"Pis Sapık"~6 /Part 2

28 4 3
                                    



LÜTFEN OKUYUN !

Öncelikle merhaba. Hikayemi okuyan sizleri bir konuda aydınlatacağım. Biliyorsunuz beş önemli karakterimiz var. İpek , Nil , Taha ve Kaya. Nil karakteri şuan sizlere pek önemli gelmese de önemli bir karakter , bunu belirtmek isterim.

Ayrıca Taha ve İpek arasında şuan hiçbir şey yok. Ama bu ilerde olacağı anlamına da gelmez. Hikayemizin özü aşk hikayesi değil , esas oğlan ve esas kız yok. Sonuçta İpek Taha'dan nefret ediyor. Deniz'den de nefret ediyor. Kaya'dan da nefret ediyor. Ne olacağını birlikte göreceğiz. Sizden istediğim şey hikaye Taha ve İpek'in aşkı şeklinde kafanızda kalmasın.

Ne olacağını kesinlikle bilmiyorsunuz ve her şey olabilir. Düşünmenizi istediğim şey bu.
Ayrıca hikayemi  100 kişi okumuş. Bu benim ilk hedefimdi. Çok teşekkür ederim , oylarınızı da eksik etmeyin lütfen. Geç oldu fakat umarım sizlere layık bir bölüm olmuştur...


Şu bir kaç haftadır hayatım boka dönmüştü. Başıma bela olan silahlı herifler ve ne haltlar yediğini hâlâ bilemediğim kaçık bir eski sevgilim vardı. Bütün bunları aklım almazken o gün o kafeye gitmeyi düşünen aklıma lanet okudum. Hepsi o kafe yüzündendi. Hayatımı mahveden bütün olaylar o kafenin yolundayken başlamıştı. Deniz'le de orada tanışmıştım. Aslında zaten okuldan birbirimizi bilsek te ilk konuşmamız oradaydı. Ve bu o yola lanet okumak için bir diğer sebebimdi.

Elimdeki diş fırçasını temizleyip yerine koydum. Ardından ağzıma birkaç defa su alıp çalkaladım. Islak ağzımı kuruladıktan sonra banyodan çıktım. O kadar uzun bir süre alıkonduktan sonra eve gelmenin rahatlığını yaşıyordum. Bir hafta oratlıkta görülmememin sonucunda Nil'in bitik hâlde olmasını bekliyordum ama Nil evde bile değildi. Ben kaçırıldıktan hemen sonra sevgilisinin evine gitmiş ve ben onu çağırmayınca da orada kalmıştı. Henüz eve geleli on beş dakika olmuştu ve Nil benim ısrarlarım üzerine eve dönüyordu.

Taha'nın buraya geleceğini biliyordum , hatta benimle birlikte Nil'i de alıkoyabilceğini biliyordum. Ama Nil'e olanları izah etmem imkansız olduğu için öğrenmesinin en iyi yolu buydu. Üstelik nereye gidersem gideyim bulacak güce sahipti , bu yüzden kaçmak saçmaydı. Ya da sadece enerji kaybı.

Salona geçip koltuğa uzandım ve Nil'i beklemeye başladım. Uzun süredir okula gidemiyordum ve bu hiç iyi değildi. Çok fazla sorunumun olması beni ruhen yoruyordu. Okul , aklımın almadığı olaylar , Deniz'in vuruluşu... Aklımı oldukça meşgul eden olaylar kafamda gezerken filler de göz kapaklarımda geziyordu. Fillerime bir kez daha lanet okurken gözlerim kapanmıştı.





•••••••••••••



"Nil , ben dışarı çıkıyorum. Hava alacağım biraz!" Diye Nil'e bağırdıktan sonra çantamı alıp evden çıktım. Asansörü kullanmadan merdivenlerden indiğimde kendimi daha çok yorsam da umursamdan apartmandan çıktım. Oturduğumuz apartmanın geniş bir bahçesi vardı ve bu bahçeden sokağa çıkan küçük bir yol vardı. Ben etrafı yeşilliklerle çevrili bu yoldan yürümeye bayılıyordum.

Acele etmeden yavaç yavaş ilerlerken yolun desenini izliyor ve boş boş yere bakıyordum. Yerdeki köpek pisliğini gördüğümde basmamak için yana kaydığım anda kafamı toslamam bir oldu.

Kafamı sıvazlayıp konuştum. "Özür dilerim , gerçekten görmedim." Derken mahcup bakışlarımı çarptığım kişiye kaldırdığım da o sevimsiz yüzü görmem bir oldu. En az Taha kadar pislik olan Kaya. Harika! Başımda bin türlü bela verken bir bu eksikti.

Bana sırıtarak bakan suratına anlamsızca baktım. "Pardon beyfendi , birine mi benzettiniz ?" Diye sorduğumda kaşları çatıldı. Onu tanıyacağımı düşündüğü için şaşırmış olmalıydı. "Beni tanıdığını biliyorum , uzatma gel benimle!" Dişlerini sıkarak söylediği sözlerden tırssamda belli etmemee çalışarak kaşlarımı çattım. "Sapık mısın sen be ? Nerden tanıyacağım seni ? Çekil yolumdan fırsatçı pislik!" Diye bağırdığımda elini ağzıma götürmeye çalılşırken yan ataraftan bir ses daha duydum. "Kaya! Bırak kızı!"

Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde şansıma lanet ettim. Taha yaklaşık on metre ötemizde bize bakıyordu. Toplum içinde olduğumuz için ikisi de silahlarını çıkarmamış sadece bakışmakla yetiniyordu. Kaya Taha'nın sikahını çıkaramayacıpını biliyor olacak ki ani bir hareketle kolumu tuttu. Yaptığı baskıyla yüzüm ekşimişti.

"Benimle geliyorsun İpek!" Dediğinde bağırmaya başladım. "İmdat! Bu adam beni taciz ediyor yardım edin. Pis sapık bırak kolumu !" Art arda bağırışlarım mahalleyi inletirken balkondan çıkan komşumuz Mehmet Ali amcayı gördüm. Eline av tüfeğini almış Kaya'ya doğru tutuyordu.

"Bırak kızı şerefsiz , kafanı dağıtırım. Askerde komandoydum ben , gebertirim seni !" Diye bağıran Mehmet Ali amca tüfeği ciddi ciddi Kaya'ya doğrultmaya devam ediyordu. Kaya olayın ciddiyetini anlayıp yavaşca kolumu bıraktığında geri kaçtım. Bağırışları duyan komşular apartmanın kapısından teker teker çıkarken Kaya'nın arabasına doğru ilerlemeye başladığını gördüm.

Arkamda duran aslan parçaları teyzelere ve komando dedelere bakarak bağırdım. "Sapık orda , beni taciz eden adam oydu!" Çoğu parmağımla gösterdiğim yere ilerlerken Taha'ya baktım. Sakin bir şekilde olanları izliyordu. Bu sakinliği ve durgunluğu beni korkuturlen eve girmek yerine mahalle dayağı yiyen Kaya'yı izlemeye koyuldum. Komşularımdan Elif Hanım bana su getirmişti , sırtımı sıvazlamasıyla irkildim. Elif Hanım evlenince bu apartmana taşınmıştı. Yaklaşık bir aylık evliydi ve tam bir yeni gelindi. Telaşesi hiç bitmiyordu , ne zaman yan yana gelsek kaynanasından dertlenip duruyordu. "Ay vallahi kaynanam Muhsin'in adam dövdüğünü duysa bana kızar , neden oğluma sahip çıkmadın diye. Ne dengesiz kadın bir bilsen İpek. Şunun şurasında evleneli bir ay oldu daha şimdiden etmediği laf kalmadı." Diyerek bu durumda bile kaynanasından yakınan Elif Hanım'a baktım. Çok psikopat bir kaynanası olmalıydı.

"İpek , şu adamı tanıyor musun ?" Dediğinde kafasıyla işaret ettiği yere baktım , Taha'dan bahsediyordu. İsteksizce başımı salladım. "Daha önce karşılaşmıştım adı Taha'ydı , sanırım buralarda oturuyor." Dedim yalan söyleyerek. "Neyse ben gideyim artık , su için teşekkürler." Dediğimde gülümsedi. Apartmanın yolundan ilerlemeye başladığımda Taha'ya baktım , gözleri benim üzerimdeydi. Onu atlatamayacağımı bildiğim için yönümü değiştirip Taha'ya doğru ilerlemeye başladım.

"Neden geldin ?" Diye sordum korku dolu ses tonumla. Kafasını bana çevirdi. Vereceği cevabı merakla beklediğimi anlarmış gibi uzun uzun bakıyordu. "Cevap verecek misin ?" Diye sordum. "Deniz öldü. Belki merak edersin diye düşünmüştüm." Dediğinde nefesimin daraldığını hissettim. İlk defa bu kadar yakınımdaki bir insanın ölümünü görmüştüm. Yanımda vurulmuştu ve son dediği şey "kaç İpek"ti. Onun ölmesini her şeyden çok istesem de şuan öyle hissetmiyordum. Mutlu değil pişmandım. Hislerimi Taha'ya belli etmemee çalıştığım için yüz ifademi sabit tutmaya çabalıyordum.

"Sorun değil , daha önce de ölmüştü." Dediğimde kafasını salladı. Tam gitmeye hazırlanıyorken kolundan tuttum. Bu hareketimle birlikte bana döndüğünde yutkundum. Etrafıma baktığımda komşular Kaya'yı arabasına sokup dağılmışlardı. Kaya da son gaz burayı terketmişti. Kimsenin olmamasının rahatlığıyla konuştum. "Bana bir şey yapmayacak mısın? Bu kadar mı yani ?" Diye sorduğumda alayla bana baktı.

"Sana bir şey yapmamı istiyorsan seni kaçırıp restorantlarımın birinde bulaşık yıkatabilirim. Bulaşıkcı açığım var." Dediğinde kaşlarımı çattım. Benimle dalga geçmesi holuma gitmemişti. Sinirle soluyup tekrar konuştum.

"Anlamıyorum , adamlarının çoğunun ölmesine sebep oldum , sana birsürü zarar verdim. Neden bu kadar sakinsin. Bu sakinliğin beni korkutuyor." Dediğimde yüzü daha ciddi bir hâl almıştı. Cevap vereceğini pek sanmasam da bekliyordum. Şuan ne cevap vereceğini düşünüyor olacak ki kafasında bir şeyleri tartıp hesap yapıyor gibi gözüküyordu.

"Deniz bana senden çok bahsetmişti..."


•••••••••••••••

Lütfen bu satırın altına yorumlarınızı belirtin. Hikayeyi beğenip beğenmediğinizi söyleseniz bile yeter. Şimdiden teşekkürler.

VaveylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin