"Beni öldürecek misin?"~1

141 6 1
                                    


VAVEYLA

MULTİMEDYA:İpek ve Taha




Uzun süredir oturduğum bankta sıkılmaya başladığımda Deniz'i aramaya karar verdim. Elim telefona gittiği anda çalmaya başladı. Arayanın Deniz olduğunu gördüğümde gülümsedim.

"Deniz?"

"Güzelim , şey ben gelemeyeceğimi söylemek için aramıştım. Bir işim çıktı." Yüzüm üzüntüyle düşerken ne işinin olduğunu merak ettim.

"Ne işi ki , bu kadar acil?"Bıkkınca bir nefes verdi.

"Boşver orasını. Sana birşey daha söyleyeceğim." Merak etsemde sustum. Onu sıkmak istemiyordum.

"Ne söyleyeceksin?"

"Beni seviyor musun?" Diye sorduğunda gözlerimi devirdim. Sevmediğim için sevgiliyiz.

"Bunu niye soruyorsun? Tabii ki çok seviyorum."Sessiz kaldığında tekrar sordum :
"Neden sordun bunu?"

"Sadece bir kez daha duymak istedim , seni çok seviyorum." Daha ona cevap veremeden telefon kapandığında kaşlarım çatıldı. Tavırları cidden garipti. İçim onu göremeyeceğim için burkulurken ayaklandım , burada beklemenin bir anlamı yoktu. Yoldan bir taksi çevirip bindim.

Tam huzurla gözlerimi kapatmış uzun yolu izlerken telefonum çaldı ve aldığım haber hiç iyi değildi. Hatta bu bir haber bile değildi.

Kalbime saplanan oklara bir yenisinin eklendiğinin kanıtıydı.

-"-"-"-"-"-


Hayatımın en kötü gününün detaylarının aklımda canlanmasıyla yüzümü buruşturdum. O zaman için her şeyim olan birine zarar gelmesi beni yıkmıştı ama şimdi ona nefret duyuyordum. Beni sevdiğini söyledikten sonra canına kıymıştı. O deniz mavisi gözlerini görmekten alıkoymuştu beni. Bunun için komadaki birine öldüresiye nefret duyuyordum. Yaşadığımız güzel anıları beynimden silmiş , kahkahasını anımsadığımda ateş saçar olmuştum. Her gün uyanması için dua ediyordum ama bu onun iyiliğini istediğimden değildi. Ona kan kusturmak istediğimdendi. Nasıl yapacağımı bilmiyordum ama bir gün uyanacaktı ve ben ona tüm nefretimi göstermekten gocunmayacaktım. Oysaki onu hayatımın aşkı sanmış kalbimin kapılarını ardına kadar açmıştım. Onunla tanışana kadar tek hedefim başarılı olmak ve düzgün biriyle evlenmekken o bana aşkı öğretmişti. Bir de nefreti. Hem de en koyu tonunu.

Kalbimdeki nefreti bu düşüncelerle biraz daha besleyerek yatağımdan kalktım. Bir senedir tek yaptığım buydu ;nefretimi beslemek. Tabii ki onun yüzünden tüm hayatımı somurtarak geçirmiyordum. Gülüyordum , mutlu oluyordum. Hiçbir gülüşüm onun yanında attığım kahkahalar kadar güçlü olmasa da gülüyordum. Kimsenin haberdar olmadığı nefretimiyse içimde besleyip büyütmekle yetiniyordum.

Odadan çıkıp mutfağa girdiğimde Nil'in çıkmış olduğunu fark ettim. Nil kim mi ? Ev arkadaşım. Annem ve babamla ayrı şehirlerde yaşadığım için birlikte yaşıyoruz. Ayrıca uzun yıllardır arkadaşım.

Nil gittiği için sıkılacağımı düşünüp bende dışarı çıkmaya karar verdim. Kısa sürede tekrar odama gidip günlük kıyafetlerimden birini giydiğimde hazırdım. Ayakkabılarımı giyip ince montumu aldım ve derhal evden çıktım. Bugün dersim yoktu. Bu nedenle istediğim kadar oyalanabilirdim. Telefonumdan bir müzik açıp dinlemeye başladım bir yandan da evin yakınlarındaki kafeye yürüyordum. Bir anda müzik kesildiğinde duraksadım. Telefonu açıp baktığımda sıkıntıyla nefes verdim. Şarjı bitmişti.

VaveylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin