"Buyrun oturun. Dinliyorum."
***
Jimin uzun süre, konuya nasıl başlaması gerektiğini düşündü. Fakat Jungkook daha fazla dayanamayıp konuşmayı seçti.
"Bir şey anlatacağınıza emin misiniz Bay.." Jimin hızla kafasını kaldırıp cevap verdi.
"Jimin. P-Park Jimin." Jungkook soğukkanlılıkla başını sallayıp karşılık verdi.
"Bay Park, birazdan bir toplantıya daha gireceğim. İsterseniz bir an önce konuya başlayın." Jimin gergince yutkundu ve derin bir aldı.
"B-ben... Nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyorum. Yani... Biz.. Siz ve ben.. ah tanrım bu çok zor.."
"Sizi bir yerden hatırlıyorum gibi." Jimin, hüzünle ellerine eğdiği başını kaldırdı ve Jungkook'a baktı. Beni tanımıyor bile. Nasıl inanacak?
"Bakın.. Söyleyeceğim şeyler inanılması güç olacak fakat hepsi gerçek. İlk başta.. bende inanamadım fakat sonra gözlerimle gördüm. Gerçek.." Jimin titrek sesiyle konuşurken gözlerinin dolmasını engellemeye çalıştı. Jungkook anlamsızca bakmaya devam ederken, Jimin bir anda anlatıp, üzerindeki yükten kurtulmak istedi.
"Biz... Üç hafta önce b-birlikte olduk ve.. Dünöğrendiğime göre b-ben hamileyim. Nasıl oldu bilmiyorum. Başım dönüyordu ve midem çok fazla bulanıyordu. İ-inanın bana böyle birşeyin nasıl olabileceği hakkında bir fikrim yok." Jungkook ilk başta anlamasa da sonradan kelimeler tek tek beynine hücum etti. Ne yani, bir erkekle yattığı için hamile mi kalmıştı? Başka yöne bakıp tısladı.
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Hamileyim de ne demek?" Jimin ağlamaya başlarken gözyaşlarını tombul elleriyle sildi ve konuştu.
"B-bilmiyorum." Jungkook dilini yanağında bir tür gezdirip dirseklerini masaya dayadı. Ciddi bir ifadeyle karşısındaki adama bakarken ağlaması işini zorlaştırıyordu.
"Sana nasıl inanacağım ki? Hadi hamile kaldın, benden olduğunu nerden bileyim?" Jimin o an kafasını bir yerlere vurma isteğiyle doldu. Haklıydı, ona nasıl inanacaktı ki? Sonuçta barda tanıştığı birinden başkası değildi.
"B-ben, sizinle birlikte olduktan sonra başka biriyle ilişki yaşamadım. Öyle bir insan da değilim. O gece sarhoştum ve-"
"Bak, para kazanmak için gururunu ayaklar altına alıp, oyunlar oynamana gerek yok. Gelip dilenseydin, daha karlı çıkardın." Jimin başını hızla kaldırıp ona baktı. Ne demek para kazanmak için böyle bir oyun oynadı? Onun paraya ihtiyacı yoktu, ya da gururunu ayaklar altına alacak kadar düşmemişti. Bu adam ne hakla böyle konuşabilirdi. Çenesi kasılırken ayağa kalktı ve ellerini masaya koyup yukarıdan Jungkook'a baktı. Sinirlenmişti.
"Senin parana ihtiyacım yok. Sadece sorumluluk alman gerektiğini söylüyorum sana." Jungkook sırıtarak tek kaşını alayla kaldırdı.
"Tanrım, sence bir erkeğin hamile kalması ne kadar mantıklı? Çocuk mu var karşında senin?!" Jungkook'ta ayağa kalktığında yüzyüzeydiler şimdi. Jimin gergince yutkundu ve karşılık verdi.
"Bilmiyorum lanet olası. Sadece hamile olduğumu ve bebeğin babasının sen olduğunu biliyorum." Jungkook karşısında kıpırdayan dudaklarda takılı kalmışken Jimin geri çekildi. Kollarını göğsünde birleştirdi. Jungkook kendine geldiğinde vücudunu dikleştirdi.
"Herhangi bir test yapılmadığı sürece sana inanmıyorum." Jimin başka yöne bakıp güldü ve dönüp Jungkook'a baktı.
"Sana yalan söylemiyorum. Ama o kadar istiyorsan hemen, şimdi gidelim!" Jungkook karşısındaki emin gence bir süre bakıp masasındaki telefonu kaldırıp konuştu.
"Bütün toplantıları iptal et." telefonu kapattıktan sonra Jimin'e doğru ilerledi. Karnına bakmayı ihmal etmedi. Jimin karnındaki bakışları fark edince utançla kollarını ayırıp arkasını döndü ve kapıya doğru yürüdü. Neden utanmıştı ve bu kadar heyecanlanmıştı ki?
***
Jimin emin adımlarla doktorunun odasına ilerlerken Jungkook korkuyordu. Ya doğruysa? Ya gerçekten de hamileyse? O zaman basına nasıl bir açıklama yapacaktı? En önemlisi, ailesine ne diyecekti?
"Merhaba bay Kwon. Biz geldik." tebessüm ederek içeri girdi Jimin. Doktorunun şu anda hastası olmadığı için rahattı. Jungkook emin adımlar ve ciddi bir ifadeyle içeri girerken doktorla el sıkıştı ve oturdu.
"Hoşgeldiniz. Siz.. Bebeğin babası-"
"Henüz bilmiyoruz. Test yaptırmak istiyorum." tok bir sesle doktorun sözünü kesti. Bay Kwon, derin bir nefes alıp başını salladı.
"Pekala. Bunun için test yapacağız fakat biraz uzun sürebilir."
"Kaç gün?" Bay Kwon tebessüm edip Jungkook'un sorusuna karşılık verdi.
"Yaklaşık yirmi dakika sürüyor." Jungkook şaşkınca başını salladı ve Jimin'e baktı. Ikili, aynı anda birbirlerine baktığı için göz göze gelmişti. Jungkook, Jimin'in yalan söyleyip söylemediğinden emin olmak için ona bakmaya devam etti. Fakat Jimin utanarak gözlerini kaçırırken, Bay Kwon'un onları çağımasıyla ikiside ayaklanıp laboratuvar odasına gitti.
***
Jungkoo ayakta volta atarken, Jimin gergince dudağını dişliyordu. Aslında gergin olmasına gerek yoktu, çünkü bebeğinin babasının Jungkook olduğunu biliyordu. Derin bir nefes alıp dudaklarını dişlemeyi kesti.
"Eğer yalan söylüyorsan, bunun hesabını çok kötü soracağım." Jungkook sert bir sesle konuşunca Jimin gözlerini devirerek eline telefonunu aldı ve saate baktı. Yirmi dakika olmuştu, peki doktor hala neden gelmemişti? Jimin'de Jungkook gibi ayağa kalkıp koridorda yürürken kapının açılmasıyla bay Kwon göründü. Jungkook ve Jimin yürümeyi kesip doktorun yanına giderken oldukça gergindiler.
"Bay Jeon tebrikler, bebek sizden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daughter's Dad>> DD °jikook
Fanfiction❝ Benden para koparmak için böyle bir oyun oynamana gerek yoktu. Dilenseydin, daha karlı çıkardın. ❞ Wattpad'deki ilk Türkçe Jikook Mpreg. Hayran kurgu içinde: 7 Hikaye şarkısı; Jungkook&RM- Fools