Merhaba CANLARIMMMM :) Umarım sizi çok bekletmiyorumdur. Çünkü bu en nefret ettiğim şey. :) Hepinizin yorumları beni çok mutlu ediyor. Hepsine hızla cevap vermeye çalışıyorum umarım atladığım olmuyordur. sizleri bekletmeden bölüme geçelim :)
İYİ OKUMALAR...
Şu an kendimden o kadar utanıyorum ki kelimelerle anlatmaya yetmez. Söyleyebilecek o kadar şey arasından sadece bunu mu buldun Ada? Rüzgar bana hala kahkahalarla gülüyordu. gülmekten karnına ağrı saplanmış olacak ki karnını tutmaya başlamıştı. Bir an gülüşünün büyüsüne kendimi kaptırdım ve ne kadar tatlı olduğuna yakından şahit olma fırsatına sahip oldum.
Tabii rezillikte bir yere kadar dimi? Dayanamayıp “Yaaa yeter artık gülmeyi kes!“ diye ayağa kalktığımda beni kolumdan tutup tekrar yanına oturttu. Yüzüne bakamıyordum. Çenemden hafifçe tutup gözlerine bakmam için başımı kaldırdığında kalbim deli gibi atıyordu. Yüzüm kim bilir kaçıncı kez renk değiştirdi? Gözlerimin içine bakarak “Benden utanma!“ dedi.
Nasıl ondan utanmamamı bekliyorduki. Gözlerine önce ciddi olup olmadığını anlamak için iyice baktım ama en ufak bir dalga geçme belirtisi yoktu. Gözlerini benden ayırmadan “Hadi şimdi yemene devam et!“ dediğinde başımı iki yana sallayarak “Canım istemiyor.“ dedim.
Bana bakıp gözlerini devirdi ve eline bir ekmek alıp benim yaptığımın aynısını yaparak sürme peyniri ve reçeli ekmeğe sürdü. Sonra bana uzatıp “Ye yoksa ağzına tıkarım.” dedi. Aslında söylediğini umursamayacaktım ama gözlerinde öyle bir bakış vardıki beni dediğini yapacağına dair temin ediyordu. Bu yüzden elindeki ekmeği almak zorunda kaldım.
Ben bana verdigi ekmeğin daha yarısını bitirmişken o kendinede yapıp bir taneyi mideye çoktan indirmişti. Cidden ayı gibi yiyordu. İkinci ekmeğine geçtiğinde “ Hani sen aç degildin?”diye sordum omuz silkip “Canım yemek istedi.” diye kısa bir cevap verdi.
Karnımız doyduktan sonra masadakileri yerine yerleştirmeye başladığında ben de yardım ettim. Aklıma az önceki rezilliğim geldikçe kendimi öldüresim geliyordu.
Rüzgar yatın arkasına giderek yatın bulundugu yerde durmasını sağlayan halatı çözmeye başladığında “Neden halatı çözüyorsun?” dedim. “Biraz açılacağız.” diye cevap verdiğinde paçaları sıvanmış pantolonu ve eğildikçe yakası açılan tişörtüyle halatı çözerek dümene doğru ilerleyip motoru calıştırdı. Ben de yatın açıkta olan ön kısmındaki minderlerden birinin üzerine oturdum. Yat ilerlerken Yüzüme çarpan esintinin tenimi okşamasına izin verdim. Gözlerimi kapatıp bir süre böyle ilerledikten sonra yat durdu ve bir kaç dakika sonra Rüzgar giydiği deniz şortuyla karşıma geçip “Hadi bakalım yüzüyoruz.“ dedi.
Ona gözlerimi irileştirerek “Tabiki hayır!“ dedim. Ne yüzmesinden bahsediyordu bu psikopat? Hem de bu kadar açıldıktan sonra! Tamam yüzmeyi gerçekten çok severdim boyumun geçtiği yerlerde yüzme fobimde yoktu ama geriye baktığımda bu mesafenin biraz fazla olduğunu düşünüyordum. Üstelik mayomda yoktu böyle bir aptallığı yapmak istemiyordum.
Üzerindeki tişörtü çıkartmaya başladığında gözlerimi kaçırarak “Tepemden gider misin? Git başka bir yerde tişörtünü çıkar.“ dediğimde sırıtarak tişörtünü kenara attı. Her ne kadar gözümü kaçırsamda ağız sulandıracak vücudunu görmemek için kör olmak gerekirdi. Karşımda dikilmiş bana dik dik bakarken “İstersen üzerindekileri çıkartabilirsin daha rahat yüzersin.“ dediğinde sırıtıyordu. Güneşin yüzüne vurarak parlattığı yeşil gözlerine bakıp ayağa kalktım ve inatla “Ben yüzmeyeceğim.“ dedim. Bana yaklaşmaya başladığında “Sen öyle san!“dedi. Tam beni kollarının arasına alacaktıkı son anda akıl edip hızla koşmaya başladìm. Yatın içinde daireler çizerek kovalaşıyorduk. Arkamdan “Ada hemen durmassan seni yakaladığımda daha kötü olur.“ dediğinde sanki çok iyi kaçabilirmişim gibi “Onu yakaladığında düşünürüz.“ dedim. Daha bir dakika bile olmadan arkamdan belimi kavrayarak bacaklarımla birlikte kaldırdı. Kucağında tepinerek “Bırak beni!“ diye bağırdım. “Sana yakaladığımda kötü olur demiştim.“ Dediğinde sesinde tehditkar bir hava vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGAR 'SIZ ADA OLMAZ
Romance" Rüzgar! " bana bakmıyordu. Sırtı bana dönüktü. Onunla konuşmak istiyordum ama izin vermiyordu. Bana bir yaklaşıp bir uzaklaşması bu dengesiz halleri beni deli edecekti. Bir hışımla bana döndü ve delice bakan o yemyeşil gözlerini bana dikti. "...