22.Bölüm

286 13 4
                                    

Kısa süreliğine burda yaşıyacağım, Almanya. Herşey halledildiğinde geri döneceyim. Sanırım burası hepimiz için iyi oluçak. O Deniz denilen kızın oyununa da gelmiştim.. en kötüsüde bu.. Serkana inanmayıp aptallık yapmıştım. O mafya adamlarla alakası olduğuna eminim. Serkan'ı çok özlemiştim.. kaç gündür görüntülü konuşamıyorum sadece telefon açıp sesini duyuyordum. Almanya.. okadar büyük geliyorki kulağa aslında hiçbirşey. Her dilde konuşan milyonlarca insan yaşıyor.

"Neye daldın küçük prenses." Ali'nin sesiyle düşüncelerimden ayrılıp ona baktım. 'Hiç' dercesine çenemi oynattım. Elimde duran kahveden bir yudum aldıp balkon sehpasına koydum, kahvem soğmuştu. Ali balkon metallerine kendini yaslayıp cebinden sigara çıkardı. Nezamandan beri içiyordu?

Ali sigarasını yakıp içine cekti. "Manzara güzelmi bari, iki saat oldu burda oturuyorsun." Dedi.

Cidden bayadır oturuyordum burda.
Gülümsedim. "Sorma. Motor kokusu koca eski görünümlü binalar. Mükemmel." Dedim yerimde biraz kımraşırken.

Güldü ve sigarasını söndürdü. "Istersen gezelim."  Olabilir aslında evde bunalmıştım, gezmek iyi gelebilirdi, havada güzel ne sıcak ne soğuk.. serin.

"Tamam." Dediyip bardağı alıp mutfağa ilerledim.

---
Insanların arasında hızla ilerliyorduk. Çok karabalık bir yere girdiğimizde Ali'nin koluna girdim. Telefonla konuşanlar... arkadaşlarıyla gülüp eğlenenler... aklıma Serkan geldi, keşke oda burda olsaydı, doğrusu aklımdan hiç çıkmıyordu bütün ev motorbisiklet fotoğrafları ve küçük oyuncak motorlarla doluydu.. onun evinde kalıyorduk sonuçta.

Küçük bir eskiçiye benzeyen dükkan gördüğümde Ali'yi dürtüp başımla orayı gösterdim. Oda gülümseyip o tarafa doğru yürüdük. Dükkan'a girdiğimizde kapının üstünde zil gibi birşey caldı ve yaşlı bir bayan bize gülümsedi. "Hallo." Dedi (Merhaba)
Ali'de aynı kadın'ın dediğini söyledi bense içeriyi incelemeye başladım, çok kişi yoktu iki üç kişi, turist oldukları belli. Rafların olduğu bölüme ilerledim tozlulardı, gözüme küçük kolye çarptığında elime alıp inceledim. Çantamı açıp bir mendil aldım, kolyeyi sildim, temizlediğimde çok güzel altın tonlarına yakın olduğunu gördüm, kolyenin çok eski olduğu belli ediyordu, sanki 60 yıllardan kalma gibiydi.

Omuzuma biri dokunduğunda kolyeyi elimden düşürdüp korkuyla arkamı döndüm. Ahh.. Ali..

"Özür dilerim, korkutmak istemedim ama çok deeine dalmışsın." Dedi

Elimi kalbime götürüp kalpritmi mi düzeltmeye çalıştım.
"Tamam sorun yok ama birdahakine ani hareket yapma. " omuzuna yavaşca yumruk attım.

"Hadi çıkalım." Kafamı onaylarcasına sallayıp kapıya yöneldik. Kadın "Schönen Tag." (Iyi günler)
Ali gülümseyerek "Danke, ebenfalls."dedi  (Teşekkürler,sizinde)
Kapıyı açıp çıktık tekrar o zil çldığına ondan bir tane bende almalıydım diye düşündüm. Kadın arkamızdan seslendiğini duyduğumuza Ali'yle arkamızı döndük, kadın gülerek eliye gel işareti yaptı. Ali'yle birbirimize bakıp dükkana ilerledik. Kadın elimi uzatmamı istediğinde affaladım ama uzattım avucuma soğuk bir şey dediğini hissettim elini çektiğinde o düşürdüğüm kolye olduğunu gördüm ve kolyennin metalin soğukluğu olduğunuda anladım (zeki ben)
Kadın Ali'ye bakıp birseyler dedikten sonra Alide bana döndü ve kadının bana kolyeyi hediye etmek istediğini söyledi. Çantamı açıp para uzattığımda kadın "Nein."dedi (Hayır.)  Bense hala onu parasız alamıyacağımı gösterdim. Alide ordan birşeyler diyordu kadına kadın ona bakıp burukca gülümsedi ve parayı aldı. "Danke." Dediğinde
"Kein problem." Deyip kadının elini sıktım (Problem değil) . Evet biraz almanca öğrenmeye başladım.
---
Birkaç yer gezdikten sonra starbucks'a gittik. Herzamanki gibi muffin ve macchiato latte aldım Ali de sade kahve almıştı.

Serkan ne yapıyordur acaba? Aklıma o adamların dedikleri geldi.. Serkan Mafyaya mı bulaşmıştı? Peki Meriç? Ali? Ali o günden sonra hayatıma girdi. Neden bukadar hızlı gelişti herşey?

"Ali. Sana birşey sorucağım ama dürüst ol." Dedim ellerimi masaya koyup parmaköarımın kenarlarını sıvazlarken.

Ali kaşlarını ilk cattı ama sonrasında kaşının viri kaldırıp gülümsedi. "Bakire değilim." Dedi ve kahvesinden bir yudum aldı. Ona gözlerimi devirip baktım "Serkan'ın nasıl Mafyalara bulaştığını biliyormusun?  Yani seninde alakan var gibime geldi." Dedim ve etrafta insanlara bakındım. Aliye şuan bakamazdım.. umarım benim düşündüğüm gibi olmazdı.

"Bak Açelya.. sana yalan söylemek istemem ama bu konular beni aşar.. ama şunu söyliyebilirimki.. ben zaten Serkanın eski Arkadaşıyım ve ona can borcum var." Kafam ani hareketle ona döndü bu tabi boynumun çıtlamasına neden oldu.. ama şuan ondan önemli birşey var.. eski Arkadaş? Can borcu? Nasıl??.

Vote vermiyonuz-.- öyle olsun tm.
Bu arada bölüm biraz sıkıcı mı ne ? Sizce nasıl?  Ne bekliyorsunuz öbür bölüme





Kuzenim! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin