25.Bölüm

259 14 4
                                        


---
Sanırım vedalaşma faktı geldi... Son anda Meriç'in aramasıyla apar topar gitmesi gerekiyordu. Bana ne olduğunu anlatmadı sadece iş dolayısıyla olduğunu söyledi. Gitmesini hiç istemiyordum ama şunu söyliyebilirimki Serkana veya ailemden birine zarar gelirse bunu ödetirim her kim olursa.

Ellerimi dudaklarına bastırıp küçük öpücükler bıraktı. "Gitme fakti geldi ufaklık."

"Olsun. Tekrar geliceksinnyada geliceğim." Dedim ağlamaklı sesimle bir yandan gülümsemeye çalışıyorum.

Sonkez sarıldığımızda arkadan burun çekme sesi geldi, aynı anda o tarafa baktığımızda Ali'nin gözleri dolmuş bizi izliyordu, bizim onu izlediğimizi farkettiğinde gözyaşlarını sildi.

"Ne? ne var? Gözüme uçak tozu kaçtı hani olurya uçak inerk- ." Serkan eliyle susmasını işaret ettiğinde güldüm. Git gide batıyordu.

"Tamam olum birşey demedik."

Gülümsememi  silen Hoparlörden gelen ses. Türkiye/İzmir uçağının kalkışına 10 dakkası olduğunu ve bütün yolcuların uçağa binmesi gerektiğini söyledi.

Tekrara ona bakıp gülümsedim.

Aliylede tokalaşıp sarıldıklarında onları öylece izledim.

"Neyse Açelya sana emanet." Deyip göz kırptı.

---

Şuan Serkan'ın uçağı kalkmış olmalı ki üstümüzden Turkish airlens uçtu. Arabanın camına başımı yasladım.
Ali'ye  mesaj geldiğinde başımı otafa çevirdim. Bir eli direksiyonda diğer eliylede telefona bakıyordu gülümseyip birseyler yazdı.

"Kim." Sorduğum soruyla kaşlarını kaldırdı hala gülümsüyordu.

"Kim? Kim."dediğinde sinirlenmiştim şuanda konuşmaya üşeniyordum.

"Telefondaki kimdi." Dedim direnerek.
"Telefondaki kimdi? kimdi." Dedi gülerek. O nasıl bir cümleydi öyle kimdi kimdi ney yaa.

"Ali telefonda mesaj geldi yaa o kimdi özel değilse söylermisin." dedim dişlerimi sıkarak şu anda cidden konuşmaya üşeniyordum.

"Ha o mu? O şey ya.. Annem evet Annem o."

"Gerizekalı cidden konuşmaktan soğuttun ayrıca iyi söyleme." Dedim ve eve gidene kadar konuşmadık.

Ali eve girer girmez kokmuş ayakkabılarını çıkarıp duşa girdi, bense arkasından sadece bağrıyordum.
"Of abi yaa o ayaklarının kokusu ne öyle içinde küflenmiş mantar mi var yaratık seni, içine ben girsem bir saniye sonra ölürüm."
Ali'nin kahkaha sesi gelince bende ister istemez güldüm. Serkanlada gülüştüğümüzü hatırladığım...
Olsun.. gelicek illaki...

Kısa oldu biliyorum ama yazmak artık içimden gelmiyor... cok az vote ve yorular geliyor.😯:(

(ikinci bir kitabim var yeni sayılır onada göz atabilirsinizzz)


Kuzenim! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin