AZURA

7.BÖLÜM: ''TEHDİT''

    Merhaba arkadaşlar, öncelikle bu hikayeyi okuyan kişilere çok teşekkür ediyorum. Yalnız sizden bir ricam var. Yorumlar yok denebilecek kadar az. Eleştiri olursa da sorun etmem çünkü bir sürü hatam olabilir, bunları sizin sayenizde öğrenip daha iyi yazmaya çalışırım. Yorum ve votelerinizi eksik etmezseniz çok sevinirim. Multimedia'daki benim hayalimdeki Francois'e uygun olmasa da bu bölümün sonundaki yer. Eğer sorularınız varsa cevap vermeye çalışırım, hatta hikayede bile paylaşabilirim olayla bağlayarak. Bu bölüm de öncekilere göre daha uzun oldu. Umarım beğenirsiniz. Geç paylaştığım için de üzgünüm dediğim gibi son senem ve çalışmam lazım. Size iyi okumalar =)

------------------------------------------

"Ne diledin?"

Şimdiden soru sormaya başlamışlardı.

"Söylemeyeceğim Evelyn!"

"Hadi ama Azura! Bana mı söylemiyorsun, en yakın arkadaşına?"

"Evet, söylemek istemiyorum."

"Ne halin varsa gör!" diyerek Aleron'un yanına gitti. Jocelyn da benim yanıma gelmişti.

"Ne diledin?"

"Neden sorup sorup duruyorsunuz?"

"Merak." dedi omzunu silkerek.

"Fazla merak iyi değildir, Joce."

"Tamam, sormadım farzet."

"Eve gidebilir miyim artık?"

"Uykun mu geldi?"

"Yorgunum."

"Biz bırakalım o zaman seni. "

"Tamam." diyerek Evelyn'in yanına yürüdüm.

"Ben gidiyorum, kendi evinde mi kalacaksın?"

"Bilmiyorum ki."

"O zaman bizim evdesin."

Onun bilmiyorum cevabı aslında gelmek istediğinin bir göstergesiydi. Benim onu davet etmemi bekliyordu. Nazik bir kız sonuçta.

"Görüşürüz Aleron."

"Azura, iyi misin?"

"Evet, iyiyim sen? "

"Benim arabamla gidiyoruz."

"Haaa... Doğru ya, unuttum bir an."

Aleron gözlerini devirdiğinde ne kadar saçma bir konuşma yaptığımızı anladım. Ama umrumda mıydı? Hayır. Evelyn yanımdan ayrılıp Aleron'un koluna girdi. Ben de arabaya doğru ilerleyen Jocelyn'a doğru yürüdüm. Aleron ile Evelyn arkamızdan geliyorlardı.

"Bugün tek başına mıydın kursta?"

"Hayır." dedim gözlerimi yerden ayırmadan.

"O çocuk mu vardı?"

"Evet."

Gözlerine baktığımda alev alev yandığını gördüm. Beni hala seviyor muydu yoksa? Hayır, arkadaştık biz. O da beni merak ettiğinden dolayı soruyordu bunları.