Bölüm şarkısı: Kolpa- Ölünmüyor mutsuzluktan
________________________________Benden daha güçlü olan bir kız düşmanım vardı ve ben bunun için fazla çabasızdım. Daha çok gücümün olması ve dövüştüğümüzde Buket'i ezip geçecek bir güce sahip olmam lazımdı. Sırf bunun için Aras'tan ders almayı düşünebilirim. Aras'ı okulun ilerinde bir parka çağırdım. Aras geldiğinde her ne kadar bunu söylemekte zorlansamda ondan ders almak istediğimi söyledim. Aras gözlerini kısarak kahkaha atmaya başladı.
'' Gülmeyi bırak Aras. '' diyerek sert çıktım.
Aras kahkaha atmaya devam ederek '' Seni bu kadar sinirlendiren şey ne? '' diye sordu.
'' Sana sinirlendim Aras. Baktım gayet iyisin ve senden ders almam işe yarar diye düşündüm. '' Evire çevire söylemiştim bunu. Aras gözlerimin içine bakarak '' Bana mı sinirlendin yoksa başka bir şeye mi? '' diyince koluna vurarak '' Başka neye sinirlenebilirim Aras. '' Dedim. Aras bu lafın içindek manayı çözmüştü ve benden laf almaya çalışıyordu. Sen pek egolu bay Aras bey ben senin egonu daha fazla yukarı çıkarır mıyım?
'' Buket'e sinirlenmedin yani. '' dedi gülerek. Gittikçe daha gıcık bir hal alıyordu. '' Bir kere neden Buket'e sinirleneyim. Tabikide sinirlenmedim. '' dedim. Daha fazla konuşursak eğer Aras bu olayın derinliklerine inecekti. Kolundan tutarak '' Kalk gidiyoruz hadi çalışmamız lazım. '' dedim. Aras gülümseyerek '' Ee hadi çalışalım. '' dedi. Aras'ıda alıp dövüş salonuna gittim. Şansımıza kalabalık değildi. Spor bir şeyler giydikten sonra geçtim Aras'ın karşısına. '' Başlayabiliriz. '' dedim.
Aras ciddi bir şekilde '' İlk önce dövüşeceğiz daha sonrası hatalarını söyleyeceğim. '' dedi. '' Kabul '' diyerek Aras'ın dövüşü başlatmasını bekledim fakat Aras'ta bir haraket yoktu. Kafamı sallayarak '' Başlamayacak mıyız? '' diye sordum. Aras kaşlarını kaldırarak '' Hata bir başlangıcı her zaman senin yapman lazım. '' dedi. Yavaşça Aras'ın üzerine doğru gittim. Aras kolumdan tutarak '' Hata iki yavaş haraket edersen yapamazsın. '' dedi. Kolumu çektim ve '' Daha başlamadık bile. '' dedim. Aras gözlerini üzerimde gezdirince anladım ki sinirlenmeye başlıyordu. Buket'i yenmek istiyorsam Aras'tan dersi almalıyım. Eğer sinirlenirse ders vermekten vazgeçer. Bu yüzden aksine gitmeden yapmam lazımdı söylediklerini. Geri çekilerek bir daha deneyecektim. Bu sefer hızlıca Aras'ın üzerine doğru yürüdüm. Omuzlarından tutarak yere yatırmayı denedim. Aras kolumdan tutarak destek alıyordu benden. Kolumu sıktığında '' Hata üç ilk hamleni boyuna yapmalısın. Kafasını aşağı eğdiğinde hiçbir şey göremeyecek ve dengesini kaybedecek. '' dedi. Arasın hızlıca boynundan tutup kafasını eğmeye çalıştığımda hızlıca beni kendine çekti. Aras'la burun buruna geldiğimde kendimi geri iterek tekrar saldırdım. Boynundan tutup aşağı eğdim göğsüne kolumu bastırıp Aras'ı yere yatırdım. Kalkmaması için kolumu iyice bastırdım. Hem canı yanması için hem de yenik düşmesi için. Aras belimden tuttu ve hiçbir şey söylemeden öylece baktı. Hızlıca ayağa kalkıp '' Bu kadar yeterli daha sonra tekrarlarız. '' dedim. Aras'a elimi uzatarak benden destek alıp ayağa kalkmasına yardım ettim. Kıyafetlerimi değiştirdikten sonra Aras '' Teşekkür etmek yok mu? '' diye sordu. Gülümseyerek '' Teşekkür ederim. '' dedim. Aras kaşlarını çatarak '' Böyle olmaz başka bir şekilde teşekkür etmeni isterim. '' dediğinde gözlerimi açarak '' Nasıl bir teşekkür bekliyorsun acaba? '' diye sordum. Bu akşam bir teşekkür yemeği olabilir. '' dedi gülümseyerek. Aras için böyle şeylere hiç alışık değildim. Gülerek '' Peki tamam yemek yiyelim. '' dedim. Aras'ın yanından ayrıldıktan sonra Ada'yı aradım. Hızlıca operasyon yapmamız ve geçmemiz lazımdı.
(Ada aranıyor..)
'' Acil durum '' diyerek Ada'nın daha kolay bir şekilde anlamasını sağlamıştım.
Ada telefonda 15 dakika güldükten sonra '' Neler yapacaksınız. '' diye sordu.
'' Hiç sorma Ada hiç. '' dedim. Bir yandan da kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum. Yani Aras'la aynı masada yemek yediğimiz bir ortam ve o sırada konuşulan şeyler.
'' Sormayacaksam nasıl öğreneceğim Masal ? Söyler misin? Bak bebeğim senin kafan şuan çok karışık. Kendini önce bir toparla tamam mı? Eve gidiyorum orada konuşuruz. '' diyip telefonu suratıma kapattı. Şu an içinde bulunduğum durumdan dolayı kafam neden karışık olmasın ki? Hızlı bir şekilde eve gidip Ada'nın gelmesini bekledim. Ada geldiğinde bana her şeyi anlatmamı istedi. Buket olayını , bana yardım etmesi ve daha sonra teşekkür yemeğini anlatınca Ada gözlerini açıp bana baktı. Hiç kırpmadan bakmaya devam ediyordu. Şarkı mırıldanarak dans etmeye başladı. Daha sonrasında '' Oldu bu iş. '' diyerek dans etmeye devam etti. Ada'yı durdurmaya çalışınca Melisa odaya girdi. '' Ne oluyor kızlar ya. Sesiniz diğer odalara kadar geliyor. '' dedi. Odanın kapısını kapatarak Ada' ya yaklaştı. Ada Melisa'ya '' Oldu bu iş kızım. '' diyerek bağırdı. Ada dans etmeye devam ederken Melisa kaşlarını çatıp bana dönerek '' Ne oldu? '' dedi. Ben ve Aras dediğimde Melisa gözlerini kocaman açarak '' Ne? '' diye bağırdı. Ada'nın kolundan tutarak '' Kızlar sakin olun. Özel bir yemek olacağını düşünmüyorum. Öyle arkadaşça bir yemek. '' diyince Ada ağzımı eğerek '' Arkadaşça. '' dedi. Dolabımın kapağını açarak kıyafet aramaya başladı. '' Kızım saçmalama ne arkadaşı? Sizden arkadaş mı olur? O gitsin Buket cadısıyla arkadaş olsun. Hatta arkadaş bile olmasın uzak dursun. Diye söylenmeye başladı. Ada'yı susturmam lazım yoksa konuşmaya böyle devam edecek ve ben bu günlük kıyafetlerimle yemeğe gitmek zorunda kalacağım. Nereye gideceğiz onu bile bilmiyorum ki.
Aras'tan mesaj geldiğini görünce kalp atışlarım hızlanmıştı. Çünkü hazır değildim. '' Bekliyorum yazıp konum göndermişti. Melisa henüz hiçbir şey bilmiyordu ama umuyorum ki ben gittikten sonra Ada Melisa'ya her şeyi anlatacak. Bu yüzden konuşmakla zaman kaybedeceğimize hazırlanmaya başlasam iyi olacak.
Ada'nın seçimiyle zümrüt yeşili bir tulum giydim. Saçlarımı kıvırcık yapıp saldım. Bu akşam için hazırdım. Berzan'ın beni bırakmasını isteyemeyecektim. Bu yüzden beni Ada ve Melisa bırakacaktı. Aras'ın gönderdiği konuma göre çok ıssız bir yere sapmıştık. Aras'ı aradım. Ellerim titriyordu ve ben ilk defa bir erkekle akşam yemeğine çıkma heyecanını atlatamamıştım. Aras ışıkları görünce inmemi söyledi fakat burada tek ışık arabanın farlarıydı. Sattığımız o ıssız yerden aşağı inince ışıkları gördüm. '' Geldik. '' dediğimde durduk. Araba'dan inerken Ada kolumdan tutarak '' Masal bu iş olacak ben inanıyorum.'' dedi. Onlara el salladıktan sonra ışıkların olduğu bölgeye gittim. Karşıma Aras çıktığında '' Hoşgeldin '' diyerek gülümsedi. Etrafı ışıklarla çevirli bir masaydı yemek yiyeceğimiz yer. Hemen ilerisinde ise sahil..
'' Bu bir teşekkür yemeği olmadı. '' dedim. Her şeyi Aras ayarlamıştı. Sanki teşekkür etmesi gereken kişi oydu.
'' Önemli olan teşekkür yemeği değil. '' dedi. Gözlerine baktığımda gözlerinin içinin güldüğünü görebiliyordum ve yüzünden hiç eksik olmayan gülücüklerini. Aras'ı hiç böyle görmemiştim. Yemek bittikten sonra sahil kenarına gittik. Dalgaların sesine alışkınım fakat bu sesleri Aras'la dinlemek fazla garip.
'' Seni anlayamıyorum. Çözmeye çalıştıkça kendimi kaybediyorum ben. Hep farklı yollardasın. Bir öylesin, bir böyle. '' diyerek Aras'ın gözlerinin içine baktım. Bunu söylemek için tam zamanıydı.
'' Kendimi ben de anlayamıyorum. '' diyerek derin bir nefes aldı. Etraf sessizdi ve bir birimizin nefes alıp verişlerimizi duyuyorduk. Üşümeye başlamıştım ve Aras'ın yanına sığınıp ısınmaya çalışırken araba sesi duyduk. Zaten farlarıyla etrafı fazla aydınlatmıştı.
Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi, öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an.. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Aşkına!
JugendliteraturSiz hiç nefret ede ede sevdiniz mi? Masal hayatının değişmesini, hayatında iğrenç bir rol alan insanları kabullenmesiyle boyun boyunadır. Yaşadığı zorluklara karşı gelerek kendini ne kadar güçlü göstermeye çalışsada asla affedemeyeceği bir adamı ka...