9.BÖLÜM: "OYUN"

268 21 3
                                    

Sizleri beklettiğim için çok özür diliyorum. Derslerden dolayı pek yazamıyorum. Artık okulda boş bir zaman bulursam geçirmeye çalışıyorum. Sormak istediğiniz veya yazım, anlam hatası olan bir yeri söylerseniz memnun olurum. Diğer bölümde kızın hayatının değişmesinin ilk aşaması olacak. Size iyi okumalar :)
---------------------------

  Francois ile beraber uyuduğumuz günün ardından bir gün geçmişti. O gün, uyanıp aynaya baktığımda siyah bir kalemle bıyık çizilmişti. Alnımda da ''Telefonuna bak!'' yazılıydı. Telefonuma baktığımda da sinirlenmiştim. 

''Bıyık bir kıza bu kadar yakışır? Sende erkek ruhu var anlaşılan. Biliyorum, neden insancıl bir şekilde yapmadığımı sorguluyorsun şu an. Biraz değişik bir şeyler yapmak istedim. Baya da değişik oldu sanırım. Her neyse, benim gitmem gerekti. Yoksa bu manzaranın tadını doya doya çıkartmayı planlıyordum. Cumartesi günü kursta görüşürüz, bayan güzel. Kardeşimin sana dediği laflara fazla takılma. Gerçi benim ilk başlardaki düşüncelerim tam olarak oydu ama... Neyse ben çok konuştum sanırım. Olayı biraz daha komikleştirmek için silinmeyen kalemle çizdim bıyığını. Sana kalemi çıkarmada başarılar :) '' 

  Bugün cumartesiydi. Karma serbest dövüş yapacaktık. İlk başta da Francois ile dövüşmek istiyorum. Onun ağzını burnunu dağıtacağım. Salona giderken sinirlerimin artması için telefondan silmediğim bu mesajı defalarca okudum. Salona girdiğimde orta yaşlı olan adam karşımdaydı. 

''Merhaba.'' diyerek kapıdan geçtim. Geçen günki gibi erken gelmiştim. Aletlere binip kursun olduğu kapıyı açarken bana seslenildiğini duydum. Arkamı döndüğümde beni tehdit eden çocukla karşılaştım. Artık insanca sohbet etmeye karar verdi galiba. 

''Bu sefer şiddet yok.''

  Bu dediğine gülmeden edemedim. Ciddi miydi? Sanki çok uyguladı da şiddet. Zaten uygulasa bile onu yenebilecek güçteydim. En azından öyle düşünüyordum. 

''Çok da uyguladın ya.''

''Uygulamamış olabilirim ama uygulamamı da istemezsin.''

''Konuya gel. ''

  Ellerimi göğsümde toplayıp söyleyeceği saçmalığı bekledim. Francois'den intikam alacaktı. Fakat ben yapmayacaktım. Yapamazdım. Francois ile eğleniyordum. Her ne kadar beni sinirlendirse de. 

''Yarın işe başlıyoruz. ''

''Öyle mi? Ne güzel.'' diyerek kapıya döndüm. 

''Ne yapacağımızı sormayacak mısın?''

''Hayır. ''

''Sevgili rolü yapacağız. ''

''İyi. '' 

  Francois onun sevgilim olduğuna inanmazdı. Bu çocukla ne gibi bir ilişkim olabilirdi ki? Bu oyunu saymazsak. Beni de mecbur etmişti ama ben her zamanki gibi burnumun dikine gitmeye kararlıydım. Kimse bana istemediğim bir şeyi yaptırtamazdı. Yapmazdım. Bu oyunu da oynamayacaktım. Sırf bu çocuğa inat, oynamayacaktım. Aniden beni duvara yasladı ve burnunu dudağıma yakın bir yere sürttü. Dışarıdan biri görse öpüşüyor zannederlerdi. 

''Ellerini saçıma koy?''

''Niye?''

''Sorgulama, dediğimi yap.'' 

Hayır, yapmayacağım. Sırf sana inat yapmayacağım kendini bir şey zanneden ukala herif. 

''Yapmıyor musun? Sen bilirsin.'' 

AZURAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin