“ Evet, seni dinliyorum Luhan. “
“ Uh? “ Luhan anlamamış bir şekilde yanına yürümeye devam eden Sehun’a döndü. Okuldan çıktıkları zamandan beri ikisi de tek kelime etmemişti. Ve Luhan asla suskun biri sayılmazdı. Sehun, ondaki sorunun ne olduğunu oldukça merak ediyordu.
“ Dünden beri böylesin, Luhan. Şimdi hemen bana ne olduğunu anlatıyorsun. “ Sehun’un bakışlarının oldukça ciddi bir hal aldığını gören Luhan sessiz bir şekilde yutkundu. Ona hemen ve okul dönüş yolunda söylemek istemiyordu. Ama geçiştirmek için bir şeye de ihtiyacı vardı.
“ Ah, Kim Jongin gelmiş olmalı.” Luhan başını kaldırıp büyük rezidansta bir göz gezdirdikten sonra tekrar Sehun’a döndü. “ Yarın buluştuğumuzda söylerim. İyi akşamlar. “Luhan, Sehun’un başka bir şey söylemesine fırsat tanımadan hızlı bir şekilde çantasının saplarına yapışıp koşmaya başladı. Evet, bu seferlik kurtulmuştu. Ama bir sonraki gün tamamen kaybolacaktı.
Şifreyi girip kapıyı açtıktan sonra ayakkabılarını çıkarmak için eğildi Luhan. Tekrar doğrulduğu sırada karşısında birden Jongin belirdi. Yüzünde ne kızgınlık ne öfke vardı.Bomboş bir ifade ile Luhan’ı süzdükten sonra bir şey demeden koridordan geçip kendi odasına gitti. Uzun zamandır böyleydi Jongin ile araları. Kim Jongin’in onunla uzun bir süre daha konuşmayacağını biliyordu Luhan. Sıkkınca bir nefes alarak ayaklarını yere sürter bir biçimde oda kendi odasına gitti.
~ ~ ~
“ Luhan, yine neden buraya geldik? “ Sehun kızgın bakışlarını karşısında müşterilerle ilgilenen Jongin’den alarak Luhan’a döndü.
“ Burayı seviyorum. “Bu Luhan için pekte yalan sayılmazdı. Jongin’in kafesi o civardaki en şirin ve yemekleri en lezzetli kafelerden biriydi. Ve Luhan buraya gelmeyi oldukça seviyordu.
“ Ben sevmiyorum. “Sehun kaşlarını çatarak tekrar Jongin’e döndüğü sırada Jongin’de sonunda onları fark etmişti. Bakışları aniden sert bir ifadeye dönüşse de hiçbir şey yapmadan elindeki kağıda bir şeyler karalayarak tezgahın arkasına geçti yeniden. “ Hadi gidelim buradan. “ Sehun, Luhan’ı çekiştirmeye başlamıştı ki Luhan kendini geriye çekti aniden. Ve Sehun buna oldukça şaşırarak tekrar Luhan’a döndü.
“ Burada kalmak istiyorum. Benim için burada biraz daha kalamaz mısın? “
“ Luhan.!” Uyardı onu Sehun.
“ Lütfen. Sana anlatmak istediklerim var ve bunu burada yapmak istiyorum. “ Bu seferde Luhan Sehun’u çekiştirerek cam kenarındaki masaların dolu olması nedeniyle orta ve her haliyle Jongin’in gözüne batan bir masaya oturdu.
“ Ne anlatacaksan hemen anlat. Burada olmaktan hoşlanmıyorum. “ Sehun keskin bir bakışla Jongin’i süzdü.
“ Ben.. “ Luhan durdu. Ne demesi gerektiğine dair aklında hiçbir şey yoktu. Ne bir söz ne bir hareket. Daha önce kimseyle böyle bir konuşma yapmamıştı. Aniden yüzüne mi söylemeliydi yoksa? Yada hiç mi söylememeliydi? Ah, Luhan onu bırakmak istemiyordu. Ama buna mecbur olduğunu da çok iyi biliyordu.
“ Luhan, hadi söyle hemen. “ Sehun’un derin bakışları Luhan’ın daha da içine gömülmesine neden oluyordu.Böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirdi ki? Onun için amcası mı daha önemliydi yoksa Sehun mu? Sorun tam olarak buradaydı. Luhan için, ona neredeyse doğduğu günden beri bakan amcası mı yoksa birkaç haftalık tanımayla kalbini verdiği Sehun mu daha önemliydi?
“ Sehun~ah. “ Luhan kalbinin teklediğini hissettiğinde yüzünü buruşturarak eğildi masaya doğru ve derin bir nefes aldı. Elini yumruk yaparak Sehun’a çaktırmadan kalbinin olduğu tarafa birkaç kez vurdu. Hayır, böyle bir durumda kesinlikle sorun çıkartamazdı. Biraz daha sakin olmalıydı, Luhan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Touch My Heart (✓)
Hayran Kurgu" Sen, hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme. Üzgün olsan bile hatta karşında ki ağlıyor olsa bile. Çünkü kimin ne zaman gülümsemene aşık olacağını bilemezsin. " Storyby.aynurdemir ♧ HER HAKKI SAKLIDIR ¥