STL-19

661 35 8
                                    

Miğdemin yandığını hissederek gözlerimi açmaya çalıştım ama bir şey bunu engelliyor gibiydi. Boğazım çok ağrıyordu ve şiştiğini hissedebiliyordum. Nefes alamıyordum adeta.

Zor uğraşlar sonucu gözlerimi açtım Tanrım... üstümden bir fil sürüsü geçmiş gibi hissediyordum.

Karşıdaki saate baktığımda saatin 4 olduğunu gördüm. Sabahın 4 ünde neden böyle uyanmıştım ki? Sinir bozucu... Ağrı çok fazlaydı, benim gibi tatlı canı olan birisi için ise çok çok fazla... Chanyeol e baktım bana sokulmuş uyuyordu. Üzerinde t shirt yoktu. Tabi benim de yoktu. Büyük ihtimalle t shirt giymeden yattığım için hasta olmuştum.

Yatağa tekrar yattım ve Chanyeol e daha çok sokuldum. Boğazimın ağrısı gittikçe daha acı verici ve dayanılmaz oluyordu... ağlamak istiyordum. Hasta olduğum zamanlar hep ağlamaklı oluyordum. Ve gerçekten vücudumun her hücresi ağrıyordu...

Gözümden bir kaç damla istemli yada istemsiz gözlerimden süzüldü. Chanyeol ü uyandırıp uyandırmamak arasında gidip geliyordum. Zaten işe çok erken gidiyordu. Ama şu an şevkate ve boğazım için ilaca ihtiyacım vardı. Yavaşça omuzunu dürttüm.. Hala ağlıyordum. Ne kadar utanç verici olduğu umrumda bile değildi...

"C-Chanyeol..."

Sesim fısıltıdan bile daha kısık çıkıyordu ve konuşmaya çalışınca daha çok acıyordu.

Bir kaç kez daha zor da olsa seslendim ve dürttüm. Sonunda uyandı ve gözlerini ovup bana baktı..

"Sorun ne bebeğim?"

Uykulu sesiyle sordu. Hala gözleri çok açık değildi. Burnumu çektim ve çıkmayan sesimle söyledim...

"C-Chanyeol..."

Gözlerini bir kez daha ovuşturdu ve yatağın yanındaki ışığı açtı.

"Baek sen ağlıyor musun? Sorun ne?"

Işık sayesinde endişeli gözlerini görebiliyorum. Cevap vermeyip göğsüne kafamı koydum. Beni rahatlatıyordu.

"Yine kabus mu gördün?"

Kafamı kaldırdım ve boğazımı gösterdim.

"Boğazım çok ağrıyor Chanyeol. Çok acıyor..."

Daha çok gözyaşı ve çıkmayan sesimle çok acınası göründüğümden emindim. Chanyeol hemen ayağa kalktı ve loş odada ışıkları açtı. Gözlerim ani ışıkla kapanmıştı.

"Nereden çıktı şimdi bu? Tanrım... çok mu acıyor?"

Endişelendiğini yüzüne bakmasam da anlayabiliyordum. Yavaşça başımı salladım. Yatakta bir çöküntü hissedince tekrar gözlerimi açtım ve ona baktım.

"Sesin bile çıkmıyor... bir gecede nasıl bu hale geldin..."

Yüzümü ellerinin arasına alıp yanaklarımı okşadı. Nefes aldığımı hissediyordum. Bu adam bana iyi geliyordu...

Ellerini çekip dolaba doğru gitti. Beni sürekli tutmasını istiyordum. Hiç bırakmamasını. Kocaman ve kalın bir sweat aldı ve bana giydirmeye başladı. Çok yavaş ve dikkatli hareket etmesi kalbimin derinliklerinde bir yerleri pıtırdatıyordu.

"Haydi. Hastaneye gidelim... yürüyebilecek misin?"

Yataktan kalkmaya çalışarak söyledim.

"Kalkabilirim."

Duymuş muydu acaba? Ben bile zor duymuştum. Ama ne yalan söyleyeyim bacaklarımda hiç güç yoktu. Kalkmaya yeltenirken güçlü kollarıyla erkeğim beni kucağına aldı. Kendimi tutamayıp söyledim.

SEE THE LİGHT // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin