STL-8

675 50 10
                                    

"Pislik! Nasıl aldatırsın ha! O senin için ne kadar emekler verdi. Ailesini karşısına aldı. Adi herif! Adi!"

Saat öğleye gelmişti ve yeni başladığım bir diziyi izliyordum. Hani kim kimi kiminle aldatıyor, kim kime aşık, hangi çocuk kime ait bilinmeyen dizilerden.

Ben hala baş rol adama kin kusarken anahtar sesiyle irkildim. O tarafa baktığımda içeriye giren Chanyeol ve Jongin i gördüm.

"Ah hoşgeldiniz!"

Ayağa kalktım ve tekrar oturdum. Neden kalmıştım ki?

Chanyeol ün bu kadar erken eve gelmesine şaşırmıştım. Sonuçta hep geç geliyordu.

"Evde çalışmaya geldik."

Chanyeol sonunda insan yerine koyup, konuşmuştu. Hep çalışıyordu. Eve erken gelse bile çalışıyordu. Yüzünü görmem için zaman kalmıyordu ki. Dolgun dudakları, koyu kahve gözleri, kepçe kulakları, şekilli burnu... offf bıktım ya.

"Şeyy aç mısınız?"

Ne diyeceğimi bilemeyip bunu sordum. Açım derlerse kalk bide yemek yap şimdi. Zaten adamın suratını az görüyorsun. Otur tadını çıkar gerizekalı.

Jongin bana döndü ve değişmeyen yüz ifadesiyle konuştu.

"Az önce yedik. Sağol."

Onunla konuşmalarımız çok garip geçiyordu. Bir ısınamamıştık sanki birbirimize. Chanyeol araya girip bu garip havayı dağıttı.

"Bize kahve yapabilir misin Baek?"

O dudaklarla bana bunu söylersin de yapmam mı Chan bey.

"Tabi yaparım. İkisi de sade değil mi?"

Senkonize bir şekilde kafa sallamışlardı. Biraz daha burada kalırsam Chanyeol ün sallanan kulaklarını ısırabilirdim. O yüzden sessizce mutfağa gittim.

Tanrım bana yardım et.

****

Karşımdaki ikili kahvelerini içiyor ve iş hakkında konuşuyordu. Chanyeol ün bildiğim kadarıyla çalışma odası vardı ama hala salondalardı.

Diziyi merak ediyordum. Kadın kocasını affedecek miydi? Min woo kimin çocuğuydu? Bunlar beynimde dönüp dururken televizyonun sesini açtım. Bişey dememişlerdi.

Dikkatimi önemli sahneye verdiğimde  heyecanla bağırmıştım.

"Adi herif! Yalan söylüyor. Seni aldattı."

Bağırdıktan sonra Jongin ve Chanyeol ün bana baktığını görmüştüm. Chanyeol sinirlenmiş miydi? Yerin dibine girmek istiyordum. Yanaklarım alev almıştı. Bu durumdan nefret ediyorum.

"Özür dilerim."

Diyecek başka birşey de yoktu ki. Bildiğin rezillik.

Kapının çalınmasıyla hemen kalkıp o yöne doğru ilerledim. Hayret direkt açıp girmemişti. Kapıyı açar açmaz üstüme atlayan Sehun ile gülümsedim.

Bana sarıldıktan sonra Chanyeol ve Jongin in yanına doğru gitti. Jongin in kucağına oturmasıyla şok olmuştum. Ama herkes gayet normalmiş gibi takıldığı için bende takmamıştım. Alışkın olmadığım içindi büyük ihtimalle. Karşı koltuğa oturdum.

Chanyeol bana odaklanmıştı. Neden bakıyordu ki bu kadar. Galiba daldı. Evet. Kesin daldı. Kalbimin sesi evi doldurmuştu. O bana bakarken, ben ayaklarıma bakıyordum. Cesaretim yoktu.

"Baek! Neden bu kadar durgunsun? Birşey mi oldu?"

Sehun merakla sordu. Ona gülümseyerek bakıp kafamı hayır anlamında salladım. Sadece heyecanlanmıştım.

SEE THE LİGHT // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin