15. Bölüm

16.9K 1.6K 959
                                    

Jimin yine her zaman olduğu gibi televizyon karşısında kurulurken yanındaki cips tabağından avuçluyordu bir yandan. Nedense bugün canı çok fazla cips çekmişti ve Jimin tehlikeli olsa da yemeye karar vermişti yinede. Ayrıca Se Na, son bir haftadır sabahları eve gelip, Jungkook'la uzun süre çalıştıktan sonra akşama doğru evine gidiyordu. Jimin ilk günler çalıştıklarına inanamasa da, sonradan gizlice ikiliyi izlemiş ve çalıştıklarını gördükten sonra rahatlamıştı.

"Evet bende acıkmıştım." merdivenlerden Se Na'nın sesini duyduğunda başını onlara çevirip baktıktan sonra tekrar önüne döndü. Ayak sesleri yakınlaştıkça Jimin daha da geriliyordu nedense.

"Selam Jimin, nasıl gidiyor?" Se Na'nın sesini yanıbaşında duymasıyla yanına baktı Jimin. Se Na yaklaşıp Jimin'in yanına oturarak, sevecen bir şekilde bakmaya başlayınca Jimin şaşkınca geri çekildi ve ayaklarını sehpadan çekip elleriyle oynamaya başladı.

"Şey, iyi gidiyor, sizin?" Se Na gülümsedi ve televizyondaki çizgifilmi seyrederken karşılık verdi.

"Yorucu. Jungkook ve ben şirket işlerinden hayatımızı karartıyoruz. Tanrım, berbat birşey." Jimin büzülmüş dudaklarıyla kaşlarını kaldırıp Se Na'ya bakınca Se Na kıkırdadı.

"Bebek nasıl?" gülümsedi tekrar. Jimin anlık soruyla şaşırdı ve sertçe yutkunarak cevap verdi.

"O.. İyi. Yani, en azından o iyi." gülümseyerek, hafif çıkmış karnını tuttu. Se Na hayran bir şekilde Jimin'i izledi.

"Sen iyi görünmüyorsun. Seni gördüğüm günden beri kötü görünüyorsun. Bu içerideki kerata sana birşey yapmıyor, değil mi?" Jimin şaşkınca Se Na'ya bakınca Se Na kıkırdadı.

"Jungkook'tan bahsediyorum. Kocan tam bir geveze, şımarık bir  çocuk gibi." Jimin gülümseme isteğini engelleyemedi. Se Na'nın bu anlık sıcak davranışı onu şaşırtmıştı ama bir yandan da sevinmişti.

"Ah, evet o hep mız mız biridir." burukça gülümsemeye devam etti.

"Onun sana neden böyle davrandığına anlam veremiyorum. Neden sözleşme gibi bir şey koydu ortaya?" Jimin gözlerini kocaman açtı ve oturduğu yerde dikleşip etrafına baktı.

"S-sen bunu nerden biliyorsun?"

"Jungkook anlattı."

"Ama kimseye söyleme demişti bana. Pis yalancı!" arkasına yaslandı ve yanındaki tabaktan avucuna cips doldurup yağlı dudaklarına götürdü sinirle. Se Na bu görüntüye kahkaha attı istemsizce.

"Tanrım Jimin.." kahkahaları arasında konuştu.

"Yemek hazır Se Na!" ikili içerden kadife sesi duyduklarında Se Na Jimin'e döndü ve konuştu.

"Sen de gel."

"Şey, hayır siz yiyin. Ben tokum."  önüne baktı Jimin. Se Na gülümsedi ve Jimin'in bileğini tutup, mutfağa kadar çekiştirdi. Jimin yutkunarak Jungkook'a baktı.

"Acıktın mı?" Jungkook Jimin'e doğru konuştuğunda Jimin gergince dudaklarını ısırıp cevap verdi.

"H-hayır, Se Na beni getirdi. Ben tokum-" gideceği sırada Se Na bileğinden tekrar yakaladı ve sandalyeye, Jungkook'un karşısına oturttu. Jimin anlam veremiyordu, Se Na neden onunla böyle ilgili davranmaya başlamıştı?

Jungkook Jimin'in şaşkın ve gergin haline bakıp sısırıttı. Ardından önündeki yemeği yemeye başladı.

"Jimin, hamileyken seks yapılmaması gerektiğini biliyorsundur, değil mi?" Bir süre sessizce yemek yiyen ikiliden sıkılan Se Na, Jimin'le konuşmayı tercih etti. Fakat Jimin duyduğu soruyla öksürük kirizine tutulunca Se Na hızla ayaklanıp su almak için dolaba yöneldi. Jungkook ise sırıtmakla yetindi.

"Tanrım, Jimin özür dilerim!" elindeki suyu Jimin'e uzatırken konuştu Se Na. Jimin suyu aldığı gibi kafasına dikince Jungkook, Jimin'in boğazındaki erkeklik çıkıntısında takılı kalmıştı.

"S-sorun yok. İ-iyiyim." elini kaldırarak konuştu Jimin. Fakat soruyu hatırladıkça öksürmesini engelleyemiyordu. Tanrım neden birden bire bu soruyu sordu bu şimdi?

"Iyisin, değil mi?" omzunu sıkarken konuştu. Jimin Jungkook'a bir anlığına baktı. Jungkook kısık gözleriyle bakışlarına karşılık verdiğinde Jimin gözlerini kocaman açıp, hızla masadan kalktı.

"Jimin, ne oldu?" Se Na herşeyin farkında olsa da, yandan sırıtan Jungkook'a baktıktan sonra tekrar Jimin'e döndü.

"B-benim yukarıda işim vardı. Ş-şimdi a-aklıma geldi." tekrar korkulu bakışlarını Jungkook'a çevirdi fakat Jungkook ona sırıtarak baktığında Jimin gerileyip mutfaktan çıktı.

"Tanrım, kocan çok tatlı ama kıymetini bilmiyorsun!" Se Na Jimin'in arkasından bakarken sitemle mırıldandı. Jungkook sıkıntıyla nefes verdi ve konuştu.

"Kabullenemiyorum Se Na." Se Na ona sinirle baktı.

"Neyini kabullenemiyorsun? Hamile olmasını mı?" sinirle tısladı. Jimin'in onları duymasını istemiyordu.

"Evet Se Na. Utanıyorum insanlardan. Karın kaç aydır hamile diye sorduklarında erkek olmasını kabullenemiyorum. Utanç verici."

Se Na gözlerini sinirle devirdi. Jungkook tam bir aptaldı. Ve de bencil.

"Onu hamile bırakan sensin Jungkook, ben değil. Bu yüzden bu durumu kabullen artık. Jimin çok iyi bir baba olacak, sende öyle. Aile olmanız için hiçbir engel yok." Jungkook ona düşünceli bir şekilde bakmaya başlarken Se Na kararlı ses tonuyla konuşmasına devam etti.

"Jimin seni ve karnındaki çocuğu kabullendi Jungkook. Jimin gururunu,olacakları hiçe saydı.Ama sen o aptal gururunu kıramadın Jungkook. Sen çocuğunu kabullenemedin."


Se Na gel alnından öpeceğim. Ne güzel konuştun sen öyle?

PİŞMAN OLACAKSINIZ DEMIŞTIM HAHAHAHHAHAH

Daughter's Dad>> DD °jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin