O Sabah ~
Sehun sonunda haftalar sonra cesaretini tamamen topladığını hissettiğinde yatağından acele etmeden kalkarak hemen gözleri önünde bulunan Kyungsoo’nun ona getirdiği kutuya yürüdü yavaş adımlarla. Açıp açmamak konusunda dakikalarca kendiyle bir savaş verse de merakına yenilmeden yapamamıştı. Hala ayakta durmaya devam ederken kutuyu eline alıp pencerenin kenarına oturdu. Kutu büyük pembe bir kurdele ile bağlanmıştı. Sehun derin bir nefes alarak kurdelenin ucunu çekerek kutuyu açtı. İçinde de aynı şekilde beyaz ama pembe şekillerle dolu olan bir albüm ve bir palaroid fotoğraf makinesi vardı. Sehun, Luhan’ın zorla çektiği resimleri hatırlayınca nefesinin titremesine engel olamadı. Albümü eline aldıktan sonra kutuyu hemen yanına koydu. Kapakta elle çizilmiş bir süre kalp vardı. Bu kız işi tamda Luhan’a göreydi. Sehun gülümsemek istediyse de bu biraz zor olmuştu. İçinden ne çıkacağını bilmeden kapağı açtı. Karşılaştığı ilk şey Luhan’ın aegyo’lu bir resmi oldu. Altında siyah kalemle yazılmış ‘ Sehun’uma, benden bir aegyo ‘ yazısı vardı. Sehun hemen hatırladı. Luhan’a aegyo yapan erkeklerden nefret ettiğini söylemişti. Ve onunda kesinlikle yapmasını istemediğini söylemişti. Ama eğer Luhan şimdi yanında olsaydı hayatının sonuna kadar o aptal kiyomi şarkısını bile ondan dinleyebilirdi hiç bıkmadan.
Sehun kalbinin sıkışmasını göz ardı ederek diğer sayfaya geçti.Orada da Luhan’ın ne zaman çektiğini hatırlamadığı Sehun’un bir resmi vardı. Kendi resmi. Hastane odasındaki kırmızı koltukta Luhan’ın gizlice çektiği bir resim.
~ Sehun’um uyurken tıpkı bir bebek gibi kkk ~
Hemen o resmin altında da Luhan’ın o uyurken yanında çekilmiş bir resmi vardı. Sehun’un uyuyan yüzünün yanında dil çıkarmış bir şekilde poz vermişti.
~ Seni uyandırmaya çalıştım fakat bana kızdın. Kötü adam -__- ~
Hemen onun arkasında ise birlikte bir resimleri vardı. Luhan gülümsüyordu her zamanki gibi ama Sehun o resmi zorla çektirmeye çalıştığı için somurtuyordu. Altına da yine bir not düşülmüştü.
~ Seni hiç güldüremeyeceğimi düşünmüştüm ~
Onun altındaki resim ise yine gizliden çekilmişti. Ve Sehun resmi gördüğünde şaşırmadan edemedi. Bu resimle ilgili hiçbir şey hatırlamıyordu. Uyumamasına rağmen.
~ Fakat sen güldüğünde parlıyorsun… Gözlerimi almaya devam et Oh Sehun ~
Resim Sehun’un içten bir şekilde güldüğü anda çekilmişti. Nerede ve ne zaman çekildiğinden bile haberi yoktu Sehun’un. Bir sonraki resim ise Sehun’un Luhan’a sürpriz yapmak için aldığı çift yüzükleriydi. Kırmızı, kadife kutunun kapağı açık bir şekilde Luhan’ın elinde duruyordu. Hemen onun altında ki resimdede yüzük Luhan’ın parmaklarındaydı.
~ Bunu ölünceye kadar çıkarmayacağım ~
Sehuni Luhan’ın bu yazısını okuyunca yüzünde ki ifade dondu. ‘ Ölünceye kadar ‘ Sehun’un dikkatini bu iki kelime tamamen dağıtmıştı. Ellerinin titremesine engel olamayarak yavaşça diğer sayfa geçti. Sehun ile yapmak istedikleri; diye bir yazı ile karşılaştı Sehun. Kırmızı kalemle büyük bir şekilde yazılmıştı. Resimler yoktu fakat resim konulacak yerin altında Luhan’ın yazıları vardı. İlk boşluğun altında;
~ Han Nehrinde geçirdiğimiz güzel bir gün.Senin yanındayken mutluyum Sehun-ah ~
Onun altında ise;
~ Sehun’un Bubble Tea’yi ilk keşfedişi. Lezzetli, değil mi? ~
~ 62. Binada güzel bir akşam yemeği. Manzarayı izlemekten beni unuttun Oh Sehun! ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Touch My Heart (✓)
Fanfiction" Sen, hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme. Üzgün olsan bile hatta karşında ki ağlıyor olsa bile. Çünkü kimin ne zaman gülümsemene aşık olacağını bilemezsin. " Storyby.aynurdemir ♧ HER HAKKI SAKLIDIR ¥