkekler... Bu çok iğrenç bir görüntü yaratıyordu. Gözlerimin hala kör olmadığına şükretmeliydim. Aralarından geçip elleyecekler diye korkarak barın içki veren bölümüne geldiğimizde hemen oturdum. Artık adı her neyse…

-Sen daha önce buraya geldin mi? dedim. Lily barmene bir şeyler geveleyip bana döndü.

-Sayılır. Simon'la birkaç defa işte, dedi. Kim bilir burada neler neler yaptılar. Bence en iyisi tahmin etmeyi bırakmaktı.

-Simon mu? Anlaşılan sen bu çocukla baya takılmışsın, merak ettim, dediğimde güldü. Barmen içkileri getirdiğinde koca bir bardakta duran çiş renginde bir içecek önümde gördüm. Lily’e baktığımda koca bir yudum alıp bardağın yarısını boşalttı resmen. Korkarak bardağı elime aldım ve çiş renkli içeceği burnuma götürüp kokusuna bakmayı denedim. Bu sefer gerçekten burun deliklerimden alev çıkacak diye korktum. Yüzümü ekşittim. Hayatımda bu kadar iğrenç bir koku görmemiştim. Bunu nasıl içiyorlardı ki? Belki tadı farklıdır diye dudaklarıma götürdüm zorla. Bir anda ilham gelince biraz büyük bir yudum aldım. Ağzımda biraz tutunca su gibiydi. Hani su gibi ilaçlar olur ya. Ha, işten ona benziyor. Ağzına alınca mide bulantısı yaratıyor. Boğazını ise çok kötü yakıyor. Meksika acısı yeseydim, bu kadar kötü olmazdım. Zehir gibiydi, fakat bağımlılık yapıyordu.

-Merakını bu gün yeneceksin o zaman, dedi gülerek ve garsona bir tane daha içki getirmesini söyledi. Garson tekrar içkilerle birlikte geldiğinde başımı olumsuz anlamda salladım. Lily bana bakmadan içkiyi kafasına dikmişti. Bazen düşünüyorum da Lily gibi umursamaz olabilseydim, ne kadar mutlu olurdum. Hiçbir şeyi umursamaz, hayatı kafaya takmazdım. Şu hayatta küçücük bir şeyden bile mutlu olamadım. Saçma sapan hayaller kurdum hep. Ama boş işte, gerçek olmayacağını bildiğim halde. Ama hayaller benim istediğim kişi yapıyordu. Diğerleri gibi olmak... Bunları düşünürken Lily'nin omzumu dürttüğünü hissettim.

Zor Görev ♥ [KISA SÜRELİĞİNE ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin