Mafyanın Kızı

^_^ TEŞEKKÜR BORCU ^_^

TUĞRA KESKİN

Onu sırf daha fazla kızdırmamak için odasından çıktım.

"Uyandı mı Ülkü?" Ozan sordu.

"İyi mi yenge ?"

"Uyandı." Derin bir iç çektikten sonra " Herşeyden beni suçlu buluyor."

"İstersen kantine inelim. Yenge beni tanımıyor çekinir. Ozan'da onun yanında kalır. Hem ne zamandır yemek yemiyorsun ." Dedi Mark. İlk defa bu kadar uzun ve anlamlı konuştu. Normalde kimi asacağız kimi kescez kimi doğrayacağım derdi.

"İyi olur ."
Mark ile birlikte kantinden 2 tost 2 çay aldık ve çimenlerin oradaki banka oturup yemeğe başladım.

OZAN DEMİR

Onlar gidince bende Ülkü'nün odasına girdim.

"Uynmış mı bizim prensesimiz ?"
Dedim.

"Evet ama biraz yorgunum. Zaten malum bazılarıda burda..." dedi imalı bir şekilde. (Tuğradan basediyor )

"İyi misin ?" Dedim.
"Canım yanıyor biraz kollarım ağrıyor. Şerefsizler bıçakla oydu resmen .."
"Gebertcez o şerefsizi sen şimdi bunu düşünme."

"Neden beni kurtarmaya o geliyor ki o yokken ben zaten her gün ölmüştüm ."

"Oda aynı acıyı yaşıyor. Tek taraflı düşünme lütfen. ." Dedim

"Ne acısı ya o beni öylece orda sap gibi bırakıp gitti. Hazmedemiyorum bu yapılanı kendime yediremiyorum anladın mı ?"

"Hatırlıyor musun ilk geldiğin gün bana sarılıp ağlarken ben sana demiştim ki Tuğra sana tıpış tıpış gelecek. O seni seviyor hazırlıklı ol o sana gelcek demiştim. Ama sen bana inanmamıştın. Bak geldi işte bir daha gitmeyecek ."

"Buna ne kadar da güveniyorsun sen. O bana beni ne olursa olsun bırakma demişti. O ne yaptı verdiği sözde durmadı kendisi terk etti beni. "

"Bak Ülkü eğer hala onunla birlikte olsaydın şuan burda değil mezarda olurdun. Hatta olurdunuz. O gidince her gün ağladı içip içip ağladı. Sadece sen aklına gelme diye. Senin kaçırldığını öğrendiğimde direk ona gittim. Seni nasıl kurtaracaģımızı sordum. Oda onu değil beni istiyorlar ama senin vurmanı dedi. Sonra çalışma masasından silah alıp anlına dayadı bana dedi ki ya sen beni vurursun ya da ben kendimi. Tam ateş atcakken sen onun için adam dövdüğün günü anlattım. Birden afalladı sonunda Mark'a gidip senin yerini tesbit etti. "

"Şey yani... ben teşekkür ederim ."
"Hayır sen benden değil ondan teşekkür edeceksin. Adam kendini vuruyordu senin için."

"Beni bu kadar mı seviyor yani ?"

"evet man kafa evet " " şimdi onu çaģırayım ve ondan bir teşekkürü esirgeme istersen ha
Sen onunla barışacaksın tamam mı ?"

Tam çıkacakken seslendi
" Ne zamandır benim hayatımla kararlar veriyorsun ?"

"Şu andan beri canım "

"Ben zaten onu af ederim. Her türlü eh işte biraz naz yapabilirim hani :) ."

Nazını yesinler senin " dedim ve ardından.

"Peki tamam dinlen "

Dedim ve odadan çıktım. Kapının yanında olan Tuğra ve malüm kişiyi görmem çok zor olmadı ( malüm kişi Mark.Ozan ondan pek haz etmezde .dd )

"Ne oldu benim hakkımda ne dedi ? Barışacak mı ?"

"Evet ama senden bir şeyler bekliyor. Birazda naz yapacağım dedi "