BÖLÜM 2

485 142 17
                                    

Aradan ne kadar zaman geçmişti bilmiyordum, başımdaki müthiş ağrı ve kasıklarımda ki sızıyla uyandım, uyanır uyanmaz elimi karnıma koydum annem başımdaydı elimi karnıma koyduğumu görünce sadece sustu gözlerinden süzülen yaşlara bir kez daha ortak oldum,

Sesim çıkmadan ağlıyordum saniyelere sığmayacakbir zaman dilimi içinde 14 yaşında bir kız çocuğunun feryadı saracaktı bütünhastaneyi, ciğerlerim sökülürcesine ağlamaya başladım elimi karnımdan hiççekmedim kasıklarımdan süzülen kan ağlamamın şiddetiyle çoğalmıştı üzerimdekipembe ayıcıklı pijama kana bulanmıştı, bu çocukluğumun özetiydi o gün o yataktaiçi çıkarcasına ağlayan 14 yaşında bekareti çalınmış ve karnından bebeğisökülüp alınmış bir kadındım, anneydim ve herşeyden önce Çocuktum ! Feryadımınsesiyle çınlayan hastane, odaya doluşan hemşireler yatağımın yanındaki teklikoltukta donmuş sadece ağlayan annem, başımdaki hemşireler sakinleştirmeyeçalışıyordu beni sakinleşmedim, sakinleşemedim bu içsel bir durumdu bunlarıyaşamamam gerekiyordu ama bunu yaşamaya mecbur bırakılmıştım aklımdan geçenlerağlamamı şiddetlendiriyordu, pembe ayıcıklı pijamama bulaşan kan her dakikaçoğalıyordu, odaya bir hışımla Sarp girdi ameliyat boyunca elimi tutanvahşetimin acısını hafifletmek istercesine bana destek olmaya çalışan Sarp gençanestezi uzmanı. Feryadımın içinden olabildiğince yüksek sesle ''herkes odadançıksın.'' diye bağırıyordu kısa süre içinde hemşireler annemide alıp odadançıkmışlardı.

 Sarp yatağın ucuna oturdu hala ağlıyordum kendimi durduramıyordum 

''gel '' dedi sadece gözlerimden akan yaşlarla yatakta ilerledim yanına doğrubeni kendine çekti ve dizine yatmamı sağladı. Saçlarımı okşuyordu derin derinnefesler alıyordu. Gözleri dolu doluydu kendini tutuyordu bana destek olmayagelmişti ağlamamalıydı en azından o böyle düşünüyordu ''tutma'' dedim.. Ve İkidamla göz yaşı yanağıma damladı saçlarımı okşamaya devam etti. Birlikte oradane kadar öylece ağladık bilmiyorum en sonunda Sarp'ın dizlerindeuyuyakalmıştım sarp yerinden milimkıpırdamamış 2 saatlik aralıksız uykum boyunca dizinde yatmama müsaade etmişsaçlarımı okşamaya devam etmiş üzerimi örtmüş ve odaya annem dahil hiç kimseyialmamıştı.

 2 saatin sonunda gözlerimi açtım neler olduğunu hatırlamakta bilegüçlük çekiyordum başım ağrıyordu sol elim hala karnımdaydı pembe ayıcıklıpijamam hala kanlar içindeydi ve başım hala sarpın dizlerindeydi hafifçekıpırdandım ''Günaydın iyi uyudun prenses'' dedi Sarp gülümseyerek ona doğrudöndüm zoraki gülümseyerek ''teşekkür ederim'' diyebildim sadece, Sarp'ınyardımıyla yatakta oturur pozisyon aldım ''kendini nasıl hissediyorsun ?'' dedi Sarp. Bu sorunun cevabını bendebilmiyordum Sarp'ı cevapsız bıraktım başımı önüme eğdim ve kanla kaplı pijamamabaktım. 

O sırada sarp ayaklanıp ''Anneni bulup göndereyim üzerini değiştirmeniçin sana yardımcı olsun bende sana yiyecek birşeyler getireyim''dedi vearkasını dönerek çıktı. Sarp'ın Çıkışıyla odanın içinde göz gezdirdim herşey nekadar soğuktu ve de ne kadar anlamsız zoraki ayaklanıp camın önüne yürüdüm mayıssıcağında camı araladım ve gökyüzüne baktım bebeğim şimdi gökyüzündeydioralarda biryerlerdeydi masumdu muhtaçtı ve küçücüktü yaşlı gözlerle gökyüzünüseyrederken iki elimi dudaklarıma getirdim avuç içlerimi öptüm ve gökyüzüneöpücüklerimi uğurladım umarım ki bebeğime ulaşmıştır. Gökyüzüne bakarak ağlamayadevam ettim pencereyi kapatıp arkamı döndüğüm sırada annemin kapının önündebeni izlediğini gördüm.

 Elinde bir tepsi gözünde yaşlar. 30'lu yaşlarında genç vegüzel bir kadındı annem hayatını bize adamıştı, ilk kez o gün o hastaneodasında her kavgamızda ''Senden nefret ediyorum'' diye sinirle soluduğum hiçacımadan yüzüne bağıra bağıra bu cümleyi tekrarladığım kadının annemın suratınailk kez bu denli dikkatli bakmıştım az önce ki cümleyi tekrara alıp düzeltmemgerekiyordu. Annem 30'lu yaşlarında güzel ama çökmüş bir kadındı yüzünde kikıvrımlar ona kattığımız yorgunluğun yüklerin tanımıydı açıkca ortadaydı elbirliğiyle onu çok yormuştuk. Ağır adımlarla yürüdüm anneme doğru sol elim halakarnımdaydı olabildiğince yaklaştım anneme sağ elimle gözünden akan yaşı sildimtek elle boynuna sarıldım hıçkırığı odada yankılandı. Fısıldadım sol elimikarnıma dahada bastırarak fısıldadım, ''Seni anlıyorum anne seni çok iyianlıyorum'' tekrar tekrar fısıldadım.. 

14 yaşında bir anneydim ama anlıyordumonu çok iyi anlıyordum. Bir kadını yeryüzünde evladından başka hiç br zorluğun yıkamayacağınıevlat kelimesinin anlamını ağırlığını ilk kez bu kadar iyi anlıyordum. Elindekitepsiyi alıp komodinin üzerine koydum o sırada annem gözyaşlarını silmiştihazırladığımız çantadan bana temiz kıyafetler çıkardı hastane odasınınbanyosunda kısa ve ılık bir duş aldım. Temiz kıyafetlerimi giydim. Anneminyardımıyla yatağıma oturdum tepsideki soğumuş çaydan bir yudum aldım acı'ydısoğuk ve tatsızdı ama bir önemi yoktu. Soğumuş Çayımla tostumu zoraki yedimsırtı üstü yattım yatağıma bir süre sonra bir hemşire gelip istediğimiz vakittaburcu olabileceğimizi söyledi, o an annemle göz geldik nereye gidecektikbabam ve abimin bu durumdan haberi yoktu eğer haberleri olsaydı onlar bir abive baba olarak bu durumu bu kadar sakin karşılayamazlardı, bu yükü onlar taşıyamazlardı.Hemşire çıktıktan sonra annemle annemin yakın arkadaşı olan Hatice teyzeyegitmeye karar verdik güveniyorduk ona bir saat içinde toparlanıp çıktıkhastaneden.

 Çıkmadan önce sarp'a uğrayıp sıkı sıkı sarıldım, başım göğsündesarılır vaziyette biraz daha ağladım saçlarımı oksadı herzaman ki gibisaçlarımı öptü. sırtımı sıvazladı. Beni kendinden biraz uzaklaştırıp ellerimituttu başımı öne eğmiştim bir elimi bıraktı ve çenemden tutup başımı hafifçeyukarı kaldırıp gözlerinin içine bakmamı söyledi, söylediğini yaptım tamgözlerinin içine baktım ''Herşey çok güzel olacak prenses bana inan, buna inan'dedi.. Söylediğine dair çok umudum yoktu. Gözlerine bakmaya devam ettim. Tekrarkendine çekti ve sıkıca sarıldı çelimsiz bedenime, bende ona sarıldım çok sıkıhemde.. Huzur doluydu. O hastane koridorunda ki o an asır geçse unutulmazdı.Unutmayacaktım 20'li yaşlarında mesleğine dört elle sarılmış beni her daimrahatlatmaya çalışıp 24 saatlik süreçte yanımda olmaya çalışmış genç anesteziteknisyeni Sarp Kendir'i unutmayacaktım. Sarp'ın kollarından ayrılıp arkamıdöndüm olduğum yerde bir iki saniye duraksadım sonra Ağır adımlarla koridorundiğer ucunda bekleyen anneme doğru yürüdüm. Hastane kapısından dışarı çıktıkarkama baktım burayı hiç unutmayacaktım burada olan biten ne varsa bende saklıkalacaktı unutmayacak ama bir daha da hatırlamayacaktım burası benim miladımdıgökyüzünde olduğunu umduğum bebeğime baktım tekrar oradaydı o mavinin içindebiryerlerde ama oradaydı. Sol elim karnımda boşluk hissiyle doluydu ama bırakmadımçekmedim elimi oradan çekemedim...


Yıldız Bırakmayı Unutmayın :)..

KIZILCA KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin