Sonunda o gün gelmişti. Jungkook'un heyecandan ve endişeden kendini kaybettiği, Jimin'in ise korkudan ve sevinçten ne yapacağını şaşırdığı o gün gelmişti.
Jimin eşinin elini sımsıkı tutarak içine yerleşen sancısını dindirmeye çalışıyordu. Hayatında, aynı anda bu kadar acı hissettiğini hatırlamıyordu. Alt tarafında büyüyen acıyla gözlerini sıkıca yumdu. Savcılarının büyüdüğünü anladığında, yanı başında duran eşine fısıldadı.
"J-Jungkook. B-bir şey yap.." Jungkook sedyede yatan eşinin alnına öpücük kondurup telaşlı adımlarla hemşirelerin yanına koştu.
"E-eşimin sancıları başladı. B-bir şeyler yapın çabuk!" hemşireler, ileride yatan ve acılar içinde kıvranan terli bedeni gördüklerinde hızlı hareketlerle telefonlarına sarıldılar.
"Bay Kwon, hastanın sancıları başladı!" Jungkook tekrar eşinin yanına koşup elini sıkıca tuttu ve alnına yapışmış terli saçlarını geriye attı. Jimin kendini çok fazla kasıyordu fakat bu hiçbir işe yaramıyordu.
"T-tamam Jimin, seni götürecekler şimdi-"
"Ah! Bir daha seninle sevişmeyeceğim lanet olası!" Jungkook duyduğu şeylerle kaskatı kesilirken Jimin bağırmaya devam ediyordu. Ne ara ruh hali değişti?
"B-bebeğim sakin ol-"
"Kapa çeneni pislik-ah! Tanrım bu da ne!" Jungkook titrek nefesler alarak Jimin'e baktı.
"J-Jimin. Şimdi sakin ol ve derin nefesler al." kendisi de derin nefesler alırken, Jimin hissettiği acıyla Jungkook'un elini daha çok sıktı. Ardından sakinleşmek adına derin nefesler aldı.
"Aşağıya zorluk verme ve bana uy, tamam mı?" Jimin aralanmış ağzıyla yüzünü buruşturarak daha fazla nefes almaya çalıştı.
"Tanrı şahidim olsun Jungkook-ah! Bir daha seninle sevişmeyeceğim!" arada ıkınma sesleri çıkardığı için cümlelerini toparlayamıyordu. Jungkook endişeyle dudaklarını ısırırken yanına koşan hemşirelere baktı.
"Eşinizi amelathaneye alacağız. Doğum acısını kaldıramaz, Bay Kwon sezeryan ile bebeği dünyaya getirecek. " hızla sedyeyi götürürken Jungkook da arkalarından koştu.
Sonunda ameliyathaneye ulaştıklarında Jungkook hızla eşinin elini tuttu ve terli alnına öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum Jimin." Jimin derin nefesleri arasında gözyaşlarını serbest bırakırken burnunu çekti ve Jungkook'un elini dudaklarına götürüp öpücük kondurdu.
"Bende seni seviyorum."
"Gitmemiz gerek, Bay Jeon daha fazla dayanamaz." hemşirelerin konuşmasından sonra Jungkook tekrar tekrar seni seviyorum diyerek mırıldandı. Ardından hemşireler beklemeden Jimin'i ameliyathaneye götürdüklerinde Jungkook kendini tutamadan gözyaşlarını akıttı. Defalarca Jimin'in iyi olması ve ameliyathaneden sağ çıkması için dualar etti. Tam bu sırada Park ailesi ve Jeon ailesi hastaneye ulaşmış, Jungkook'un yanına ilerliyordu.
Sabah Jimin'in aniden sancısı tuttuğu için Jungkook beklemeden arabasıyla eşini hastaneye ulaştırmıştı. Çok sonradan ailelerine haber verdiği için iki aile de geç kalmıştı.
Bayan Park ağlayarak Jungkook'un yanına gidip sarıldı. Bunu yapacağını hiç beklemezdi ama durumlar çok farklıydı ve birbirlerini teselli etmeleri gerekiyordu.
"Oğlumu aldılar mı?" Jungkook titrek nefesleriyle yutkunup burnunu çekti ve cevap verdi.
"Evet. Ameliyatla alacaklarmış. Jimin'in o acıyı kaldıramayacağını söylediler." Bayan Park, Jungkook'tan ayrılıp başını salladı ve banklara oturarak beklemeye başladı. Fakat aklına gelen şeyle gözlerini kocaman açtı. Güzel bir ders alman gerek Jungkook.
"Aman tanrım, Jimin şu an doğum mu yapıyor?!" Se Na sevinç ve endişeyle Jungkook'un yanına koşarken Jungkook da kendini bir banka atıp beklemeye başladı. Her saniye bir saat gibi geliyordu.
"Jungkook tebrik ederim!" Jungkook hafif bir tebessümle karşılarken Se Na kaşlarını kaldırıp dudaklarını büktü.
"Ağladın mı sen?" yanaklarına parmaklarını götürüp arkadaşının gözyaşlarını sildi.
"Ya,güçlü ol. Jimin ve bebeğiniz sağ salim çıkacak ordan. Biz de bebeği bol bol seveceğiz." Se Na aklına gelen hayallerle gülümsemesini engelleyemezken, sağ kolunun dürtülmesiyle yan tarafıma baktı.
Bayan Park Se Na'ya eliyle sağ taraflarındaki koridoru işaret ettiğinde Se Na ayağa kalkarak Bayan Park ile koridora yürüdü.
Sonunda Jungkook'tan uzaklaştıklarını anladığında sessiz bir şekilde fısıldadı Bayan Park.
"Bir fikrim var ve bana yardım edecek en ideal kişi sensin."
***
Jungkook kantinden, ailesi için kahve alırken Se Na da yanında olup destek çıkıyordu arkadaşına. Biraz sonra olacaklar için ne kadar üzülse de, bunu yapmaları gerektiğini düşünüyordu bir yandan. Her şey onların bağlarını güçleştirmek içindi.
İkili sonunda kahveleri aldıktan sonra ameliyathaneye gitmek için adımladı. Jungkook hiç gülümsemiyor, konuşmuyordu. Se Na dudaklarını birbirine bastırarak konuştu.
"Heyecanlı mısın?" merakla arkadaşına bakmaya başladı. Jungkook derin bir nefes alıp konuştu.
"Evet ama en çok endişeliyim Se Na." Se Na soru dolu bir ifadeyle arkadaşına baktı. Ne demek istiyordu? Bugün en mutlu günleri olmalıydı fakat Jungkook konuşmuyordu bile.
"Anladım. Ama ona bir şey olmayacak Jungkook. Emin ol, Jimin çok güçlü bir adam." Jungkook tekrar titrek bir nefes aldı ve asansörden inerken konuştu.
"Umarım Se Na." beraber ameliyathaneye ulaştıklarında Jungkook kahveleri dağıtmaya başladı. Herkes mutlu ve heyecanlıydı. Fakat Jungkook'un asık suratını gördüklerinde üzülüyorlardı.
Bir kaç dakika sonra ameliyat kapısı açıldığında Bay Kwon düz bir ifadeyle göründü. Jungkook hızlı atan kalbiyle doktorun yanına koştuğunda Bay Kwon sözlerine nasıl başlayacağını bilmiyordu. Jungkook'un tepkisini çok merak ediyordu fakat bunları söylemek doğru muydu ya da iş hayatını etkiler miydi bilmiyordu.
Fakat artık cesaretini toplaması gerektiğini anladığında Bayan Park'a göz ucuyla bakıp derin bir nefes aldı ve konuştu.
"Bay Jeon, söze nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum-"
"Ne? Bir şey mi oldu? Söylesenize." Jungkook sakin sesiyle konuştuğunda Bay Kwon derin bir iç çekti.
"Eşiniz.. Onu, k-kaybettik."
Hmmmmmmmm.........
Umarım bölümü beğenmişsinizdir,
Ben beğenmedim.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daughter's Dad>> DD °jikook
Fanfiction❝ Benden para koparmak için böyle bir oyun oynamana gerek yoktu. Dilenseydin, daha karlı çıkardın. ❞ Wattpad'deki ilk Türkçe Jikook Mpreg. Hayran kurgu içinde: 7 Hikaye şarkısı; Jungkook&RM- Fools