STL-12

666 53 16
                                    

Uyanıktım, ama gözlerimi açamıyordum. Gözlerim çok şişmiş ve acıyordu.

Zorlayarak ve istemsizce bağırarak gözlerimi araladım. Benim eski odam. Heyecanla ayağa kalktım. Hala gözlerimi tam açamıyordum. Sendeleyerek kapıya yürüdüm. Belki dün akşam Chanyeol gelmiş ve beni kendi evine taşımıştı. Heyecanla dışarıya çıktığımda kafam dank etmişti.

Burası Jongin Hyung un eviydi. Chanyeol un eviyle aynı oldukları için misafir odaları da aynıydı. Kendi beyinsizliğime lanet ederken, sinirimden tırnaklarımı avuç içlerime geçiriyordum.

Yavaşça merdivenlerden inecekken, duyduğum ses ile olduğum yere çakıldım. Bu Chanyeol un sesiydi. Chanyeol gelmişti. Beni almaya gelmişti. Merdivenlerden yavaşça indim beni farketmemişlerdi. Jongin ile bir şeyler konuşuyorlardı. Son iki basamakta durdum ve dinlemeye başladım.

"Dostum anlamıyorsun... Kendimi sübyancı gibi hissettim. Onu evime aldım ve kullanıyormuşum gibi. Onu kendim gibi biriyle yakıştıramadım."

Onu kendim gibi biriyle yakıştıramadım, sübyancı, kullanmak. Bunların hepsi beynimde dönüp duruyordu. Benimle ilgili bunları mı düşünüyordu.

Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı ve koşmaya başladım. Bu beni farketmelerini sağlamıştı. Ağlayarak kendimi dışarıya attım. Arkamdan Jongin ve Chanyeol ün bağırdıklarını duyabiliyordum.

"Baek!"

"Baekhyun!"     

▪▪▪▪

Sabah gözlerimi açtığımda keskin bir baş ağrısı beni karşıladı. Gidip duşa girdim ve adamlarımın önceden getirdiği takım elbisemi giydim.

Bu gün artık her şeyi açıklığa kavuşturacaktım. Aklıma Baek geldikçe daha hızlı hazırlanıyordum.

Onu orada bırakmak istememiştim. Ama bir tür şoktaydım. Benim gibi bir adama o kadar masum ve güzel bir varlık fazlaydı. Onun küçük bedenini kollarımın arasına almayı hayal ederken bile yüzümde gülümseme oluşuyordu.

Aklımdaki karmaşayı çözdüğüme göre, onu tekrar kollarımın arasına alacaktım. Çok ağlamış ve korkmuş olmalıydı.  

Çok küçük ve masum olduğu için kendimi bir çocuğa sarkıntılık ediyor gibi hissediyordum. Ama bir düşününce 19 yaşındaydı değil mi? 18 yaşını çoktan geçmişti bile. Aramızda sadece 8 yaş vardı. O kadar da fazla değildi. Bu yaş farkından çok daha fazlasıyla evlenen insanlar tanıyordum.

Bu minik masum ve kalbi iyiliklerle dolu çocuğu kendime hapsetmek istemesemde,  onu kimseyle paylaşmak da istemiyordum.

Dünkü yaptığım saçmalıktan sonra, kendimi affettirecektim.

Otelden ayrılıp beni bekleyen arabaya bindim. Şöfere yeri söyledikten sonra gözlerimi dinlendirmek için kapadım. 
    
Gözlerimi yavaşça araladığımda eve vardığımı gördüm. Araba durdu ve hızla Jongin lere doğru yürüdüm.

Kapı zile basmama gerek kalmadan açılmıştı. Jongin hafif bir gülümsemeyle beni karşıladı. Birlikte içeriye girdik.

"Baek nerede?"

Sorduğum soru tabiki ilk bu olmuştu.

"Yukarıda uyuyor."

Bir sessizlik oluştu ev çok sessizdi. Sehun da uyuyor olmalıydı.

"Bana neden Baekhyun u böyle boktan bir şekilde bırakıp gittiğini anlatacak mısın?"

Derin bir nefes aldım.

SEE THE LİGHT // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin