43. Bölüm

8.9K 825 520
                                    

"Baba! Babalarım geydi!" küçük kız kısa bacaklarıyla koşarak geniş salona giriş yapan babasına sarıldı.

Jungkook kıkırdayarak bacaklarına yapışan kızına eğilip kucağına alarak burnuna öpücük kondurdu.

"Kızım babasını mı özlemiş?" küçük kız hızla başını aşapı yukarı sallayarak saçlarının dalgalanmasını sağlarken kollarını babasının boynuna sardı.

"Ah, hoşgeldiniz çocuklar. Jungmin'in tek başına sıkılacağını düşündüğüm için onunla oynamaya gelmiştim." Bayan Park mutfaktan çıkarken ıslak ellerini üzerine giydirdiği önlüğe sildi ve damadına yaklaşarak sarıldı.

"Hoşbulduk anne. Nasılsın?" Jimin de sonunda arabadan inmiş, eve girdiğinde hızlı adımlarla salona girmiş ve annesine sarılmıştı.

"İyiyim oğlum, tatil nasıl geçti?" iki adama bakarak sorduğunda Jimin utançla yutkunmuş ve konuyu değiştirmek için yerinde zıplamıştı.

"Annemi çok özledim ben!" çocuk gibi mızmızlanarak annesinin yanaklarına sulu öpücükler bıraktı. Fakat onlara ölümcül bakışlar atan kızını gördüğünde sessizce kıkırdayarak kocasının kucağından kızını yavaş hareketlerle aldı.

"Benim minik bebeğim babasını mı kıskanmış!" ardından dolgun dudaklarını kendi yanakları gibi dolgun olan yanaklara sulu öpücükler bıraktı Jimin.

"Evet annemi çok öyşşedim!" küçük kızın konuşmasıyla Bayan Park kahkaha atarken Jungkook bıyık altından kıkırdamakla yetindi. Jimin kaşlarını çatarak kızının yanaklarını tek eliyle hafifçe sıktı.

"Kızım! Ben annen değilim. Ben senin babanın, tamam mı?!" yalancı bir sinirle bağırdığında küçük kız başını iki yana salladı.

"Ama şen kadınyay gibi şok güşelşin bananye!" Jimin bıkkın bir nefes vererek başını yenilmişlikle salladı. Bu konuyu kızı biraz daha büyüdüğünde daha detaylı konuşacağını aklına not etti.

***

"Jungkook, oğlum telefonunu verebilir misin? Kocamı arayacağım fakat telefonumun şarjı bittiği için konuşamadım." Bayan Park koltuğa gömülmüş damadına bakarak konuştuğunda Jungkook yerinden biraz daha doğrulup telefonunu cebinden çıkararak Bayan Park'a uzattı.

"Al anneciğim." Bayan Park gülümseyerek telefonu alırken hızla ordan uzaklaşıp bahçeye çıktı ve vakit kaybetmeden telefon galerisine tıkladı.

"Ah, bir sürü çekinmişler." Arkasına bakarak gizlice Jungkook' a baktığında yorgunca uyukladığını gördü. Kıs kıs gülerek tekrar önüne döndü ve tek tek fotoğrafları açmaya başladı. İlk fotoğraflar fazla tatlı selcalar olduğu için hızla değiştirmeye başladı.

Evet, istediği fotoğraflar şuan karşısındaydı.

Asıl amacı Jungkook'un telefonunu karıştırmak değildi aslında. Evliliklerinden beri üç yıl geçmiş olmasına rağmen iki adamda çocuk yapmayı düşünmüyor gibiydi. Bu yüzden Bayan Park fazla endişeleniyordu.

Ya evlilikleri iyi yürümüyorsa?

Ah, evet. Üç yıl geçmesine rağmen aklında hala endişeli düşünceler dönüyordu.

Fakat karşısında gördüğü Jimin'in çıplak fotoğrafları onu gülümsetmişti. Fazla bakmamaya özen göstererek önüne gelen videoya tıkladığında Jungkook'un, bir eliyle kamerayı kendilerine doğru tutmasıyla Jimin'i delicesine öptüğünü gördü. Bayan Park hızla videoyu kapatıp kıkırdamaya başladı.

Şu an fazla sapık göründüğünü kabul ediyordu fakat herşeyi oğlu için yapıyordu.

Bu yüzden dikkat çekmemeye çalışarak galeriyi son uygulamalardan silerek arama bölümüne girip eşinin numarasını aradıktan sonra hemen kapatıp tekrar salona doğru ilerledi.

Jungkook'un uyuyakaldığını gördüğünde telefonu, oturduğu koltuğa yavaşça bırakarak üst kata gitmeye karar verdi.

"Ciddi misiniz? Ne zaman kararlaştırdınız bunu?" Jimin'in heyecanla biriyle konuştuğunu görünce kaşlarını merakla kaldırıp yanına doğru ilerledi Bayan Park.

"O zaman hazırlık yapmalıyız, tanrım sadece bir haftamız var!" Jimin annesine bakarak kocaman gülümsedi ve başını sallayarak devam etti.

"Pekala, görüşürüz. Haber ver bana!"  Jimin telefonunu kapattıktan sonra annesinin meraklı bakışlarına karşılık açıklama yapma gereği duydu.

"Yoongi hyung aradı anne. Taehyung ile evlenme kararı almışlar!"  Bayan Park şaşkınlıkla dudaklarını aralarken cevap verdi oğluna.

"Oğlum, senin bütün arkadaşların gay falan mı?" annesinin sorduğu alakasız soruya karşı gözlerini devirdi Jimin.

"Anne, aşk bu. Kime konacağı belli mi oluyor?" onu söylediği an ise aklına Jungkook'a aşık olduğu zaman geldi. Evlendikleri gün aşık olmuştu Jimin. 

Ah, o günleri özledim sanırım.

"Haklısın çocuğum. Ne zaman evleniyorlarmış? Tarih belli mi?"
Jimin heyecanla gülümsedi ve cevap verdi.

"Haftaya tarih almışlar. Büyük bir düğün olacak. Ah, şimdiden heyecanlandım!"

Bu haberi vermek adına hızla ayağa kalkıp odadan çıktı Jimin. Bayan Park gülümseyerek oğlunun bu huzurlu haline bakarken tanrıya şükretti. Jimin, gerçek mutluluğu bulmuştu.

"Bebeğim! Çok güzel bir haberim var." heyecanla merdivenlerden inip koltukta uyuya kalmış eşine baktı Jimin. Yol yorgunluğu üstündeydi ve doğal olarak uykuya dalmıştı Jungkook. Jimin eşinin bu tatlı haline gülümsedi. Şu an karşısında arsız bir Jungkook değil, masum bir Jungkook vardı.

Bu yüzden bu görüntüyü bozmamak için eşini uyandırmamayı seçti ve yanına oturarak eğik başını kaldırıp bacaklarına koydu Jimin.

Jungkook uykusunda olduğundan dolayı olan hiç bir şeyi algılamadığı için koltukta uzanarak Jimin'in bacaklarına koydu başını. Jimin gülümseyerek kısa parmaklarını eşinin yumuşak saçlarına atıp okşamaya başladı.

"İyi ki seninle o gün barda seviştim Jungkook. İyi ki sana aşık oldum. Seni çok seviyorum."  eğilerek eşinin yanağına uzun bir öpücük kondurdu.



Evet gençler. Hikaye sizi fazla sıktı sanırım, oy oranından belli skeşjdldjwldjsşwjekw

Diğer bölüm final. Sizi daha fazla sıkmak istemedim.

Umarım güzel bir final olur, ki buna inanıyorum.

Ayrıca özel bölümlerde atmayı düşünüyorum. Hikayeyi unutmanızı istemiyorum çünkü.

Neyse çok konuştum ben, oy vermeyi unutmayın!

Neyse çok konuştum ben, oy vermeyi unutmayın!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daughter's Dad>> DD °jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin