14.Bölüm

99 5 0
                                    

Biraz kısa oldu sanki, bunun farkındayım o yüzden sizden özür diliyorum. Biraz heyecanlı bir yerinde bitirmeye çalıştım bölümü umarım beğenirsiniz.Videodaki şarkı sevdiğim şarkılardan biri. Bu bölümle birlikte pek gideceğini sanmıyorum yine de siz bilirsiniz. İyi okumalar =)

-----------------------------------

Daelan'ın romantik olmasını bu cümlesinden sonra bekleyemezdim. Evet, tüm umutlarım yıkılmıştı sağolsun.

"Neyse ben artık eve gideyim." diyerek kollarının arasından ayrıldım.

"Daha gece olmasına var ne yapacaksın?"

"Bilmiyorum, dizi falan izlerim. Belki de Evelyn'in yanına giderim."

"Peki o zaman, hadi gel." diyerek kapıdan geçmeme müsade etti. En azından kapıya kadar eşlik edecekti. Kapıdan çıktığımda dönüp sarılacakken kapıyı kapattığını gördüm.

"Kapıyı neden kapattın?"

"Seni tek başına o evde bırakacağımı cidden düşündün mü?" dediğinde sadece gülümsemiştim.

"Hadi gidelim." diyerek elini tuttum. Zaten en fazla on adımlık bir mesafe vardı. Eve girdiğimizde direkt salona geçti. Kapıyı kilitleyerek salona girdiğimde televizyonu açmış, maç seyretmekte olduğunu görünce kendimi odama kapatasım geldi. Bunun yerine elime bir kitap alarak okumaya başladım. Bu sıralar hiç kitap okumamıştım. Elimi kütüphanede dolaştırarak aradığım kitabı buldum.

"Sorun ne?" diye sordum. İç geçirdi. "Nelerden vazgeçtiğini bildiğinden emin misin?"

"Eminim."

"Ve hiç mi pişman değilsin?"

"Hiç. "

"İki şeye birden sahip olmak istemez miydin? Bana ve ölümsüzlüğe."

"Tercihim hep sen olurdun."

Xavier elimi tutunca alyansının pürüzsüz yüzeyini avucumda hissettim. Turkuaz rengi gözlerinden ışık saçarak "Anladığını sanmıyorum." dedi. "Artık acı hissedecek, yaşlanacak ve eninde sonunda bizler gibi öleceksin." Yüzündeki kaygıya rağmen gülümsemekten kendimi alamadım.

"Biliyorum." dedim. "Bana cennet gibi geliyor."

Bu kitabın sonunu okumaya zamanım kalmamıştı. Kitabın bittiğine üzülüyordum. Hem bitmesin isteyip hem de en sonunu merak eden biriydim. Alexandra Adornetto'nun kitapları cidden güzeldi. Hele bu "Hale serisi" benim en sevdiğim kitap serileri arasındaydı. En azından kötü sonla bitirmemişti. Yoksa bir hafta ruh halim bozuk olurdu. Bunu Daelan'ın bile düzelteceğini sanmıyorum. Xavier ile Bethany 'nin aşkı gözümüze imkansız gibi gözükse de Bethany melek olmaktan vazgeçmiş aşkına kavuşmuştu. Aşk buydu işte. İnsanın önüne çıkan engeller, ne kadar çok sevdiğini ölçüyordu aslında. Bethany, hiç yılmamış kendi türüne baş kaldırmıştı.

Biz de Bethany ile Xavier gibi mi olacaktık? Pek sanmıyordum açıkçası. Daelan'ın her an benden ayrılmasını bekler gibiyim. Bugün değilse yarın... Bunun olmaması için elimden geleni yapmalıyım, biliyorum. Kitabı yerine koyarak Daelan'ın yanına oturdum. Ona sarılarak öylece durdum. Daha bugüne kadar ona karşı bunları hissetmemiştim. Bugün onu o darmadağın bir halde gördükten sonra bırakamazdım. Eğer işler düzelmeseydi her şeyden kendimi sorumlu tutardım. Iyi ki düzeldi. Iyi ki şu an benimle.

Televizyonu kapatarak bana bakmasını sağladım.

"Ben çok sıkıldım."

"Ne yapmamızı istersin?" diye sırıtarak sorunca hafiften yumruk attım.

AZURAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin