“ Bugün Kyungsoo ile konuşacaksın değil mi? “ diye sordu Luhan, Jongin’in yardımıyla arabaya doğru yürürlerken. Kyungsoo 5 gündür onun yanına uğramamış, ne aramış ne de mesaj çekmişti.
“ Evet, bugün onu da bizimle gelmesi için çağırdım. “
“ Sen ciddi misin? “ Luhan heyecanlanarak ona döndü.
“ Sakin ol, heyecan yapma. “ dedi Jongin hızla ona kızarak. Aşırı ve ani tepkiler Luhan’a zarar verebilirdi fakat aksine Luhan bugün kendini dışarı çıktığı için inanılmaz iyi hissediyordu.
“ Seninle konuşacağını düşünmüyordum. “
“ Zaten hiçbir aramama ve mesajıma cevap vermedi. “ Jongin bıyık altından güldü buna. Kyungsoo’nun ona zoru oynamasını sevmişti aslında.
“ O zaman nasıl ikna ettin? “ diye sordu Luhan anlamamış bir şekilde.
“ Do malikanesine gittim diyelim. “
“ Ne? “ Luhanh şaşkınca ona döndü merdivenlerden inerlerken. Luhan asansörden inmek istememişti.
“ Ablaları beni görünce oldukça şaşırdı. Neredeyse yiyeceklerdi beni. “ İkisi de güldü buna. “ Kyungsoo ile yalnız konuşmak istediğimi söylediğimde yüz ifadelerini görmeliydin. “
“ Kyungsoo geleceğini söyledi mi peki? “ Jongin biraz daha yürüdükten sonra başıyla karşıyı işaret etti. Luhan dönüp baktığında caddenin kaşırısın da Jongin’in arabasının önünde bekleyen Sehun ve Kyungsoo’yu gördü. “ Oh Sehun? “ Luhan’ın dikkatini çeken ilk şey o olmuştu. Luhan, Jongin ile yalnız olacaklarını sanmıştı. Ama buna Kyungsoo ve birde şaşırtıcı bir şekilde Sehun eklenmişti.
“ O, senin için bir şey hazırladığını söyledi. “ Hala yürümeye devam ederlerken Jongin Luhan’ın kulağına fısıldadı.
“ Bir şey? “ Luhan bu bir şeyi oldukça merak etmişti. Sonunda yanlarına ulaştıklarında Kyungsoo ona gülümseyerek arka kapıyı açtı. Kyungsoo’nun ona dargın olmadığını görünce Luhan daha fazla gülümsedi.
“ Hadi artık gidelim. “ Sehun, Luhan’ın elini sıkıca tutarak arabaya binmesine yardımcı olduktan sonra oda yanına oturdu. Bu durumda, Kyungsoo’da çekingence Jongin’in yanındaki koltuğa oturmak zorunda kalmıştı. Jongin ona dönüp gülümsediğinde gergin hali biraz yumuşamıştı.
“ Yolumuz uzun. Onun için biraz uyuyabilirsin Luhan. “ diye bir öneride bulundu Sehun camdan dışarıyı izlemeye başlayan Luhan’a.
“ I-ıh.” Diyerek başını iki yana salladı Luhan istemediğini belli etmek için. “ Uykum yok. Böyle iyiyim. “ Gülümseyerek başını tekrar cama yasladı. Sehun ise uzun bir süre onu izledi.
~ ~ ~
“ Kyungsoo’nun boynu tutulacak. “ dedi Luhan gülümserken. Aradan bir saat geçmişti ve Kyungsoo sabah çok erken kalktığı için daha fazla dayanamayıp uyuyakalmıştı. Koltuğu dik olduğu için boynu Jongin’in olduğu tarafa doğru düşmüştü.
Jongin gülümseyerek onu uyandırmamaya çalışarak başını düzeltip rahatça yatmasını sağladı. Luhan bu sefer içten bir şekilde gülümseyerek derin bir nefes alıp verdi. O, ikisinin her şeye rağmen mutlu olacaklarına inanıyordu.
Luhan başın çevirip yanında her an uyuyacakmış gibi görünen Sehun’a baktı. Uyumamak için büyük bir mücadele veriyordu kendince. Luhan buna dayanamayarak Sehun’un başından tuttuğu gibi kendi bacakları üzerine koydu. Sehun ise buna itiraz etmeyerek rahat bir şekilde uyudu uzun bir süre daha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Touch My Heart (✓)
Fanfiction" Sen, hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme. Üzgün olsan bile hatta karşında ki ağlıyor olsa bile. Çünkü kimin ne zaman gülümsemene aşık olacağını bilemezsin. " Storyby.aynurdemir ♧ HER HAKKI SAKLIDIR ¥