28. Bölüm

14.2K 1K 407
                                    

Jimin uyuyan eşini izlerken kısa parmaklarını yumuşak yanağına götürüp okşamaya başladı. Baş parmağı sevdiği adamın yüzünü okşarken onu ne kadar sevdiğini düşündü. Herşeye rağmen ona ne kadar bağlı olduğunu. Sözünü tutmadığını. Derin bir nefes alıp eşinin burnuna öpücük kondurdu ve yakınından izlemeye başladı bu sefer.

Jungkook dokunuşlardan huylandığı için yavaşça gözlerini aralayıp onu izleyen kocasına baktı. Görmesiyle farkında olmadan kocaman gülümseyip uykulu gözlerinin kaybolmasını sağladı. Jimin de gülümseyip boğuk sesiyle konuştu.

"Günaydın çiçeğim." ellerini ensesindeki saçlara götürüp yüzünü yaklaştırdı ve dudaklarına bir öpücük kondurdu bu sefer. Jungkook içindeki muazzam hisle derin bir iç çekti.

"Günaydın bebeğimin babası~" alnına uzun bir öpücük kondurdu. Herşeye rağmen yine çok mutluydu. Jimin'in belini tutup kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Elleri kocasının yumuşak saç tutamlarına giderken Jimin'e baktı.

"Acıktınız mı?" Jimin kıkırdayarak cevap verdi.

"Bebeğimi bilmiyorum ama ben çok acıktım." Jungkook gülümsedi ve gül kokulu saçlara öpücük kondurdu. Ardından bebeğinin kollarından çıkıp ayaklandı.

"Canın ne çekiyor?" Jimin dudaklarını büzüp düşündü bir süre.

"Çikolata soslu kek!" Jungkook başını sallayıp aşağı ineceği sırada Jimin tekrar konuştu.

"Birde meyvesuyu." bir süre daha düşündü ve devam etti. "Üç kilo kivi! Ve de... Çilek!" Jungkook kıkırdayarak başını salladı ve bütün meyvelerden dolu dolu alacağına emin olduktan sonra sonunda aşağı inebildi.

***

"Mokommol!" Jimin ağzını çikolata soslu kekle doldurtuktan sonra konuşunca Jungkook kahkaha attı.

"Yavaş ye çiçeğim, boğulacaksın." beraber kahvaltı etmeye devam ederlerken Jungkook, Jimin'in çenesine bulaşmış çikolata sosunu fark edince parmağıyla sıyırıp dudaklarına götürüp yedi. Jimin utanarak önüne dönüp önündeki selpakla dudaklarını ve çevresini silmeye başladı. Jungkook gülümseyip yemeğine devam ederken Jimin'in telefonunun çalmasıyla dikkatini ona verdi.

"Kim?" Jimin endişeyle Jungkook'a bakarken cevap verdi. "Taehyung." Jungkook gergince dudaklarını dişledi.

"Cevap ver, önemli olabilir." Jimin derin bir nefes alıp kaydırma tuşuna basıp cevap verdi.

"Alo, Taehyung." ahizeden gelen titrek nefesler Jimin'i korkutmuştu.

"Jimin, nerdesin?" Jimin bir süre durdu ve tedirgince düşünmeye başladı. Taehyung, annesi acil olarak çağırdığı için Busan'a giymişti fakat bu kadar çabuk döneceğini bilmiyordu. Hem, Jimin'le bir karar almışlardı. Jungkook'u unutması için Taehyung Jimin'e yardım edecekti.  Ama Jimin sevgisine yenik düşüp Jungkook'a giymişti yine. Onu kendisine bağlayan sadece sevgisi değildi, bebekleriydi. Jimin her ne kdmadar Jungkook'u istemese bile ortada bir bebek vardı ve bunun sorumluluğunu almak zorundalardı.

"B-ben.." Jungkook'a baktı. Jungkook'un çenesi seyirirken Jimin'in elinden telefonu aldı.

"Benim yanımda, kocasının." soğukkanlılıkla konuştu. Taehyung alayla kahkaha attı ve cevap verdi.

"Kocasının demek. Hani şu, kendi eşine inanmayıp başka sürtüklere inanan kocasının."  Jungkook sabır diledi. Çünkü daha fazla huzurlsuzluk istemiyordu. Jimin, Jungkook'un kolunu destek amaçlı sıkarken Jungkook telefonun karşısındaki Taehyung'a cevap verdi.

"Biliyorum, bir hata yaptım. Ama biz bunu atlattık Taehyung. Bu ikimizin arasında birşey-"

"Arkadaşımın sağlığı tehlikeye girdi seni pislik! Hala nasıl olurda bu kadar rahat olabiliyorsun?" Jungkook derin bir nefes aldı.

"Taehyung, daha fazla gerginlik yaratmak istemiyorum." Taehyung'un sessiz kaldığını gördükten sonra telefonu kapattı Jungkook. Jimin buruk bakışlarla Jungkook'a baktı. Jungkook eşinin alnına öpücük kondurdu ve teselli etmek amaçlı bebeğine baktı.

"Herşey yoluna girecek bebeğim. Üzme kendini." Jimin hafifçe gülümsedi ve ince dudaklara öpücükler kondurdu tekrar.

***

"Taehyung, sakinleş biraz-"

"Jimin, biz seninle bir anlaşma yaptık. O adamı unutacaktın, kendi hayatına bakacaktın. Onun sana neler yaptığını bilmiyor musun? Hiç mi gururun yok?-"

"Taehyung, onu seviyorum, elimde değil anladın mı? O bir hata yaptı ve pişman. Aşkta gurur olmaz, onu seviyorum ve gururumu göze alarak acı çekmek istemiyorum. Sadece biraz olsun mutlu olmak istiyorum." Taehyung dilini yanağında sinirle dolandırdı ve bir süre susmayı seçti.

"Peki Jimin. Nasıl istersen öyle yap. Ama bir daha onun seni üzdüğünü görürsem bu sefer dövmekle kalmam, bunu bil." Jimin başını salladı ve arkadaşının elini tuttu.

"Teşekkür ederim Taehyung-ah.." Taehyung kendini toparlamak amaçlı derin bir nefes alıp gülümsedi ve elini Jimin'in elinin üstüne koydu.

"Yeğenime iyi bak. Onu seveceğim günleri sabırsızlıkla bekliyorum." Jimin kıkırdadı ve konuştu.

"Tamam,bakarım."



Geçiş bölümü oldu bu yüzden kısa yazmak zorunda kaldım. Ve diğer ficlerime de bölümler yazdığım için yetişemiyorum umarım beni anlarsınız. :")

Daughter's Dad>> DD °jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin