STL-6

670 50 11
                                    

Uzun zaman sonra mutlu uyanıyordum. Gerçekti değil mi tüm bunlar.

Gözlerimi yavaşça açtım. Rüya olmasından korkuyordum. Göz kapaklarımı yavaşça açmamın sebebi de buydu.

Yatakta doğruldum ve gülümsedim. Sonra aklıma Chanyeol ün beni dün akşam taşıdığı geldi. Yanaklarıma kanın toplanmasına engel olamıyordum. Minik bir çığlık attım ve banyoya koştum.

Ilık bir duş aldım ve elime gelen bir kot ve kazak giydim. Hoş geldin partisi için bana getirdikleri kyafet çok fazlaydı. Kyafet ihtiyacımı fazlasıyla karşılıyordu.

Hızla aşağıya indim. Chanyeol kahve içerek gazete okuyordu. Tablo gibi görüntüydü. Gidip kahvaltı masasına oturdum. Ona adıyla seslenmek istiyordum. Ama nasıl tepki verir bilmiyordum. En fazla döverdi. Umursamadan bir anda patlatsam sorun olmazdı.

"Günaydın Chanyeol."

Kalbim küt küt atıyordu. Ona adıyla seslenince çok garip hissetmiştim.

Yüzüme baktı ve baktı ve baktı... sonra omuzlarını silkip söyledi.

"Günaydın."

Bu arada omuzlarının ne kadar geniş olduğundan bahsetmeme gerek bile yoktu. Ben kahvaltı yaparken masadan kalktı.

"Ben gidiyorum. Akşama gelirim. Yemek için beni beklemene gerek yok. "
Of ya hep çalışıyordu. Ben burada tek başıma ne yapacaktım ki.

Kahvaltımı bitirip, televizyonun karşısına geçtim. We Got Married izledim ve şekilden şekile girdim.

Sıkılınca bahçeye çıktım çiçekleri suladım. En son ne zaman bakılmıştı acaba. Yabani otları temizledim ve kendimi çimenlerin üstüne attım yorulmuştum.

Biraz dinlendikten sonra saatin 11 olduğunu gördüm. Acaba Sehun un yanına gitse miydim? Uyumuyordur hala değil mi?

Çok sıkılıyordum ve şansımı denemeliydim.

Dikkatlice güllerin arasından geçtikten sonra Sehun ve Jongin in evine doğru yürüdüm. Çok kıskanılacak bir çiftti. Birinin fazla beyaz ve birinin esmer oluşu bile sevimliydi.

Evlerine geldiğimde zili çaldım. Lütfen aç...

Biraz bekledikten sonra geri dönecektim ki kapı açıldı. Sehun saçlarına bir bandana takmış, üstüne de tüylü bir kazak giymişti. Bu kadar sevimli ve güzel görünmesi haksızlıktı.

"Ahh selam Sehun!"

Ilk defa kendi kendime evlerine gelmiştim. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum.

"Baek! Hoş geldin. İçeriye gel!"

Bu kadar samimi davranması içimdeki bütün huzursuzluğu almıştı.

Gülümseyerek içeriye girdim. Koltuklara oturdum.

Sehun gelip yanıma oturdu ve koluma girdi.

"İşte gelmene en çok da bunun için sevindim. Artık yalnız değilim sen varsın."

Gülümsedim ve cevap verdim.

"Aslında burada olmaktan mutluyum ama kendimi kötü hissediyorum. Başka birinin evine aniden geldim ve yerleştim. Chanyeol bana çok iyi davranıyor. Ama hala asalak gibi başkasının evinde yaşamak garip bir duygu."

Sehun bana baktı ve kaşlarını çattı.

"Sen asalak mısın? Baek, hiç düşündün mü? Chanyeol sana iyi bir hayat yaşatmak için yanına aldı değil mi? Peki neden yanına aldı? Başka bir ev tutabilirdi. Sana her ay para gönderebilirdi. Ama yapmadı. Bunları düşün tatlım tamam mı?"

SEE THE LİGHT // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin