10. Bölüm 'Kilin'

2.4K 255 68
                                    

Selamlar,

Yeni bölüm hazır ve nazır. Beğeneceğinizi umarım. Bunu buraya bırakayım siz okuyun ve yorumlayın. ;)

________


Pars'ın içinden büyük bir öfke dalgası yükseldi, Kara Bozkurt ortaya çıkarak kükredi ve bir adım atarak Dokkaebi'nin dibine geldi.

Joon'un gözleri kocaman açıldı ve cıyaklayarak bir anda ortadan kayboldu.

"Pars!" dedi, Akça. "Sakin ol!"

"O lanet Dokkaebi!" dedi, dişlerinin arasından. "Görünmez olması onu kurtarmayacak! Ne cesaretle!?"

O aptal şey kendini ne sanmıştı? Ne demek Ak Bozkurt'u istiyorum? Ne cüretle ona ait olan bir şeyi almaya yeltenirdi? Ona vereceğini mi sanıyordu? Onun olduğu taraftan bakınca kendisini kavat gibi mi görünüyordu?

Pars öfkeden titriyordu. Odanın içini kokladı. Dokkaebi görünmez olarak kaçmış gibi görünebilirdi ama hala buradaydı ve kokusunu net bir şekilde alıyordu. Fakat kokunun da ötesine... Kara Bozkurt birkaç adım atarak odanın köşesine gitti ve pençesini savurup görünmeyen bir şeyi tuttu.

Dokkaebi cıyak cıyak bağırmaya başladı. Pars onu sağ tarafından yakalamıştı.

"Seni görüyorum Dokkaebi! Bir ejderin gözlerinden uzun süre saklı kalamazsın!"

Göremese bile çok önemli değildi, zaten pis kokusunu net alıyordu!

"Şaka!" dedi, Dokkaebi. "Şaka yaptım!"

"Çıkart şu yüzüğü!"

Joon yüzüğü çıkartınca tekrar görünmeye başladı. "Özür dilerim, şakaydı." dedi tekrardan. Köşeye sinmiş, korku dolu bir gülümsemeyle en şirin halini takınmıştı.

"Pars! Bırak onu!"

Akça, Joon'u Pars'ın elinden kurtarır kurtarmaz; Dokkaebi hemen Akça'nın arkasına saklandı.

"Sadece şaka olduğunu söyledi."

Pars öfkeli bakışlarını, Akça'nın arkasına saklanarak kendine bakan Dokkaebi'ye sabitledi.

"Bu Dokkaebi, kime ne şaka yapacağını bilmek zorunda!"

"Haklı, haklı." dedi, Dokkaebi. "Kara Bozkurt çok haklı, ondan özür dilerim."

Akça derin bir nefes alarak ikisi arasında tampon olmaya devam etti. "Artık oturup, konuşabilir miyiz?"

Pars başıyla onayladı. Küçük adamı yeterince korkuttuğuna göre bundan sonra ayağını denk almasını bilecekti. Dahası kendisinden bir şey talep ederken de daha dikkatli olacaktı. Bir daha onu kızdırmaması gerektiğini öğrendiğini umuyordu.

Dokkaebi'yi karşılarına alarak oturdular. Joon, Akça'nın tarafına meyilli bir şekilde oturmuştu. Niyeti her an onun ardına saklanabilmekti. Bir yandan da elindeki kanatsız ejder şeklindeki ateş kırmızısı yüzüğü parmakları arasında döndürüyordu.

"Sana görünmezlik veren bu mu?" diye sordu, Pars. " Dokkaebi Gamtu?"

Dokkaebi başıyla onayladı.

"Bir çeşit kapak veya şapka diye duymuştum? Sanırım onları isteyen kişilere bedel karşılığı veriyordunuz?"

Dokkaebi sırıttı. "Onu Nat Dokkaebi'ler yapar. Gündüz olanırlar ve dobradırlar ama maddiyata çok düşkündürler. Başlarını sık belaya sokarlar. Ben Cham Dokkaebi" Joon derin bir nefes aldı. "Dokkaebi Gamtsu aslında bir çeşit görünmezlik büyüsüdür. Onu istediğimiz her nesneye yapabiliriz ama hiçbiri bu yüzü kadar güçlü ve etkili değildir. Diğerlerinin ömrü kısadır."

Hayalet Dünya [Hayalet Serisi #3]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin