''Bu lezzetliymiş.''Jungkook bir yandan ağzına bir şeyler tıkıştırırken bir yandan da bizimle konuşuyordu. Tabi homurtudan başka bir şey olmayan sesler konuşmak sayılıyorsa eğer. Hoseok Jungkook'un haline gülerken Yoongi'nin kaşları çatılmıştı.
''Arkadaşın boğulmaz, değil mi?''
Jungkook her zaman böyle yerdi. Yemekhaneye en geç gelen kişi olmasına rağmen hızlı yediği için ilk terk eden de o olurdu. Bunca sene ölmediğine göre şimdi de ölmezdi, sanırım.
''Hayır.''
Yoongi başıyla onayladı.
Anlaşmamızın ardından dinlenmemiz için bir günlüğüne tapınağında kalmamızı istemişti. Şimdiyse uzun -hem de fazlasıyla uzun- bir masada yemek yiyorduk. Jungkook masada gördüğü her şeyden yemişti ve yemeğe de devam ediyordu. Bense yemeklerin neden yapıldığını bilmediğim için sadece sebzelerden yemiştim.
''Hava aydınlandığında odama gelin. Anlaşmamızı güvence altına almak istiyorum.''
Gülümsemesi hoşuma gitmemişti.
''Güvence mi?''
''Sözünüze güvenecek değilim.''
Yoongi yerinden kalktığında masanın etrafındaki hizmetçiler birkaç adım geriye çekilip başlarını eğmişlerdi.
''Nereye gidiyorsun?'' dedi Hoseok.
''Dinleneceğim. Misafirlerimize sen eşlik edersin.''
Hoseok dudaklarını büzdü.
Savaş ve yıkımın çocuğunun bu kadar sevimli olması normal miydi?
''Senin evin, senin misafirlerin.''
Hafifçe kıkırdadı, ''Öyleyse onları timsahlara yem etmeliyim.''
Jungkook boğazına alan lokmayla kusmaya benzer bir ses çıkararak sandalyesinden yere yığılmıştı. Bir an büyük konuştuğumu ve onun ölüyor olduğunu düşünmüştüm.
Geri çekilerek hizmetçilerin onu kaldırmasına müsaade ettim. Böyle bir yerde çalıştıklarına göre benden çok daha şey biliyor olmalıydılar.
''Gözün üzerlerinde olsun.''
Yoongi geniş salonda kaybolurken ben de bakışlarımı yüzü öksürmekten kıpkırmızı olan arkadaşıma çevirdim. Hoseok halinden memnun gibiydi, kıkırdayıp duruyordu.
''Gerçekten Sekhmet annen mi?''
''Bundan şüphen mi var?'' dedi, bir anlık cesaretimle sorduğum soruya karşılık.
Vardı elbette. Bu yüzden soruyordum.
''Daha sert ve asabi birini beklerdim.''
Jungkook hafifçe bacağımı sıktı.
''Sizlere sert davranmama gerçek yok. Yoksa davranmalı mıyım?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Semi-Gods of Egypt - Yoonmin
Fanfic''Bana Horus'un gözünü getirin, ben de sizi evinize yollayayım.'' | Devamı: Semi Gods Among Us Yan Hikaye: Children of the Gods