3. Bölüm

664 246 37
                                    

Bölüm şarkısı: Pera - Biri vardı

O gün Aras'ın peşinden gitmek için girdiğim mekana gittim. Mekana girdiğimde dün ki çocukla karşı karşıya geldim. İşim daha çok kolaylaşmıştı. Güzel ilerliyordum.

Çocuğa yaklaşıp '' Pardon '' diye seslendim. Dönüp baktı fakat hiçbir şey söylemeden uzaklaşmaya çalıştı. İzin vermemem lazımdı.

'' Bana Aras hakkında birkaç bilgi verir misin? '' dediğimde kafasını olumsuz bir şekilde sallayıp yanımdan hemen uzaklaştı. Kaçtı desem daha doğru olur.

'' Ne yapacaksın Aras'ı ? ''

Arkamdan gelen sese doğru yöneldim. Orada çalışan bir çocuk bana kulak vermişti.

'' Onu tanıyor musunuz? '' diye sordum .

'' Bir nevi tanırım. '' dediğinde içime bir mutluluk serpildi.

'' Bana kim olduğunu söyler misiniz? ''

Aras'ın kim olduğunu öğrenmek için bu çocuk doğru kişiydi sanırsam.

'' Aras hakkında pek bilgim yok aslında. Aras'ın sürekli takıldığı birkaç insan vardır. Onlar dışında kimseyle ilgilenmez, iletişimi de yoktur. Aras diğerlerine göre daha farklıdır. Zarar saçar sürekli. Bu yüzden biz onunla pek ilgilenmiyoruz. Kafasına göre takılıyor. Ondan uzak dursan daha iyi olur senin için. '' dedikleri kafamı biraz kurcaladı açıkçası.

'' Neden uzak durmam lazım? '' dediğimde '' Benden bu kadar '' diyerek işinin başına döndü.

Sanırım daha fazla bir şey söylemeyecekti. Mekandan çıktım fakat çıkmamla geri girmem bir oldu. Elim ayağım birbirine dolandı çünkü Aras geliyordu. Beni burada görürse daha çok karışırdı ortalık. Ya da onun dikkatini çekmek için peşinden sürüklendiğimi zannedecektir. Pardon ama onu anca salondaki kumral saçlı kız yapardı. Uzaktan bakılınca bende o kız gibi durabilirim fakat düşüncelerimiz farklı. Aras'a olan öfkem vardı ya da bunu ona ödetecek düşüncelerim. Aras yaklaştığında hemen içeri doğru kaçtım. İçki bölümüne göz attım ve tekrar Aras'ı kontrol ettiğimde bulamadım. Sanırım Aras'ı kaybetmiştim. Ondan kaçmam için onu kaybetmemem lazımdı.

Mekanın içki bölümüne gittiğimde bir önceki çalışan yoktu. Onun yerine başkası bakıyordu. Mekana göz gezdirdim fakat bulamadım. O çalışan bana daha çok yardımcı olabilirdi diye düşünüyorum bu yüzden onu bulmam lazımdı.

Oradaki başka bir çalışana '' Burada az önce bir çalışan vardı. Tam buraya bakıyordu. '' dediğimde bana az önce işine son verildiğini söyledi.

'' Ne? Karıştırdınız galiba. Ben daha az önce konuştum 10 dakika oldu. '' dedim. Tedirginliğimin karşısında anca böyle cevap verebilmiştim.

'' 5 dakika önce işine son verildi. '' dediğinde yüzüm düşmüştü. Ya buda benim talihsizliğim midir ? Ne yapacağım şimdi ben?

O sırada kolumu birinin sıkıca tuttuğunu fark ettim. Bütün mekanın dikkatini çekmiştik. Benim dikkatimi çeken tek şey ise Aras'tı çünkü kolumu sıkıca tutan oydu.

'' Yavaş olsana! '' diye sesimi yükselttim fakat Aras '' Gell '' diyerek daha yüksek bir tepki verdi. Hala kolumdan sıkıca tutuyordu. Bırakacak gibi değildi. Peki ne içindi bu öfke?

'' Aras nereye gidiyoruz?'' dediğimde Aras'tan cevap alamadım.

'' Aras ama kolum acıyor. '' diyerek söylenmeye devam ettim. Böylelikle bir an önce açıklama yapabilirdi.

Böyle olmayacaktı kolumu çektiğim gibi Aras'ın karnına yumruk atmayı denedim fakat Aras hızlıca kollarımı birbirine bağladı. Duraksadı ve gözlerimin içine bakarak '' Kolun mu acıyor? Senin mi? Bana masal anlatma! '' diye bağırdı ve kollarımı iyice sıkmaya devam etti. Aras fazla sinirlenmişti. Nedeni neydi peki?

'' Konuşmak için buraya gelmemize gerek yoktu. Ne oldu söyle? '' diye sordum. Aras yaklaştı ve gözlerimin içine bakarak '' Sen anlatacaksın Masal. '' dedi. Hala anlamamıştım bu durumdan. '' Ne anlatacağım? '' diye sordum.

'' Neden beni başkalarına sorup duruyorsun? '' Sanırım açıklama yapması gerken bendim. '' Ne dediğini anlamıyorum. '' diyerek lafı geçiştirdim. Zaman kazanmaya çalıştım doğrusu. Aras beni yanlış tanımamalıydı. Peki Aras bunu nereden öğrenmişti? En önemlisi de çalışanın işine son verdiren de oydu.

'' Çalışanın işine son verilmiş. Sen mi yaptın bunu? '' diye sordum.

'' Öğrenmek mi istiyorsun kim olduğumu? ''

'Sesimi çıkaramadım. Kafamı olumlu bir şekilde aşağı yukarı sallamam onun sorusunun cevabına yetmişti. Diyecek bir şeyim yoktu ve benden hala cevap vermemi bekliyordu.

'' Öğrenme Masal '' dedi sert bir şekilde. Ardından gülerek '' Tamam mı? '' diye sordu. Bana sinirlenip bağırıyorda üzülmemem için gülümseyerek yumuşatmaya çalışıyor. Ne anladığını bilmiyordum ama fazla sinirlenmişti.

'' Kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Karşıma çıktın dövüştük ve beni yenmene rağmen pes ettin. Neden bunu yaptın? '' diye sordum.

Aras daha fazla gülerek gözleriyle kollarımı işaret etti. '' Çok zayıf ve pasif. Daha fazla çalışman gerekecek. '' dedi. Şuan Aras 'a karşı daha fazla öfke besliyordum. Hiçbir şey demeyerek arkama bakmadan gidecektim fakat bir kaç çocuk etrafımızı sarmışlardı.

Aralarından biri beni işaret ederek '' Buda yenisi mi Aras? '' dedi ve güldü.

Aras onlara bakmak için kafasını kaldırdı ve sinirli bir şekilde '' Bakın işinize '' dedi. Hiç gözlerini ayırmadan bana bakıyorlardı. Bak bakalım Aras bey kim zayıf ve pasif.

Çocuğa yaklaşarak karnına yumruk dizine de tekme attım. Karşımda yıkılmış bir şekilde kalmış bana bakıyordu. Yanındaki çocuklar da sıkıca beni tuttular. Tabi onlardan nasıl kurtulacağımı hiç bilmiyordum. Aras kolunu bile kıpırdatmıyordu. Sanırım tehlikeli bir durumdaydık. Aras'a yardım etsene der gibi baktığımda sadece gülüyordu.

'' Size bakın işinize dedim. İki defa söylemeyeceğim. '' dediğinde çocuklar yavaşça beni bıraktılar. Ben gücümle onlarla başa çıkamazken Aras sadece bir lafıyla onlarla başa çıkmıştı.

Aras kolumdan tutarak '' Gidiyoruz buradan '' dedi. Çocukların gözlerinin hala bende olması beni rahatsız ediyordu.

Aras '' Onların yüzlerini her zaman tanı ve gördüğün yerde onlardan kaçmayı da unutma '' dediğinde durdum '' Neden '' diye sordum.

'' Sana zarar verebilirler '' dediğinde aksine '' Bana zarar veremezler '' dedim. Kendimi korumaya almıştım. En azından kendimi ona karşı böyle gösteriyordum.

'' Öz güveni yüksek seni. Eee hadi ama karşıma çıkabilecek kimse yok mu? '' dedi ve kahkahası bütün caddede yankılamıştı. Neydi şimdi bu çocuk ? Ukala! Uyuz olmaya başlamıştım. Galiba benimde gülmemi falan bekliyordu. Bende dalga geçebilirdim fakat hala aklım takılmıştı ona. Bunu ona söyleyemiyordum. Biliyorum ki bana söylemeyecek kim olduğunu. Ee ben öğrenmez miyim Arasbey?

Siyah Aşkına!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin