MUTLULUK SADECE SENDE

5. BÖLÜM

Arkadaşlar sınır dolmadı ve gittikçe voteler düşüyor malesef ama ben yine de dayanamadım yazmak istedim.

Ve yine en az 10 vote:) Siz beğendikçe ben yazmak istiyorum bu yüzden beni yalnız bırakmayın Allaha emanet olun. Medya; Cennet

Cennet

Annemin bağırmasıyla uyandım. Çok uyuyormuşum, kalkıp temizlik yapacakmışım. İşten izin aldım rahat bırak da uyuyım ama yok. Uyanıp temizlik yapmaya başladım. Bugün evde tekim bu yüzden Rabiya'yı iftara çağırıcam. Ama biraz dinlenmem gerekiyor çok yoruldum.

Dinleneyim derken uyuya kalmışım. Neredeyse akşam olacak ama ben hiçbir şey hazırlamadım. Hemen Rabiya'yı arayıp iftara davet ettim o da kırmayıp geleceğini söyledi. Vakit kaybetmeden yemek yapmaya başladım.

Ömer

Allahım ne sıkıcı bir gün. Aksiyon istiyorum senden lütfen. Her günüm resmen aynı geçiyor. İşten eve evden işe. Arada Özgür de kaynıyor o kadar. Biraz aksiyon, birazcık. Ama bugün işim çok güzel. Bebek odası tasarlıyorum. Normalde böyle bir iş hiç yapmadım ne alaka anlamıyorum ama çok eğlenceli. Umarım bir gün kendi bebeğimin odasını da tasarlarım. Düşüncesi bile çok güzel. Kendi kendime sırıtmaya başladım. Birisi görse deli der bana ki zaten akıllı olduğum da söylenemez.

Çizimlerle uğraşırken telefonuma mesaj geldi. İşime ara verip mesajları okumaya başladım. Arkadaşlarla grup kurmuştuk. Orada boş boş laf yapıyorlar. Ben çoğunlukla okuyup geçerim. Tabiki de beni gruptan çıkarmak gibi,tehditler etmiyolar. Akşam sahilde iftar açmak istediler. Ben de 'çok iyi olur kafa dağıtırız' yazıp gönderdim

Akşam eve geldiğimde uzun bir duş aldım. Şimdi ise sahile gitmek için hazırlanıyorum.

"Abi ne için bu hazırlık" diye sordu Yusuf

"Sahile gidicem o yüzden"

"Abi lütfen" boş boş bakıp

"Ne lütfen" dedim

"Lütfen ben de geliyim canım çok sıkılıyor.

"Yürü lan bütün gün geziyorsun hala canın mı sıkılıyor"

"Yok abi işe başladım ne gezmesi ayıp ediyorsun"
Cevap vermeyip üzerini giymeye devam ettim. Siyah yarım kol tişört ve kahverengi pantolon giydim. Saçlarımı fönlemeyi de ihmal etmedim tabiki. Yaz ayında da olsak akşamları hava soğuk oluyor bu yüzden deri ceketimi de üzerime geçirdim.

"Abi geliyorum dimi" Yusuf'un yüzüne biraz baktıktan sonra 'iyi tamam' dedim. O arada içeriye Rabiya girdi

"Abi Cennet iftara çağırdı giderken beni de bıraksana" deyip sırıttı. Ben mi Cennet'in evine mi asla olmaz

"Ne işin var akşam akşam hiçbir yere gidemezsin" diye çıkıştım

"Abi saçmalama kız çağırdı gelemem mi deseydim"

"Abim izin vermedi dersin sorun olmaz"

"Baba abime bir şey söyle Cennet'lere gitmeme izin vermiyor" diye babama bağırdı

"Oğlum giderken kardeşini de bırak. O kızı da ailesini de tanıyoruz. İyi insanlar sorun olmaz" dedi babam da

Eğer o evi öğrenirsem Cennet'i görmek için sürekli gidicem ve bunu kesinlikle istemiyorum.

"Geç gelicem ben baba geri nasıl dönecek"

"O zaman erken gel Ömer"

"Off yürü başımın belası"
Rabiya'yı bırakıp sahile sürmeye başladım. Tabi yanımda Yusuf'la birlikte

Cennet

Rabiya gelince birlikte sofrayı kurduk. Yemekleri yetiştirdim ve hepsi de çok güzel gözüküyor. Ellerime sağlık.

"Cennet her gün şükret abin yok. Buraya gelene kadar bir kamyon laf yedim. Evlense de artık ben de rahat etsem"
Rabiya'nın sözlerine kahkaha attım. O da gülme diye vurmaya başladı.

"Rabiya sen evlen abin evlenmiyosa" dedim

"Ben henüz evlenmek istemiyorum" Rabiya düşünüyormuş gibi yaptı ve sonra konuşmaya devam etti

"Cennet seni abime alalım şu arkadaşını kurtar he" deyince gülmem silindi

"Senin abin benim abim hem kendini kurtarıp beni mi ateşe atıcan" diye dalgaya vurdum.

Çaylarımızı içerken Rabiya'nın abisi aradı ve ben hemen gülmeye başladım. Rabiya sinirle baktı

"Cennet gülme. Ben gidiyorum dışarıda beni bekliyolarmış"

"Tamam canım yine gel"

Gece yatağa yatıp düşünmeye başladım. Rabiya'nın abisiyle evlensem ne olur. Anne ve babasını çok seviyorum iyi bir ailesi var. Saçmalama Cennet kız şakadan öyle söyledi atlama her şeye.