Multimedya'da Yankı var💕
Bu bölümü karakterlerin kıyafetleri için çokça uğraşan güzel kalpli bir yazara ithaf ediyorum kivircikkartanesi Hazan isimli bir hikayesi var ki okursanız seveceğinize inanıyorum ❤
Masanın üzerinde duran şarabı kadehlere koyarak birini alıp denizi seyretmeye başladı.
"Ne yapıyorsun ?" Dedi Dolunay "Herneyse..Ben gidiyorum"
"Birini sevmek zordur,değer vermek, hayatını ona odaklı yaşamak..En önemlisi güvenmek. Bana güveniyor musun?"
İlerleyip Yankının yanında durdu. Yüzlerine çarpan yağmur ve sustukları süslüyordu karanlığı.
"Saçların ıslak..Hastalanacaksın"
"Güvenmiyorsun" diyerek biten kadehini tekrar doldurdu.
"İyi olmanı istiyorum" derken yanda duran diğer kadehi de kendisi aldı.
"İyi olmamı istiyorsun ama sarılsam itersin"
"İkinci kez gerçekten sevmek imkansız" ikisininde kadehini doldurdu Yankı.
"Değil. Bende öyle sanıyordum hatta keşke öyle olsaydı ama değil..Söylediklerin aklıma geliyor, uzaklaşayım diyorum... Yüzün geliyor gözümün önüne, gülüşün..Sesin yankılanıyor kulağımda.. Yapamazsın diyorum kendime. Uzak duramazsın"
"Söylediklerim seni incitsin diye değil sadece...Anlaman için"
"Bazen öyle bir bakıyorsun ki tamam diyorum,bu kadın beni seviyor sevmese böyle bakamaz.."
Dolunay elindeki kadehi kenara bırakarak yavaş adımlarla uzaklaştı oradan. Sessizce sevdiği kadının gidişini izledi.Çok geçmeden arabanın sesi duyulduğunda gittiğine emin olmuştu.
Oturduğu koltuğa iyice sindi Yankı. Kalkıp buradan gidecek kadar hali yoktu. Bu işin içinden nasıl çıkacağım ben diye düşündü.
Halbuki söz vermişti kendine Yelizden sonra bir daha sevmeyecekti kimseyi..Peki şimdi? Altı yıl sonra neydi bu kadını diğerlerinden farklı kılan, sözünü tutmasına izin vermeyecek kadar karşı konulamaz olması nedendi? Güzelliği mi? Hayır,mesele güzellik olsa çoktan biri olurdu hayatında.
Açıklayamazdı bunu belki de nedeni olmadığı içindir. Onu her gördüğünde nefes alamamasını açıklayamazdı. Elinde olsa tüm gün yanından ayırmazdı bile..En acı olanda ne biliyor musun? Eğer Dolunayın kendisine karşı hissleri olduğuna bu kadar emin olmasa böyle çabalamazdı belki..
Yanında duran şişelere bakarak başını olumsuz anlamda salladı. Eskisi gibi olmayacak diyerek elinde tuttuğu kadehi yere bırakarak gözlerini kapattı.
____________________________________
"Abla ayıp olmuyor mu böyle?"
"Otur dedim Uzay!"
Dolunay bağırınca irkilerek gösterdiği koltuğa oturarak başını eğdi. Yanında oturan Eslem sesini çıkarmadan ne olduğuna dair hiçbir fikri yokmuş gibi etrafı inceliyordu. Dolunaydan önce Uzayı görmeye gelen Artun ise oldukça rahat bir şekilde onları izliyordu.
"Dolunay..Ne olduğunu sormamın bir sakıncası var mı?"
"Hayır ama rol yapmanın bir sakıncası var Artun..Bu üçünüzün işi"
"Aslında dördümüzün" diyerek göz devirdi Uzay
"Ya sen niye benim sevgilimi satıyorsun pis bücür"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E K S İ K
General FictionVe kadının tek ümidi, koca şehrin içinde kaybolmak,belki de Eksik kalanını saklamaktı..