"Kaç İpek!"~6 / Part 1

27 4 0
                                    



Merhaba ; çok fazla okuyucum olmasa da bu hikayeyi okuyanların bayramını kutluyorum. Bu yazdığım 6. Bölümün çok küçük bir partı. Kısa olduğu için içime sinmiyor ama devamı olacak. Multi: Taha. Bu arada vazgeçtim , Taha karakterini değiştirmeyeceğim.

Şaşkınlıkla Deniz'e baktım. Duyduklarım yüzünden boğazım düğümleniyordu. "N-ne duydun ?" Dedim zorlukla. Bana hayal kırıklığıyla bakıyor ve cevap vermiyordu. Ne duyduğunu bilsem de ondan bir cevap almak istiyordum. "Ne duydun dedim." Diye sertçe tekrarladım.

"Her şeyi." Dediğinde bir şey söylemek istedim. Ona bir bahane sunmak istiyordum ama her şey ortadaydı. Ziyaretlerimde çok kez ona yapacaklarımı dile getirmiştim ve o hepsini biliyordu. "Ben..." diye başladığım anda sözümü kesti. "Sen sadece benden nefret ediyorsun. Biliyorum seni bırakıp ölmek istediğim için bana çok kızdın ama olaylar aslında bildiğin gibi değil."

Ona sorarcasına baktığımda ağzını araladı fakat kapıdan gelen seslerle durdu. Kapı deprem olurcasına sallanıyor , art arda yumruklar kapıya geçiyordu. Hızla kapıya dönen gözlerimi Deniz'e çevirdim. "Ne oluyor? Kapıda kanalizasyon çalışması mı yapıyorlar , bu ne ses böyle ?" Dediğimde Deniz kapıya yaklaştı ve delikten baktı. Sinirle bana doğru geldiğinde telaşla ona baktım. "Taha'nın adamları kapıda , kaçmamız gerekiyor." Diyerek beni çekiştirmeye başladı. Telaşla ona uyum sağlayıp koşmaya başladım. Hızla salona girdikten sonra Deniz balkon kapısını açtı. Önce benim geçmem için yol verdikten sonra kendi de balkona girdi. Birinci kat olduğu için balkondan atlamam zor olmayacaktı. Aşağıya baktığımda da çok yüksek olmadığını görmüştüm.

"Önce sen atla İpek. Hadi!" Deniz hızlı davranmam için beni balkonun demirlerine ittiğinde tek bacağımı balkonun diğer tarafına geçirdim ardından da diğer bacağımı. Ellerimle demirleri tutup bacaklarımı sallandırdıktan sonra aşağı atladım. Ayak bileklerim hafif acısa da ciddi bir acım yoktu. Deniz'e baktığımda belindeki silahını çıkarttığını gördüm. "Geliyorum." Diye bana seslendiğinde derin bir nefes verdim. Tam ayağını balkonun diğer tarafında atacaktı ki balkonun kapısından giren adam kolunu tuttu. Adamlar kapıyı girmiş ve Deniz'e yetişmişlerdi. Korkuyla olanları izlerken hiçbir şey yapamıyordum. "Deniz!" Diye bağırdığımda adamla boğuşurken bir yandan bana baktı. "Kaç İpek.Kaç!" Diye bağırdığında başımı olumsuz yönde salladım. "Seni burada bırakamam!"

Ben ona bağırırken o adamla dövüşüyordu , karnına attığı son yumrukla adam yere yatarken rahat bir nefes aldım. "Hadi gel artık!" Diye bağırdım. Deniz önce adamın belinden silahı aldı ve bana baktı. "Geliy..." derken yere yığıldı. Ben olanlara anlam veremezken Deniz'den duyduğum son kelime "Kaç" idi. Olduğum yerde dururken bağırdım. "Deniz!" Ne olduğuna anlam veremiyordum. Deniz kalbinin üst tarafındaki kırmızı lekeyle balkondan aşağı düşmüştü hareket etmiyor , konuşmuyordu. Neler olduğunu anlamıyordum!

Ta ki salondan balkona çıkan Taha'yı görene kadar. Elinde susturuculu bir silahla Deniz'e bakıyordu. Kafasını Deniz'den çevirip adamına baktığında Deniz'in yanına koştum , cebindeki anahtarı alıp koşmaya başlamıştım. İlginç bir şekilde Taha beni görmemişti. Şuan silahlı cani bir adamdan kaçıyordum. İlla ki beni bulacaktı.   Belki de bulduğunda yanımda bulunan başka birini daha öldürecekti. Deniz'in ölüp ölmediğini tam olarak bilmiyordum. Ama bu sefer işinin bittiğini düşünüyordum.

Vicdanım sızlasa da intikamımı böyle aldığımı düşünerek kendimi rahatlatmaya çalıştım

Deniz'in arabasının yanına geldiğimde oyalanmadan arabaya bindim ve çalıştırdım. Deniz'le geldiğimiz yönden ters yöne arabayı sürmeye başladım. Nereye süreceğimi bilmiyordum. Yabancı olduğum ara sokaklardan bir an önce çıkmak istiyordum. Derin bir nefes aldım ama bu beni yatıştırmaya yetmemişti. Ayrıca Taha beni bulursa kendimi nasıl koruyacağımı da bilmiyordum.

Aklıma gelen fikirle birlikte tek elimle torpidoyu açtım. Deniz hep torpidoda yedek bir silah taşırdı. Silahın orada olup olmadığına baktığımda orada olduğunu görmem beni çok sevindirmişti. Silahı yan koltuğa koyup torpidoyu kapattıktan sonra titreyen ellerimle arabayı sürmeye devam ettim.


•••••••••••••••

LÜTFEN OKUYUN !

Kısa süre içinde "part 2" sizlerle. Okuyanlar oy versin lütfen. Hikayem daha çok yeni. Ve bir okuyucu kitlesine ihtiyacım var. Oy verirseniz hikaye daha da büyüyebilir. Yorum yaparsanız daha da gelişebilir. Lütfen oylarınızı eksik etmeyin. Cidden ihtiyacım var. Sizin desteğinizle büyümek ve kendimi geliştirip daha güzel kurgularla karşınıza çıkmak istiyorum.

VaveylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin