Bölüm Şarkısı >> Ali Atay - Eksik Bir Şey Mi Var ?
Büyür büyümez minicik avuçlarıma kocaman bir dert bırakılmıştı.
Ne hayattı ama ! Yol boyu düşündüm durdum. Annemle babamın konuştuklarını duyuyordum ama anlamıyordum onların sakin konuşması kulaklarımda uğultudan ibaretti. Konuşulanların hiç birini anlamlandıramıyordum, yorgundum hem bedenen hem beynen bu anlatılamaz bir durumda ha diyince geçmeyecek bir durumdu öldürücü bir hastalık gibiydi belki de öğrendiğinde hastalığını yıkılıyordun, sonra duruma alışmaya çalışıyordun ve ne gariptir ki başlarda kendini harap ettiğin bu hastalığa alışıyordun benimsiyordun, kolayca kabulleniyordun. Seni içten içe yiyip bitirecek yavaş yavaş tüketecek, ve sonunda seni ya öldürecekti ya güçlendirecekti. İkiside muammaydı. Ama beşerdik, ölümden korkup yaşamaya bağlıydık. Herşeyimizi tüketsekte umutlarımıza bağlıydık, onlar yitmesin diyeydi tüm bu savaşımız..
Çoğumuzun içi ölmüştü ortalıkta dönüp dolaşan halsiz hissiz, yorgun cesetlerdik .. Vaktimiz gelince yorgun bedenlerimiz kendini deliksiz bir uykunun huzurlu kollarına bırakacaktı. Ve aslına bakacak olursak biz buna muhtaçtık..
Son günlerim böyleydi böyle de devam edecektim sanırım bir süre, olumsuzlukları düşünüp duruyordum. Sanki açılan yaralarımın hiç biri geçmeyecekti. Vahşetimin acısı tükenmeyecek gibiydi.. Kafamın içinde dönüp dolaşan hüznüme ara verdim,
Nihayet eve gelebilmiştik vahşetim sebebiyle hala kasıklarımdan kırmızılar süzülüyordu ve bu oldukça sancılıydı ufak ufak adımladım merdivenleri eve girdiğimizde bizi Maria karşıladı gözlerindeki hüznü görebilmiştim salon da bana yatak hazırlamıştı muhtemelen geceleri artık rahatça uyuyamayacağımı bildiğinden yatağımı salona hazırlamıştı. Salondaki bilgisayar ve televizyonla vakit öldüreceğimi düşünmüştü sanırım aslına bakarsak iyi de yapmıştı annem zaten babama biraz rahatsız olduğumu pek bir şey yiyip içemediğimi rahatsızlığımdan dolayıda halsiz ve keyifsiz olduğumu söylemişti.
Eve girdikten sonra odama yöneldim çantalarımı bırakıp üzerime geçirdiğim saçmasapan pijamalarımla tekrar dosdoğru salona gidip benim için hazırlanmış olan koltuğa uzandım. Gerçekten hiç halim yoktu, Maria yemek yiyip yemeyeceğimi sormak için salona gelmişti yemeyeceğimi söyleyip kafamı geri yasladım tavanı seyrediyordum. Henüz abim ve ablam gelmemişti. Babamı üç aşağı beş yukarı atlattım sayılırdı zordu ama atlatmıştım sanırım pek bir şey anlamamıştı durumdan masumca hasta olduğumu düşünüp üzülmüştü belki de birde gerçekleri bilse kahrolurdu. Şimdilik bilmemesi zaten en hayırlısıydı hepimiz için.. Çok geçmeden kanepede uyuyakalmıştım. Evimde olmanın rahatlığı olsa gerek deliksiz uyumuştım gözümü açtığımdan yan koltukta abimle babamın maç izlediklerini gördüm bir süre izledim sonra kıpırdandım sağa sola döndüm ve yattığım yerde doğruldum, kalktığımı görünce abim,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILCA KADIN
ChickLitKatledilen Bir Hayatın Perde Arkası S;anılanın Aksine Hep Daha Karanlıktır.. Masumluğunu Kaybetmiş Bir Kadının Kaleminden KIZILCA KADIN.. ''-Bardağın Dolu Tarafından Bak Derdi Hep, O'nun İçin Hayat Kolaydı. Ben Eksiklikler Ve Doldurulamaz Bir Boşlu...