" yağız ben "
"ne bu bileklik senin değilmi"
"a şey evet benim Iremle gelmiştik düşürmüş olmalıyım"
"ne zaman düşürdün"
"bilmiyorum ben belki psrk ederken olmuştur"
Bi anda kolumu tutmuştu korktum.
"ne yapıyorsun bırak"
"bu nasıl oldu kolundaki morluk dur tahmin edeyim onu da çarptın hatırlamıyorsun"
"evet evde vurmuştum galiba"
"cemre şimdi sana bi soru sorucam doğruyu söyle yoksa senin için hiç iyi olmaz"
"so - sor"
"bu gün saat 8 gibi burdamıydın"
"ben hayır"
"eminmisin"
"evet"
"tamam öyle olsun git burdan"
Hemen uzaklaştım anlamışmıydı acaba benim olduğumu anlamışa benziyordu ama bişey yapmadığına göre ya anlamamıştı ki o kadar salak değildi yada anlamıştı ama bana bişey yapmamıştı. korkmuştum ama aklıma takılan yağızın öyle adamlarla ne işiniz olurdu ki babasının biraz kaba kuvvet kullanan bi adam olduğunu duymuştum ama yoksa babası mafyamıydı bu yüzden mi yağıza saldırmışlardı. Bu işe karışmıştım bi kere eder gerçeği öğrenmezsem içim rahat etmezdi mutlaka öğrenmeliydim gerçeği zaten bilekliğimi de vermemişti ama geri alacaktım o bileklik bana babamın gitmeden önceki hediyesiydi. Geç olmuştu yatağa yattım ve uyudum.
Sabah olmuştu kalktım giyindim saçımı salaş bir topuz yapıp evden çıktım. Canım kankam gelmişti bile yanına gittim."günaydın"
"günaydın dün geceki halin neden öyleydi"
"nasıldı"
"endişeli korkmuş ve salakça"
"serviste anlatırım"
Servise bindik herşeyi anlattım ireme şaşkındı hemde çok.
"kankaa iyimisin"
"Bi saniye anlamaya çalışıyorum"
"tamam"
"ciddimisin anlattıklsrında bilekliğini vermedimi"
"hayır"
"neden ki acaba"
"bilmiyorum ama bu gün geri istiycem"
"tamam knk"
Okula gelmiştik indik ve okula girdik yağız ege hakan ve yağızın sümsük sevgilisi funda Arabanın etrafındaydılar funda resmen yağıza yapışmıştı pis salak kılıklı sümsük neyse yağızın yanına doğru yürüdüm beni görünce kenarı kaçıldılar fu da da gıcık gıcık baktı.
"yağız bi saniye gelirmisin lütfen"
"neden yağızı çağrıyorsun"
"sanane funda iki dakka yılışıklığı kes funda yemicek sevgilini cemre"
"ne diyorsun sen be gerizekalı"
"yağız gelirmisin bi saniye"
Yağız fundanın yanından ayrılıp yanıma geldi irem fundanın yanında kalmıştı yanımıza gelmesin diye bende uzatmadan lafa başladım yağıza baktıkça kalbim yerinden çıkcaklsrı gibi oluyordu.
"bilekliğimi geri verirmisin lütfen"
"neden"
"benim gibi bi ezikle uğraşmamış olursun"
"laf çarpıyorsun ha beyninin bu kadar çalıştığını bilmiyordum kara fatma"
O kelimeyi duyunca kızmıştım hemde çok ve yağız sırıtırken suratına tokat attım neye uğradığını şaşırmıştı hem kızgın hem şaşkındı.
"yeter artık anlıyormusun bana kara fatma deme bıktım seninde salak arkadaşlarının da bana lakap takmasından karşında oyuncağın yok senin"
yağız ; bana tokat atmıştı ve üzerine bana ve arkadaşlarıma laf söylemişti ne sanıyordu bu kız kendini bu güne kadar kimse bana tokat atmamıştı. nerden bulmuştu cesaret de bana vurmuştu çok sinirlenmiştim kolundan tuttum sıkıca bunu hesabını verecekti.
"sen ne cürretle bana vurursun"
"bıktım anladın mı kara fatma demenden sürekli uğraşmandan zevk alıyorsun dimi evet seni seviyorum haklısın belki salakça ama seviyorum işte ama bu sana benimle dalga geçme hakkı vermez şimdi o bilekliği bana ver yağız"
Bi anda çıkışmıştı kızgındım ona neden bi anda garip hissetmiştim şu an kızgın değildim suçlu gibi hissetmiştim ama neden bana vurmuştu kızmalıydım ama yapmak istemiyordum.
"sen salaksın sana ezik dedim. Aşağıladım ama hala beni sevdiğini söylüyorsun küçük düşmüş hissetmiyormusun hiç bilekliğini vermiycem ve bi daha sakın bana el kaldırmaya kalkma"
Arkamı dönüp gidiyordum ve yine konuşmaya başladı.
"sen sevmenin ne demek olduğunu bilemezsin sevgili sandığın kadar küçük bişey değil evet beni aşağıladın dalga geçtin ama ben seni sevmeye devam ettim çünkü sevmekten vazgeçemedim anlıyormusun yapamadım her senden vazgeçeceğimi söylediğimde kendime kalbim acıdı ama dayanmalıyım dedim unutmalıyım çünkü o seni sevmez dedim kendime ertesi gün okula geldim seni gördüm sanki bir gece önce kendi kendine söz veren ben değilmişim gibi yine sevdin seni takip ettim izledim evet ben salağım birini sevmek salaklıksa ben salağın önde gideniyim bundan utanmıyorum küçük de düşmüyorum çünkü sevmek utanılcak bişey değil ama sen bunu anlayamazsın çünkü sevmeye çalışmadın aslında biliyomusun belki de sevmemeliyim seni çünkü sen gerçekten sevilmeye değer biri değilsin geçen gece hayatım pahasına kurtardım seni ama şu yaptığına bak sen ben para etmez birisin yağız senden nefret ediyorum "
Şaşırmıştım hem şaşkın hem kızgın hemde garip hissetmiştim beni kurtaran oydu nerdeyse biliyordum ama yinede inanamamıştım saydırmıştı resmen ve kısmen haklıydı galiba bu kız bana korkmadan karşılık vermişti bağarmıştı sevdiğini söylemişti aynı zamana sevilmeye değer olmadığımı da söylemişti şu an onu söylediklerine pişman etmeliydim ama tek yapmak istediğim onu öpmekti neden istiyordum bilmiyordum bu hissi daha önce hiç hissetmemiştim ama yapmak istediğim buydu ve dönüp onu öptüm şaşırmıştı ama kendini geri de çekmemişti gözünü kapandı gözünden düşün bi damla yaş yanağımı ıslatmıştı. Ve bu his çok garipti ilk defa öpmüyordum bi kızı ama bu hissetiğim Yeni bişeydi. Beni ittirdi ve gözlerimin içine baktı gözlerinde acı vardı. Ve bana tekrar dediği.
" senden nefret ediyorum "
Olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~UMUDUMSUN~
Roman pour AdolescentsKim daha çok sever? Erkek mı? Kadın mı? aşk için en fazla ne yaparsınız birini gerçekten yıllarca karşılık bulmadan sevmeye devam edermisiniz? cemre seviyor ama asıl soru yağız onu sevecekmi? o sizi sevinsin diye her şeyi yaparsınız görmesi için...