İYİ OKUMALAR CANLARIM...
ADA BULUT
Etraf normal olamayacak kadar cok karanlıktı ve ağaç çiçek gibi hiçbir hayat belirtisi yoktu. Tam karşımda ise sonunu göremediğim bir uçurumun hemen önünde duran yapılı bir bedene sahip siilüet duruyordu. Bu vücudun sahibini daha birkaç kez görmeme rağmen tanıyordum.
“Rüzgar?!”
Yavaşça bana döndüğünde tek ışık kaynağı olan ay ışığının parıltısı arkasından yansıyarak gözlerindeki karanlık yeşil bakışlarla birleşiyordu. Yüz ifadesinden bir şey anlamayı beklemek gereksizdi.Gözlerini gözlerime kenetlediğinde korkup kaçırmamak için kendimi zor tutuyordum.
“Ne yapıyorsun burada?” sorduğum soruya karşı tepkisiz kalarak tekrar sırtını döndü
“Yaşamak istemiyorum!” ses tonu korkutucuydu her şeyden vazgeçmiş. Bıkmış! Hayatındaki amaçları yitirmişti sanki…
“Neden bahsediyorsun? Kendine bir şey yapma!”
Söylediğimi duymamazlıktan gelerek yavaşça uçuruma daha fazla yaklaştı. Her adım attığında içimde tuhaf bir korku oluşuyordu. Sanki adımlarıyla beraber bir parçamı da beraberinde götürüyordu. Kendini uçurumdan atmasına izin veremezdim onu durdurmalıydım…
“Rüzgar dur! Sakın atlama!” arkasından hızla koşmama rağmen beni hiç dikkate almadan ayağını boşluğa attı. Elini tuttuğumda daha iyice kavrayamadan ellerimin arasından kaymıştı. O aşağı düşerken gözlerinde sadece memnuniyet vardı. Atladığına dair pişmanlık duymuyordu. Benim tek yapabildiğim ise arkasından
“Rüzgar!!” diye bağırmaktı.
Göz kapaklarım aralandığında etrafım yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı. Kalbim gördüğüm rüyanın etkisiyle hızla atıyordu. Gözlerimi kırpıştırarak yerimden doğrulduğumda ise gözlerimdeki yanma hissi varlığını ilan etmekte gecikmemişti. En son Rüzgar'la olanlardan sonra uyuya kalmışım ve gözlerim ağladığım için yanıyordu. Lanet olsun!
Ellerimi gözlerime yavaşça bastırıp çektiğimde gözümdeki yanmanın elimi çekmemle uzaklaşmasını istiyordum. Sağıma döndüğümde Rüzgar'ı dirseğine yaslanmış ve ciddi bir ifadeyle beni izlerken görmüştüm. Şaşkınlıkla
“Sen… sen ne zamandır buradasın?” dediğimde onu aniden yanımda uzanırken görmek kekelememe neden olmuştu. Kim bilir ne zamandan beri yanımdaydı?
Lütfen uyurken konuşmamış olayım!
Yüzünün insanin nefes almasını unutturacak kadar etkileyici olması yetmezmiş gibi bir de üstsüzdü. Ama bu etkileyiciliği bana yaptıklarını unutmama yetmiyordu. Yüzündeki ciddi ifadeyi bozmadan
“Rüyanda ne gördün?” diye sorduğunda bu beklemediğim soru karşısında tekrar şaşırmıştım. Aklımda rüyamla ilgili parçalar birleşmeye başladığında Rüzgar'ın uçurumdan atladığını benim ise sadece arkasından bağırmaktan başka bir şey yapamadığımı oluşturdu. Tabi ki bunu ona anlatmayacaktım.
“Bu seni ilgilendirmez.” Gözlerindeki imali bakışlarıyla
“Uyurken benim adimi söylediğine göre ilgilendirir.”
Kahretsin! Uyurken bile rahat durmuyorsun Ada yaaaa! Her seferinde başıma bela almak zorunda miyim? Konuyu değiştirmeye çalışarak
“Sen yanlış duymuşsundur. Hem sen beni neden uyurken izliyorsun ki?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGAR 'SIZ ADA OLMAZ
Romance" Rüzgar! " bana bakmıyordu. Sırtı bana dönüktü. Onunla konuşmak istiyordum ama izin vermiyordu. Bana bir yaklaşıp bir uzaklaşması bu dengesiz halleri beni deli edecekti. Bir hışımla bana döndü ve delice bakan o yemyeşil gözlerini bana dikti. "...