5. Bölüm 'Dokkaebi'

2.9K 261 22
                                    

Selamlar,

Bir duyurum var. Dün ki bölümü yazarken gözlerimin ağrısında kendimi çok veremedim ve haliyle arzu ettiğim kadarı özentili davranamadım. Bugün kendimi daha iyi hissettiğimden yeni bölümü yazmadan önce eski bölümü yeniden düzenledim ve eklemeler de yaptım. Bu yüzden bu bölümü okumadan önce bir önceki bölümü tekrar okumanızı tavsiye ederim. 

Teşekkür ederim. :)

_______

Pars

"Kwan Wook, şimdi konuşabiliriz?"

Pars ve Akça, Wook'un özel odasına geçmişlerdi. Burası da neredeyse içerideki salon kadar genişti ama oradan daha lüks ve kaliteli görünüyordu. Zaten odanın dört bir yanında antik eşyalar, ünlü ressamların elinden çıkma tablolar ve pahalı başka eşyalar doluydu.

Kwan, zengin ve köklü bir aileden geliyordu ama geçmiş ile olan bağı, üç beş antika eşyasını süs diye odasının köşesine koymasının ötesine gitmiyordu. Babası ne kadar gelenek ve köklerine bağlı ise Kwan da o kadar modern alem ile bütünleşmiş biriydi. Geleneksel kıyafetlerden hoşlanmaz, geleneksel ayinleri sevmez ve geleneksel ismi adı altında her şeyden nefret ederdi. Sadece lüks ve eğlenceli bir hayatı severdi. Bu yüzden Güney Kore'de yer alan birkaç Hayalet Dünya'ya ait buluşma salonlarının yönetimine geçmişti. Onun için Hayalet Dünya, eğlence demekti.

Kwan, hemen karşısındaki koltuklara oturmuş Akça ve Pars'a bakıp, en tatlı haliyle gülümsedi. "Şu an sizin iye aleminde olanlardan haberiniz yok mu?"

Pars sıkılmış bir halde arkadaşına baktı. İnsan ya da iye, kimseye karşı çok sabrı olmadığını unutmuş muydu?

"Birkaç aydır kendimizi iyelerin yaşamından uzak tuttuk." diye açıkladı, Akça. Pars'ın gergin yüzünden sinirlenmeye başladığını okuyabiliyordu.

Kwan Wook başını salladı. "Pekala, anlaşılabilir bir durum. Ortak İye Meclisi üç aydır toplanıyor. Ana konusu ise sizsiniz."

"Çoktan başladılar demek?"

"Ne sanıyordun, dostum? Altı aydır kayıpsınız. Ben olsam altı ay önce meclisi toplardım."

Pars, arkadaşına katılmıyordu. İnsan aleminde olduğu gibi iye aleminde de bürokrasi hantal işlerdi ve içinden bir ses Berkut'un bu hantal işleyişi daha da hantallaştırmak için elinden geleni yapmış olduğuydu. Meclis oturumları birer savaş meydanına benzerdi. Oraya geçip oturduğunda çoktan taraflar kesinleşmiş olurdu. Bunun içinde önceden kulis çalışmaları yapılırdı. Tarafa adam çekmek için de zaman gerekirdi.

Kwan Wook titreyen telefonu eline alıp gelen postaları okuyup gülümsedi. "Şu an üçüncü oturum gerçekleşiyor ve oradaki temsilcimizden gelen habere bakılırsa ortam baya kızışmış." Gelene yazının tamamını okuyunca gumihonun yüzü düştü.

"Ne oldu?" dedi, Akça.

Kwan Wook bakışlarını telefondan Pars'a kaldırdı. Söyleyip söylememekte emin olamıyordu, en azından Akça'nın duyup duymaması gereken bir şey olup olmadığından emin değildi. Bu yüzden Pars'tan onay almak istiyordu. Kara Bozkurt başını salladı. Bundan sonra Akça'dan hiçbir şey saklamama kararı almıştı ve bu sözünü tutacaktı.

"Yara Siren meselesi yüzünden. Doğu Siren liderlerinden Kızıl Bey, kızı bulunup sağ salim ona getirilmez ise Sirenler, Bozkurt soyuna savaş ilan edeceğinizi duyurmuş. Bir ay da süre tanımışlar."

Pars yumruklarını sıktı. Bu durum hesaplarında yoktu. Sirenler doğaları gereği peri soyları arasında en cüretkarları olsa da savaş, bilhassa Bozkurt soyuna karşı; oldukça büyük cesaret gerektirecek bir şeydi. Belki de Yara kartını oynamasının vakti gelmişti ama bunu doğru şekilde yapması gerekiyordu. Her şeyden önce konumlarını ifşa etmemeleri gerekirdi.

Hayalet Dünya [Hayalet Serisi #3]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin